TÜİK’in Eylül 2025 kümes hayvancılığı verileri açıklandı ve rakamlar aslında bize “sessiz bir alarm” veriyor. Tavuk eti üretimi artmış, kesim sayısı yükselmiş… Ama yumurta? O tam ters yöne gidiyor.

Üretim yıllık bazda yüzde 5,3 gerilemiş. Ocak–Eylül toplamında düşüş yüzde 8,9.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Ne var bunda? Biraz azalır, sonra toparlar.”
Keşke öyle olsa… Ama bu işin arka planında çok daha ciddi bir fotoğraf var.


Yumurta Neden Azalıyor? Çünkü Üretici Artık ‘Dayanamıyor’

Ben size sade bir dille anlatayım: Üretici hesap yapıyor, bakıyor ki maliyetler uçmuş; yem pahalı, mazot pahalı, nakliye pahalı… Üretici yumurtaya baktığında kâr görmüyor, hatta çoğu zaman zarar görüyor.
E hal böyle olunca ne yapıyor?

Dönüyor, beyaz ete yöneliyor.
Çünkü orada para var.
Yumurta ise planlamadan düşüyor.

Bu tablo aslında beklenen bir sonuçtu. Aylarca sektör temsilcileri “Bu gidiş iyi değil, yumurta üretimi düşüyor” diye feryat ederken kimse kulak asmadı. Şimdi rakamlar konuştu.


Devletin Dokunuşu Şart

Bir ülkenin yumurta üretimi şakaya gelmez. Yumurta, dar gelirlinin en erişilebilir protein kaynağıdır.

Üretici desteklenmezse, maliyetleri dengeleyen adımlar atılmazsa, planlı üretim modeli kurulmazsa, bugün yüzde 5’lik düşüş yarın yüzde 15’e, ertesi yıl yüzde 30’a çıkar.

Üstelik ülke nüfusu artıyor.
İhtiyaç büyüyor.
Ama üretim geriliyor.

Bu tabloyu tersine çevirecek tek güç ise kamusal destek ve uzun vadeli bir plan. Yoksa bir sabah kalkıp “Yumurta niye 10 lira oldu?” diye sorarız. Cevap da aynı olur: Çünkü kimse zamanında gerekeni yapmadı.


Fiyatlar Daha da Artacak

Bu düşüş, market raflarına anında yansımıyor ama kaçınılmaz. Arz azalırsa fiyat artar; matematik bu. Bugün değilse yarın yumurta fiyatları yeni bir zam dalgasıyla karşımıza çıkacak.

Üreticiyi korumayan her karar, tüketicinin cebine yansıyan bir kararsızlığa dönüşüyor.


Yumurta üretiminin düşmesi sadece bir sektör haberi değil; soframıza, cebimize, geleceğimize dokunan bir konu.

Sözün özü:
Yumurta üretimi düşüyorsa, mesele hepimizin meselesidir.

Şimdiden uyarmış olayım: Bugünü hafife alırsak, yarın çok pahalıya patlar.

Hazır uyarı demişken…
Benim bu satırları yazarken hissettiğim şey basit:
Bu ülkede yumurta gibi temel bir ürün bile alarm veriyorsa, artık kimsenin ‘bizi ilgilendirmez’ deme lüksü yok.

Herkesin değilse bile, karar vericilerin hiç yok.