İzmir Demokrasi Üniversitesi’nin

Sessiz Devrimi

Türkiye’nin yükseköğretim haritasında son yıllarda öne çıkan bir üniversite var: İzmir Demokrasi Üniversitesi. Gözden uzak, gösterişten uzak ama başarıya çok yakın. Kökü yeni ama vizyonu derin olan bu üniversite, kısa sürede hem akademik hem de sağlık alanında örnek gösterilen bir konuma ulaştı.

Ve bu başarı, bir tesadüf değil. 2017 yılı Ocak ayında sadece bir kararnameyle kurulan, binasız, bütçesiz, memursuz ve öğrencisiz halde yola çıkan üniversitenin ilk ve kurucu rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, deyim yerindeyse “tek kişilik bir ordu” olarak göreve başladı. Bugün geldiği noktada ise bir üniversiteden fazlasını inşa etti: Bir vizyon, bir kurum kültürü ve bilimde iz bırakacak bir yol.

İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde bugün 13.500 öğrenci eğitim görüyor. Üniversite bünyesinde 10 fakülte, 3 yüksekokul, 3 enstitü, 43 lisans programı ve 65 yüksek lisans/doktora programı bulunuyor. Bu programların yaklaşık %80’i %100 İngilizce eğitim veriyor. Öğrenciler yalnızca dersliklerde değil, uluslararası kongrelerde projelerini sunarak gelişiyor. Üniversite, Teksas Onkoloji gibi birçok dünya ölçekli üniversite ve araştırma merkeziyle iş birliği içinde.

2024 yılında, Diş Hekimliği Fakültesi, DUS Türkiye birinciliğini kazandı. Aynı yıl Tıp Fakültesi mezunları, TUS’ta ilk 15’e girerek başarıyı istikrara dönüştürdü. Bu başarılar, yalnızca öğretim kalitesinin değil, öğrencinin gelişimini birebir takip eden bir sistemin sonucu. Rektör Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, mezun öğrencileri sadece mezun etmekle kalmıyor; onları kariyerlerinde de adım adım takip ediyor.

Rektör Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper’in mezunlara olan ilgisi, sadece akademik değil, profesyonel hayatı da kapsıyor. Başarılı mezunları doğrudan işe alan özel sektör kuruluşları artık İzmir Demokrasi Üniversitesi’nin eğitim kalitesine güveniyor.

Öğrencilerin TÜBİTAK projelerinde %33’ün üzerindeki kabul oranı, danışmanlık yapısının gücünü gösteriyor. Akademik kadro ise öğretim üyesi başına düşen yayın sayısında Türkiye ikincisi. 2024’te, Stanford Üniversitesi’nin “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesine giren akademisyenler, üniversitenin küresel görünürlüğünü tescilledi.

Tıp Fakültesi, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi ve Çocuk Hastanesi ile afiliasyon içinde. Bu hastanelerde yaklaşık 750 hasta yatağı mevcut. Beyin cerrahisinden onkoloji tedavilerine, kalp pili uygulamalarından tüm ileri görüntüleme ve anjiyo işlemlerine kadar geniş bir tıbbi hizmet alanı başarıyla yürütülüyor. Ayrıca Uzundere Kampüsü’nde inşa edilen yeni Diş Hastanesi, hem topluma hem eğitim sürecine katkı sunuyor.

Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, 40 yıla yayılan akademik ve idari kariyerini, 8,5 yılda yepyeni bir üniversiteye nakşetti. Kurucu rektörlük görevine başladığında elinde tek şey inancı ve bilgisi vardı. Bugün arkasında güçlü bir kurum, gururla mezun ettiği öğrenciler, takdir toplayan bilim insanları ve örnek bir yönetişim modeli bulunuyor. Yeni kurulmuş bir üniversite olmasına rağmen, İzmir Demokrasi Üniversitesi dünya istatistik platformlarında sıralamalara girerek küresel akademik rekabette kendine yer bulmayı başardı.

Rektör Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper’in ifadeleri net: “İzmir Demokrasi Üniversitesi, gelecek 5 yıl içinde Türkiye’nin ilk 10 üniversitesi arasında yer alacak.” Bugüne dek atılan adımlar, bu hedefin hayal değil, vizyonla yoğrulmuş bir strateji olduğunu kanıtlıyor.

Bu hikâye, yalnızca bir üniversitenin değil; bir liderliğin, bir inancın ve bir emeğin başarıya dönüşümüdür. İzmir Demokrasi Üniversitesi; bilimde, sağlıkta, eğitimde ve kurumsallıkta sessiz ama sağlam bir devrim gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin en genç ama en olgun üniversitelerinden biri olarak, geleceği bugünden inşa etmektedir.