Ali Yılmaz Diker
Edremit Ziraat Odası Başkanı


Geçen yılın olumsuz koşulları, iklim değişikliği, bakım eksiklikleri ve zeytinliklerin amaç dışı kullanımı nedeniyle 2025-2026 hasadında üretimin ciddi ölçüde düşmesi bekleniyor.


Geçtiğimiz yıl zeytin mahsulünün “var yılı” olması sebebiyle, doğası gereği bu yıl daha az mahsul bekleniyordu. Ancak son günlerde yaşanan olumsuzluklar, 2025-2026 zeytin ve zeytinyağı hasadının çok daha düşük seviyelerde olacağına işaret ediyor.


Yağışsızlık ve gelişmeyen filizler

Geçen yıl hasat döneminde sonbahar yağışlarının olmaması, ağaçların üzerindeki mahsulün gelişmesini engelledi. Ayrıca bu yılın mahsulünü oluşturacak filizler oluşmadığı için ürün bu yıl daha da az...


İhracat krizi ve üreticinin gelir kaybı

Geçtiğimiz yıl zeytinyağı ihracatı önce durduruldu, ardından fiyatların düşmesiyle gerçekleşemedi. Tüccarın, maliyetlerin altında alım yapmak istemesi nedeniyle üreticinin ürünü elinde kaldı. Yeterli gelir elde edilemeyince zeytinliklere gerekli bakım yapılmadı ve mahsul bu yıl çok daha az.


Yüksek maliyetler ve yangınlar

Zeytinyağının para etmemesi ve art arda gelen fahiş mazot zamları nedeniyle ot mücadelesi ve toprak işleme yapılamadı. Ayrıca çıkan yangınlarda birçok zeytin ağacı zarar gördü. Bu da rekolteyi düşürdü.


Aşırı sıcaklık ve susuzluk

Zeytinin yağlanmaya başladığı Ağustos ayından bu yana bölge yağış almadı. Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar, ürünün dalında geriye gitmesine yol açtı. Meteorolojik verilere göre bölgede önümüzdeki günlerde de yağış beklenmiyor.


Zeytinliklerin imara açılması

Sahil bölgelerinde artan göç nedeniyle zeytinliklerin imara veya ortak alanlara açılması, ağaç sayısının azalmasına yol açtı. Bu da mahsulün daha az olmasına sebep oldu.


Zeytin Yasası ve madencilik baskısı

Yeni çıkarılan zeytin yasasıyla zeytin ağaçlarının maden sahalarından taşınmasına ilişkin itirazlar sürerken, bazı şirketler adeta yangından mal kaçırır gibi mahsulü toplanmadan zeytin ağaçlarını söktü.


Su kaynaklarının kuruması

İklim değişikliği nedeniyle artık susuzluğa daha az dayanabilen zeytin ağacı, bu yıl dere, gölet ve pınarların kurumasıyla su bulamadı. Kalan suların da tarım dışı alanlarda yoğun kullanılması üretimi düşürdü.


Zeytinliklerin satışı ve amaç dışı kullanımı

Geçimini zeytincilikle sağlayamayan üreticiler zeytinliklerini satmak zorunda kaldı. Yeni sahipler ise bu alanları hoyratça kullanıp imara açtı. Cezai yaptırımların yetersizliği nedeniyle “Yer benim, istediğimi yaparım.” anlayışı yaygınlaştı.


Hayvan otlatması ve yetersiz kanunlar

Mevcut kanunların yetersizliği nedeniyle zeytinlik alanlarda küçükbaş ve büyükbaş hayvan otlatılması devam ediyor. Bu da zaten az olan mahsulü daha da azalttı.


Rekolte tespiti değil, durum analizi

Yanlış anlaşılmasın; bu bir rekolte tespiti değil. Geçen yıldan bu yana zeytincilikte yaşanan gelişmelerin bir durum analizidir. Önümüzdeki günlerde tahmini rekolte sonuçları ve üretim maliyetleri açıklanacak.


Üreticinin iki büyük sorusu

Nereye gitsem, hangi üreticiyle karşılaşsam bana iki soru yöneltiliyor:

Bu yıl işçi ücretleri ne olur?

Bu yıl zeytin ve zeytinyağı fiyatları ne olur?


Bu sorulara tek bir cevap verilebiliyor:
Bu ülkede her şey arz ve talebe bağlı. Talep gören ürünlerin fiyatı artacak, talep görmeyenlerin fiyatı yerinde sayacak ya da düşecektir.

Geçen yıl üreticinin aleyhine işleyen koşulların, bu yıl lehine olacağı kanaatindeyim.


Herkese bol kazançlı ve bereketli mahsuller diliyorum.