Hazır Kahvede Büyük Risk

Sabahları uyanmak için bir fincan kahveye uzanıyorsanız ve bu kahve “hazır kahve”yse, birazdan okuyacaklarınız keyfinizi kaçırabilir. Çinli bilim insanlarının yürüttüğü yeni bir araştırmaya göre, hazır kahve alışkanlığı göz sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Hem de öyle “biraz bulanık görme” falan değil; ilerleyen yaşlarda sizi tanıdık yüzleri seçemeyecek, kitap sayfalarında satırları takip edemeyecek bir hale getirebilecek düzeyde.

Bahsettiğimiz şey, tıpta adı makula dejenerasyonu (AMD) olarak geçen, halk arasında ise “sarı nokta hastalığı” diye bilinen bir göz rahatsızlığı. Göz retinasının merkezi bölgesini hedef alıyor. Okuma, araba kullanma, hatta birinin yüzüne bakıp kim olduğunu tanıma gibi en temel günlük işlevlerimiz bu bölgeye bağlı.

Ve işte şimdi kötü haber: Araştırmaya göre hazır kahve içenlerin bu hastalığa yakalanma riski, diğer kahve türlerini içenlere göre tam yedi kat daha fazla. Yanlış okumadınız; yediii!

Peki neden hazır kahve bu kadar riskli?

Araştırmacılar, bu sorunun cevabını “akrilamid” adlı kimyasala bağlıyor. Hazır kahvenin üretim sürecinde ortaya çıkan bu madde, kana karışarak retinaya kadar ulaşabiliyor ve orada tahribata yol açabiliyor. Bu da zamanla makula dokusunu bozuyor.

Beni asıl ürküten ise bu çalışmanın yöntemiydi. İnsanlara “Sen hazır kahve mi içiyorsun, filtre mi?” diye sorulmamış. Bunun yerine katılımcıların genetik verileri incelenmiş ve hangi kahve türüne yatkın oldukları üzerinden bir sınıflandırma yapılmış. Kısacası bu sadece “alışkanlık” değil, belki de “genetik kaderimiz.” Genetik olarak hazır kahveye meyilli olanlarda kuru tip makula dejenerasyonu riski %692, yaş tip olanında ise %159 artış görülmüş. Hadi bakalım.

E bu durumda kimler daha çok risk altında?
Uzmanlara göre:

· Ailesinde makula dejenerasyonu öyküsü olanlar

· Sigara içenler

· Yüksek tansiyonu olanlar

· Fazla kilolu bireyler

· Ve ilginç bir detay: Mavi ya da yeşil gözlü olanlar. Çünkü açık renkli gözler, güneş ışığına karşı daha düşük pigmentasyon taşıyor. Bu da korumasızlığı artırıyor.

Şimdi siz diyeceksiniz ki: “Ben de sabah ayı gibi uyanıyorum, kahvesiz ayılmam imkânsız. Ne yapalım yani?”
Haklısınız. Ama belki de çözüm kahveyi değiştirmekte. Filtre kahve, çekilmiş kahve ya da french press gibi alternatifler hala güvenli sular olarak görülüyor. En azından şu aşamada.

Hazır kahve kolay, pratik ve ucuz olabilir. Ama ucuzluğun bedelini bir gün gözümüzle ödemek istemeyiz. Hele ki günün birinde, gözünüzün önünde duran sevdiğiniz bir yüzü seçememek... işte bu, hiçbir kahve keyfine değmez.

Son söz:
Sabah rutininizi bir daha düşünün. Belki biraz daha zahmetli ama daha sağlıklı bir fincan kahve, gelecekteki görme yetinizi koruyabilir.

Unutmayın, kahveniz sıcak ama gözünüz daha kıymetli.