Gençler, kararınızı verdiniz mi?
Üniversite tercihi, sadece bir okul veya bölüm seçimi değil, hayatın yönünü belirleyen ciddi bir karardır. Bugün birçok genç puanına, ailesinin beklentisine ya da şehrin cazibesine göre karar veriyor. Ama asıl sorulması gereken başka sorular var. İşte bugün birlikte sorduğumuz, konuştuğumuz ve sorguladığımız o sorular:

· • Puana göre mi tercih yapıyorsun?

· • Ailene olan sıcaklığa göre mi karar veriyorsun?

· • Şehrin cazibesi mi seni çekiyor?

· • Okuduğun bölüm gerçekten seni meslek sahibi yapıyor mu?

· • Mezun olunca iş bulabiliyor musun, yoksa sınavdan sınava mı koşacaksın?

· • Bölümün adı mı havalı, yoksa içeriği mi dolu?

· • Başın sıkıştığında o şehirde arayabileceğin bir akraban var mı?

· • Yurt çıktı mı, çıkmadıysa nerede kalacaksın? Ev mi, özel yurt mu, apart mı?

· • O şehirde geçim masrafları ne kadar? Kira, yemek, ulaşım, internet…

· • Okulun ailenin üstlendiği ekonomik yükü karşılayacak mı?

· • Bu tercih sadece dört yıl için mi, yoksa ömür boyu etkisini taşıyacak mı?

· • Gittiğin şehirde yalnız kalırsan psikolojik olarak dayanabilecek misin?

· • Üniversitenin adı mı, sunduğu imkanlar mı senin için önemli?

· • Sosyal çevre, arkadaşlık, kültürel uyum senin için ne kadar değerli?

· • Tercihin seni mutlu eder mi, yoksa sadece bir ‘yerleşme’ midir?


Üniversite sadece akademik bir yolculuk değildir. Aynı zamanda sosyal, ekonomik ve psikolojik bir yaşam sınavıdır. Bazı bölümler kulağa çok hoş gelir ama mezuniyet sonrası sizi boşluğa sürükleyebilir. Bazı şehirler özgürlük vadeder ama yalnızlığa hapseder. Bazı tercihler ‘aile memnun olsun’ diye yapılır ama kalbiniz buruk kalır.

Oysa hayat sadece puanlardan ibaret değil. Tercih, sadece sıralama değil. Hayal kurarken gerçeklerden kopmamak gerekir. Diploma, sadece bir kağıt değil; arkasında emek, fedakârlık ve doğru kararlar vardır. O yüzden tercihinizi yaparken sadece puanınıza değil, yolculuğunuza bakın. Nerede konaklayacaksınız? Kim yanınızda olacak? Bölüm sizi hayata hazırlayacak mı?

Bu iş biraz da şans işi... Gittiğiniz kurumda karşılaşacağınız bir kişi, bir akademisyen, bir arkadaş; size ilham olacak bir örnek de olabilir, hayatınızı zorlaştıracak biri de. Bazen işler planladığınız gibi gitmez, moraliniz bozulur, yalnız hissedersiniz. Ama asla unutmamanız gereken şey; sizi bu noktaya getiren ailenizin emeği, sabrı ve fedakârlığıdır. Kötü günler geçebilir ama edindiğiniz meslek, bir ömür sizinle kalır. Kendinizi ve ailenizi düşünerek, nereye giderseniz gidin, iyi öğrenin, hakkını verin. Çünkü bu yol sadece sizin değil, sizi seven herkesin yoludur.

Unutmayın: Nerede olduğunuz değil, kim olduğunuz belirler sizi. Ama bulunduğunuz yer, kimliğinizi şekillendirmeye yardım eder. Bir karar sadece bugünü değil, yarını da etkiler. Üniversiteye değil, hayatın bir dönemine adım atacaksınız.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkmayın. Hayalinize, emeğinize ve geleceğinize sahip çıkın.