Türk futbolunda uzun süredir konuşulan ama kimsenin elini taşın altına koymadığı bir gerçekle sonunda yüzleşti.
“Hakemler ve bahis skandalı.” Gördük ki futbol sadece sahada yetenek ve mücadele gücü ile oynanan bir spor dalı olmaktan çıkmış, bahis ve finansal manipülasyonların etkisiyle saha dışında oynanır hale gelmiş.
Bahis skandalının ilk ayağı hakemler üzerinden ortaya çıkmış olsa da bu skandalın sadece hakemler ekseninde kalmayacak olması, sistemin tüm aktörlerini kapsayacak şekilde geniş bir yelpazeyi etkileyecektir.
Bir hakemin bahis oynaması elbette kabul edilemez de futbolun paydaşlarından futbolcuların, teknik direktörlerin, menajerlerin, kulüp başkanlarının, yöneticilerin bahis oynaması kabul edilir mi?
İlk adım elbette önemli. Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu profesyonel liglerde yani Süper Lig, Trendyol 1. Lig, Nesine 2. Lig, Nesine 3.Lig’lerde görev alan 571 hakemin 371’inin bahis hebası olduğu, bu hakemlerden 152’sinin aktif şekilde bahis oynadığının tespit edildiği açıklamaları işin ciddiyetini gösterdi.
Profesyonel Futbol Disiplin talimatının 57’nci maddesi “hakemler futbol müsabakaları veya futbol faaliyetleriyle ilgili herhangi bir etkinlik üzerine doğrudan ya da dolaylı şekilde bahis oynayamazlar” der. Bu hüküm yalnızca hakemin kendi yönettiği maçı değil, futbolla ilgili herhangi bir etkinliği kapsar. Dolayısıyla hakem kendi liginde ya da başka bir ligde bahis oynasa da yasağı ihlal etmiş olur.
İlginin ve izlenirliğin daha çok olduğu Süper Lig ve 1. Lig’de hakem kararlarının televizyon ekranlarında hakem yorumcuları tarafından sorgulanıyor olmasına karşın hatalı yönetimler ve kararlar bilinirken, gözlerden uzak 2. Lig ve 3. Lig’deki takımlar vay haline… Hakem kararlarıyla kaçan puanlar, kaçan şampiyonluklar.
Ortaya çıkan tablo sadece spordaki değil ülkedeki ahlak yozlaşmasının sistemsel çürümüşlüğün ve cezasızlık algısının göstergesidir. Emeği yok sayan, adaleti parayla değiştireceğini sanan kirli bir düzenin var olduğunun düşünülmesinin sonucudur.
Bahis sadece yeşil sahaları değil, toplumun vicdanını zehirliyor olmasına karşı bir bahis şirketinin isminin 2. Lig ve 3. Ligin önüne eklenmesi de sorgulanması gereken bir durumdur.
 
             
             
             
             
             
             
             
         
         
         
        