Şehir merkezindeki Yaylada alanı satılarak konut projesine dönüştürülmek isteniyor. Peki bu, Balıkesir’in geleceği için nasıl bir tercih olur? Yaylada bir arsa değil, halkın belleği; kamusal alanlar şehirlerin ruhudur, betonla kapatılmamalı

"Bir Alışveriş Merkezi Değil, Bu Şehrin Hafızası"

Balıkesir’in merkezinde bir alan düşünün... Şehrin kalbinde yer almış, yıllar boyunca buluşmaların, yürüyüşlerin, karşılaşmaların adresi olmuş bir yer. “Yaylada” sadece bir alışveriş merkezi değil; Balıkesir'in belleğidir, ortak hafızamızdır.

Bugün bu alanın satılıp bir müteahhit eliyle yüksek katlı konutlara dönüştürülmek istendiğini duyuyoruz. Ancak burada söz konusu olan yalnızca bir taşınmazın el değiştirmesi değildir. Burada asıl mesele, Balıkesir’in geleceğinin kimlerin ellerinde şekilleneceği meselesidir.


Konut Mu, Kamusal Yarar Mı?

Evet, Balıkesir’in konut ihtiyacı vardır. Ama Yaylada, öncelikle kamusal bir ihtiyacın karşılanacağı yer olmalıdır. Çünkü şehir merkezinde bu kadar kıymetli bir alan, bireylerin değil, toplumun ortak yaşam alanı olarak değerlendirilmelidir.

Eğer konut yapılırsa:

  • Şehir merkezine yeni bir beton yığını eklenecek,

  • Kamunun malı bir daha geri alınamamak üzere özel mülke dönüşecek,

  • Ve Balıkesir’in ortak belleği, bir grubun mülkiyetine hapsedilecek.


Yaylada Ne Olmalı, Ne Olabilir?

Bu sorunun yanıtı, yalnızca fiziksel bir düzenleme değil; gelecek nesillere bırakacağımız yaşam tarzını da belirleyecek bir vizyonla ele alınmalıdır.

  • Bir şehir meydanı: Gençlerin, çocukların, yaşlıların bir araya geldiği, nefes aldığı açık ve yeşil bir buluşma noktası.

  • Kültür ve sanat merkezi: Tiyatrosu, sergi salonları, kütüphanesi, kent müzesiyle yaşayan bir alan.

  • Gençlik ve dijital üretim merkezi: Üniversite öğrencileri ve yaratıcı genç girişimciler için ilham kaynağı olacak bir merkez.

  • Aile yaşam kompleksi: Spor salonları, çocuk atölyeleri, kadın ve gençlik merkezleriyle çok işlevli bir sosyal alan.

Bu alan, bugünün değil, geleceğin Balıkesir’i için planlanmalıdır.


“Bir Seferlik Gelir” İçin Şehrin Kimliği Satılamaz

Yaylada arsası satılırsa belediyenin kasasına belki bir seferlik milyonlarca lira girecek. Ama sonra ne olacak?

  • O alan bir daha halkın olmayacak.

  • O alanda bir daha kamu yararına proje yapılamayacak.

  • Ve biz, bu şehirde ortak yaşam alanlarımızdan birini daha yitirmiş olacağız.


İklim Krizi Çağında Yeni Betonlar Mı?

Bugün iklim krizini, susuzluğu, şehir ısı adalarını tartışıyoruz. Dünya kentleri yeşil alanlarını artırırken, biz merkezdeki son açık alanlardan birini daha betonlaştırmak niyetindeyiz.

Eğer biz bugün "yeni bir beton yığını" projesini savunur hale gelmişsek, ortada yalnızca şehircilik adına değil, vicdan adına da bir sorun var demektir.


Yaylada: Halkın Ortak Malı, Ortak Geleceği

Bu alan yalnızca bir arsa değildir. Bu alan, Balıkesir halkına aittir. Kamunun malıdır. Dolayısıyla orası hakkında karar alacak olanlar, yalnızca siyasi iktidar ya da yatırımcılar değil; o alanın gerçek sahibi olan halktır.

Yaylada, özel mülkiyete devredilecek bir rant aracı değil, toplumsal yarar için projelendirilecek bir kamu alanıdır.


"Şehir Binalarla Değil, İnsanların Yaşama Alanlarıyla Şehirdir"

Balıkesir gelişiyor, büyüyor, dönüşüyor. Ancak bu dönüşüm, eğer ortak akıl, şeffaflık ve kamu yararı ekseninden saparsa, şehrin ruhunu kaybetmesi kaçınılmazdır.

Şehirleri sadece binalar değil, ortak değerler ve kamusal alanlar ayakta tutar.

Yaylada’da yapılacak her adım, yalnız bugünü değil; yarının Balıkesir’ini de belirleyecek. Ve bu kararın hesabını yalnız bugünkü kuşak değil, gelecekteki kuşaklar da soracaktır.


Beton Değil, Yaşam!

Yaylada halkın nefes alacağı, çocukların özgürce koşup oynayacağı, gençlerin hayal kurup üreteceği, yaşlıların oturup anılarını paylaşacağı bir yaşam merkezi olmalı.

Bir beton duvarlar yığını değil, bu şehrin ruhuna yakışır, geleceğe ilham veren bir kamusal alan olmalı.

Çünkü bir şehir, yalnızca binalardan değil; insanların birbirine değdiği, birlikte yaşadığı mekânlardan oluşur.