Bu yıl sonbaharı neredeyse yaşamadan kışa geçtik. Daha dün kısa kollu tişörtlerle gezerken bir anda montlara sarıldık. Hal böyle olunca da nezle, grip, soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklar yine kapımızı çaldı.

Ama işin güzel tarafı şu: Doğru beslenerek bu hastalıkları daha kolay atlatmak, hatta çoğunu hiç yaşamamak mümkün. Asıl mesele bağışıklık sistemimizi sağlam tutmakta.

Bağışıklık İçin Soframıza Ne Koymalıyız?

Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en bilinen yollarından biri C vitamini deposu besinler. Limon, portakal, mandalina, kivi gibi turunçgiller tam bir kalkan görevi görüyor. Zencefil ve sarımsak da doğal antibiyotik gibi; hem vücudu koruyor hem de hastalık sürecinde toparlanmayı hızlandırıyor. Bunun yanında yüksek protein içeren yumurta, balık, yoğurt ve baklagiller de bağışıklık sistemine uzun vadeli destek sağlıyor. Lifli gıdalar ise sindirimi düzenleyip bağırsak sağlığını güçlendiriyor ve böylece vücudu hastalıklara karşı daha dirençli kılıyor.

Sadece Beslenme Değil, Yaşam Tarzı da Önemli

Unutmayalım ki bağışıklık yalnızca yediğimiz gıdalarla sınırlı değil. Düzenli uyku, yeterli su tüketimi ve günlük kısa yürüyüşler bile vücudun savunma hattını güçlendiriyor. Stresi azaltmak, bağışıklık sisteminin dengesini korumasına yardımcı oluyor. Yani biraz kendimize vakit ayırmak, sadece ruh sağlığımız için değil bağışıklığımız için de şart.

Mevsim geçişleri her zaman hastalık riski demek değildir; doğru önlemlerle bu dönemi güçlenerek atlatmak da mümkün. Sofranızı renkli ve çeşitli tutun, hareketi ihmal etmeyin, uyku düzeninize özen gösterin. Küçük alışkanlık değişimleriyle kışa çok daha sağlam girebilirsiniz.