Doğa, çoğu zaman bize en büyük eczaneyi sunar ama biz, betonların arasında unuturuz onu.
Ne zaman ki ilaç kutuları dolup taşar, reçeteler çoğalır, işte o zaman yeniden döneriz köylerin kokusuna, ninelerin çay tariflerine… İşte o şifalı tariflerden biri, son günlerde yeniden gündemde: Karabaş otu.
İtiraf edelim, adını ilk duyduğumuzda pek sempatik gelmeyebilir. Ama mesele ismi değil, içindeki sırlar. Lavanta ailesinden olan bu mütevazı bitki, her demliğe, her nefese umut gibi düşüyor.
Günün yorgunluğu, zihnin gürültüsü, şehir stresinin gri sisi… Bütün bunlara karşı bir fincan karabaş otu çayı, tabiri caizse “sakin bir akşamüstü yürüyüşü” gibi. Uzmanların da söylediği gibi, özellikle uykusuzluk ve anksiyete ile savaşanlar için oldukça etkili. Uyuyamıyorsanız, önce zihninizi değil, doğayı dinlemeyi deneyin. Belki çareniz lavanta kokulu bir fincanda gizlidir.
Özellikle sıcaklık geçişinin çok olduğu, havaların bir sıcak bir soğuk olduğu bu günlerde bağışıklığı güçlendirmek herkesin önceliği. Karabaş otunun antioksidan yapısı, vücudu sarmalayan görünmez bir zırh gibi. Grip ve soğuk algınlığına karşı savaş açmak isteyenlerin, bitki çay koleksiyonuna bu otu eklemesinde fayda var. Doğal olanın hep bir adım önde olduğunu hatırlayarak…
Nefes almak bir eylem değil, bir armağandır. Ama bazen burun tıkanır, bronşlar daralır. İşte o zaman karabaş otunun buharı devreye giriyor. Doğal bir inhaler gibi… Astım ya da alerjik nezle gibi sorunlarla boğuşanlar, eczaneye gitmeden önce karabaş otunun buğusuna yüzlerini uzatmalı belki de.
Bir de dış görünümle ilgisi var bu otun. Yaralar, iltihaplar, sivilceler… Karabaş otu burada da elini uzatıyor. Cilde sürüldüğünde antiseptik özelliğiyle temizliyor, arındırıyor. Ağız gargarasında ise bakterilere karşı adeta doğal bir antibiyotik gibi davranıyor.
Ama Bir Dur Demek de Gerek
Her bitki mucize değildir. Her doz iyilik getirmez. Karabaş otunun da fazlası terleme, mide bulantısı ve baş dönmesine yol açabiliyor. Özellikle hamilelik ve emzirme dönemindeyseniz bu bitkiye temkinli yaklaşmalısınız. Doğal olan her şey zararsız değildir, unutmayın. Bilgiyle desteklenmeyen doğallık, her zaman fayda sağlamaz.
Karabaş otu, adını daha çok duyacağımız bir bitki. Ama onu sadece modaya uyduğumuz için değil, gerçekten ihtiyacımız olduğu için kullanmalıyız. Çünkü bazen şifa, reçetelerde değil, doğanın kendini sakladığı kokularda gizlidir.
Ve belki de en önemlisi; doğayla barışık yaşamak, sadece sağlıklı kalmak için değil, biraz daha insan kalmak içindir.