Dün akşam saat 19.53’te Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 6,1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Çevre illerde de hissedildi ama Balıkesir’deki etki çok daha ağır oldu. Sındırgı merkezde binalar yıkıldı, 81 yaşındaki bir vatandaşımız enkazdan kurtarıldıktan hemen sonra ne yazık ki yaşamını yitirdi. O an, orada olanların yaşadığı korkuyu kelimelerle tarif etmek zor. Sarsıntının ardından, sokaklara dökülen insanlar, panikle çocuklarını kucaklayıp güvenli alanlara koşan aileler… Ve gecenin o soğuk havasında çaresizlikle gökyüzüne bakan gözler…

Ama işte tam bu noktada, başka bir şey devreye girdi: Birlik.

Devletin en üst kademesinden, yerel yönetimlere kadar herkes harekete geçti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Evlere girmeyin” uyarısından sonra, Balıkesir’in bütün belediyeleri seferber oldu. AFAD, AKUT, özel arama kurtarma ekipleri, gönüllüler… Hepsi aynı amaç için, aynı anda, aynı yerdeydi. Kimse “Benim görevim bu değil” demedi. Kimse saatine bakmadı.

Geceyi dışarıda geçirecek vatandaşlar için sıcak yemekler, çorbalar, çay ve kahve ikramı başladı. Hatta birçok kafe ve restoran kapılarını halka açtı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin Seyyar Kent Lokantası, Sındırgı Meydanı’nda sabaha kadar durmaksızın hizmet verdi. O çorbanın bu soğuk gecede ne kadar değerli olduğunu, ancak o anı yaşayan bilir.

Arama kurtarma ekipleri, itfaiye ve gönüllüler tek bir an bile boş durmadı. Ellerindeki el fenerleriyle enkaz başında didinen insanlar, bir can daha kurtarabilmek için gözlerini kırpmadan çalıştı. Ve inanın bana, bu manzaralar insanın içine hem bir burukluk hem de bir gurur bırakıyor.

Resmi rakamlara göre 29 kişi yaralandı ve çeşitli hastanelerde tedavileri sürüyor. Bakan Yerlikaya’nın aktardığına göre, yaralıların durumları iyi. Ancak bölge hâlâ sallanıyor. 6,1’lik büyük depremin öncesinde de birkaç kez 3,5 – 4,0 arası sarsıntılar yaşanmıştı. Sonrasında ise irili ufaklı 200’ün üzerinde artçı meydana geldi.

Hasar tespit çalışmaları da gece boyunca devam etti. 13 ağır hasarlı, 65 hafif hasarlı bina tespit edildi. Sındırgı merkezdeki bir bina ise tamamen yıkıldı. Bu tablo, depremin gücünü ve tehlikenin ne kadar büyük olduğunu açıkça gösteriyor. Ama bana göre asıl önemli olan, bu felakete verilen tepkiydi.

Çünkü biz bazen unutuyoruz… Gündelik hayatın telaşında, sosyal medyada kavga ederken, birbirimize kızıp ayrışırken, sanki bu ülke hiç aynı hedefe kilitlenemeyecekmiş gibi hissediyoruz. Ama dün gece gördük ki, istenirse bu ülke tek bir yürek olabiliyor. Tüm kurumlar, belediyeler, gönüllüler, vatandaşlar… Herkes “önce insan” diyerek hareket etti.

Belki de en çok böyle zamanlarda, kim olduğumuzu ve neler yapabileceğimizi hatırlıyoruz. Bir deprem, bir felaket, sadece acıyı değil; dayanışmayı, yardımlaşmayı, paylaşmayı da beraberinde getiriyor. Keşke bu birlik duygusunu sadece zor günlerde değil, her zaman koruyabilsek…

Dün gece Balıkesir bunu yaptı. Ve biz, bir kez daha gördük ki; birlik olunca, imkânsız dediğimiz şeyler bile mümkün oluyor.