RAMAZAN DEMİR
Çanakkale Köprüsü 2 yılda tamamlandı. Balıkesir'de 1 kilometrelik Çay Deresi kapatılamadı!
Devlet Su İşleri (DSİ) her 10 metre arayla, "bu işi biz yapıyoruz" manasına gelen reklam panoları koymayı marifet sayıyor, BASKİ boru bulamıyor, Balıkesir Büyükşehir görmedim, duymadım modunda halkın taleplerine kapalı.
O değil de Karadeniz veya Güneydoğu'da, şehrin göbeğinde böyle bir manzara olsaydı yöre insanının siyasetçileriyle yerel yöneticilere tepkisi nasıl olurdu hiç düşündünüz mü?
★
Şunu söylemişimdir her daim;
Balıkesir sorunlarına; Balıkesir'i tanımayan, Balıkesirliyi bilmeyen siyasetçi ve bürokratlarca neşter vurulamayacağı gibi, sadece seçim ve sandık hesabıyla meseleleri çözülemez..
Manzaraya bakıp; "Ah şimdi nerdesin Sabri Uğur.." dediğimde yalaka veya yandaş ilan ediliyorum ben!
Bırakın insanları ocu, şucu, bucu diye yaftalamayı da, asli işinize bakın.
Yazıķ bu şehre ve toz toprak içerisinde kalan insanına...
★
Oysa bizler, Çay Deresi Rekreasyon Alanı projesini şehir gündemine alırken, Paris'teki Sein Nehri gibi hayal etmiştik. İçerisinde Gondollar yüzecek, insanlar içinden balık tutacak, kenarlarında güneşlenecekti.
Hayaller Paris, gerçekler Balıkesir gibi oldu her zamanki gibi!
★
Mevzu Balıkesir'i ikiye ayıran Çay Deresi olunca bir de zamanında çok işittiğim bir öyküyü anlatayım.
Balıkesir’in, nam-ı diğer Karesi’nin tarihine uzanan bir hikâye anlatılır.
Emir Sultan Hazretleri, bir gün şehre misafir olur.
Öğle vakti yaklaşırken namaz için camiye gider.
Namaz sonrası cemaate, “Bir yere ayrılmayın, sizinle hasbihal edelim,” der.
Lakin ahali, işleri olduğunu söyleyip bir bir camiyi terk eder.
İmam efendiye döner, “Bari seninle sohbet edelim,” der.
İmam da işlerini bahane edip ayrılırken, “Anahtarı kapının altına bırakıver,” der ve gider.
Emir Sultan Hazretleri, gülümseyerek, “İyi, ben de salkımlarla sohbet ederim,” der.
O vakitler Balıkesir’in bağları, yörenin en güzel üzümleriyle meşhurdur.
Ahali, soluğu bağlarda alır, ama bir de ne görsün!
Salkımlar yerinde yok.
Şaşkınlık içinde camiye geri dönerler.
Karşılarında inanılmaz bir manzara!
Salkımlar safa durmuş, Emir Sultan’ın sözlerini dinliyor!
Pişmanlık içinde yalvarır ahali; “Biz ettik, sen eyleme!”
Bunun üzerine Emir Sultan Hazretleri tek şunu söyler; “İki yakanız bir araya gelmesin,”
★
Rivayet odur ki, Çay Deresi’nin hikâyesi buraya dayanır.
Doğru mudur, yanlış mıdır, bilinmez. Ama 60 yıllık ömrümde şunu gördüm;
Balıkesir’in iki yakası hâlâ bir araya gelemedi.
Allah’ın her türlü güzelliği bahşettiği bu şehirde, bir şeyleri değiştirmeye çalışanları sevmiyoruz, iki paçasına çekip al aşağı etmekle kalmayıp, her tür iftirayı atmaktan korkmuyoruz! Şehri hak ettiği yere taşımak isteyenleri kahrından öldürüyoruz.
Mehteran bölüğü misali iki ileri, bir geri gidiyoruz.
Dünya 19 saatte 204 metrelik gökdelen dikerken, biz Çay Deresi’nin üstünü kapatmaktan aciziz.
Belki de bu, o eski hikâyenin gölgesindendir.
Selametle...