“Ahmet Akın’ın da hesabı görülecek!”

BÜYÜKŞEHİR Meclisi’nin Başkanvekili Dursun Mirza’nın sözü bu.

AK Parti Grup Başkanvekili Yasin Sağay’ın Meclis’te Ahmet Akın’a yönelik eleştirileri sonrasında.. CHP’li Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza şöyle karşılık verdi yanıt olarak:

“Sizin hesabınız görüldü... Ahmet Başkan’ın da yaptığı işlerle ilgili daha sonra hesabı görülecek...”

Tam cımbızlanacak cümle!

***

YASİN SAĞAY’ın “biz daha çok hizmet yaptık, siz algı yapıyorsunuz” demeye getirdiği ağır eleştirilerle dolu cümlelerinden de cımbızlanıp öne çıkarılacak bir ifade var; ‘uyarı’, hâttâ ‘göz korkutma’ bile denebilir.

İthal bürokratları ayırıp, yerli bürokratlara mesaj verdi Sağay.

Şöyle dedi:

“Yerli bürokratlara söylüyorum, kardeşlerim, Balıkesir evlatlarına söylüyorum. Bu yönetim bir senede arabayı yokuş aşağı boş vitese attı.. Kimin nereye vuracağı belli değil.. Attığınız imzalara dikkat edin!”

***

AHMET AKIN bu uyarı yapıldığında salonda yoktu. Son dönemde açılışı yapıyor, kürsüyü dursun Mirza’ya bırakıp salondan çıkıyor. Yücel Yılmaz da öyle yapardı; mikrofonu Ramazan Bahçavan’a bırakır salondan ayrılırdı.

Ramazan Bahçavan, teravih namazı kılan cemaati maça yetiştirmek için gaza basan cami imamı modunda, hızlıca bitirirdi oturumları.

Büyükşehir Meclislerini sosyal medyadan canlı izliyoruz. Son toplantıda, Başkan Akın’ın yüzü çok asıktı nedense. Ya morali bozuk, ya bir şeylere kızgın, ya çok gergin... Muhtemelen böyle bir şey olmalı.. Yoksa, otuz iki diş tekmili birden göstererek güler genelde.

Salondan hızlıca çıktı; sıraların arasından geçerken sağına soluna bakmadı.

Yasin Sağay’ın söylediklerini duymadı.

Muhtemelen videoları izlemiştir sonrasında.. Sağay’ın söylediklerini duymuştur.

***

SAĞAY yine logoyu gündeme getirdi meselâ. “Logo için 500 - 600 milyon lira para harcandı” iddiasını ortaya attı.

Hesaplamayı neye göre yapıyor bilmiyoruz; ama 500 ile 600 milyon lira arasında 100 milyon lira gibi büyük bir rakam var.

Ahmet Akın salonda olsaydı, önce “millet yetkiyi bize verdi, anahtar bizde, sizi paspasın altına süpürdü” girizgahı yapacak, ardından “logo için tek kuruş para harcamadık” diyecekti.

Grafikeri, sanatçısı, tasarımcısı falan “bizden olsun” demiş olabilir.. Ya logonun uygulandığı alanlar? Tabelacısı, boyacısı, bilmem necisi ‘amme hizmeti’ modunda mı çalışıyor?

O çok tartışılan Millikuvvetler’deki dandik takta bile kalp logosu sallanıyor; nazar boncuğu havasında.

Yeni logonun işlenmediği zerre yer kalmadı.

Yakın zamanda Vasıf Çınar’daki üstgeçidin altında durup duran eski logoya gönderme yapmıştık; “bunu unutmuşsunuz” ironisiyle... Yazıyı okudular demek ki; son geçtiğimizde logoyu göremedik.. Kaldırmışlar!

***

YASİN SAĞAY’ın logo iddiasına, Genel Sekreter Naki Çetin yanıt vermeye çalıştı. Politikacı değil, bürokrat sonuçta. Sağay’ın ‘Eşref Tek’ havasındaki kabadayı görünümü ve yüksek perdeden konuşma üslubuna karşılık.. Naki Çetin, bürokrat kimliğine halel getirmeyecek bir üslupla, kolay işlenemeyen eski logodaki değişiklik yüzünden 40 milyon lira civarında kasadan fazla para çıktığını ileri sürdü.

Yücel Yılmaz zamanında mavi - yeşil renkli logo altın sarısına dönüşmüş, varaklı maraklı bir hale getirilmişti.

Naki Bey sanırım bu duruma dikkat çekmek istedi.

Yine de Sağay’ın 500 - 600 milyon liralık harcama iddiasının yanında 40 milyon devede kulak kalıyor.

***

BÜYÜKŞEHİR Meclisi’ni ‘senin zamanın - benim zamanım’ şeklinde bir sidik yarışı arenasına dönüştürmemek lazım.

Onlar bilmem şu kadar kilometre yol yapmış, bunlar onun yarısını yapamamış.. Onlar bilmem şu kadar otobüs almış, bunlar verdikleri sözlere rağmen yarısını bile alamamış...

E canım önceki dönem, iktidarın Büyükşehir’i vardı.. Şimdi muhalefetin Büyükşehir’i var.

Muhalefet belediyelerini silkeleyen, nefes aldırmayan iktidara rağmen, bu yapılanları yadsımamak, küçümsememek lazım. Yine de bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.

İşte tam o noktada Yasin Sağay yine araya giriyor.. Borçtan, parasızlıktan yakınan Büyükşehir yönetimine sesleniyor:

“300 milyon lira nakit kredi bulduk, üstüne bir de 300 milyon liralık banka teminatı ayarladık...”

“Biz yaptık” diyor yani... İktidar marifetiyle, 300 milyonluk nakit, 300 milyonluk teminat ayarlamışlar.

Yasin birader, gâvur belediyesi değil ki orası, hepimizin belediyesi. Devlet, hepimizin devleti... Memleket hepimizin memleketi.

Verilemeyen hizmet, yapılamayan yatırım, bu şehrin eksiğidir. Yapıyorsan, Ahmet Akın için yapmıyorsun. Balıkesir için yapıyorsun.

“Orası Ce Ha Pe belediyesi; beter olsunlar” diyemezsin.

Yani, “sizin için kaynak yarattık, para bulduk, teminat ayarladık” diye üst perdeden konuşmanın anlamı yok. Cebinden vermiyorsun sonuçta; devletin milletin parası, kaynağı...

***

SAĞAY’ın yerli bürokratlara yönelik uyarısına gelelim.

Diyor ya, “araba yokuş aşağı gidiyor, vites boşta, neye vuracağı belli değil...”

Devamında, “attığınız imzalara dikkat edin” diyor.

Yani, Büyükşehir’de usülsüz işler yapıldığını ima ediyor.

Ahmet Akın’ın ithal bürokratlarına değil, direkt yerli olanlara sesleniyor.

“Balıkesir’in evlatları” ifadesini kullanıyor.

Bu sözler itham, iddia, suçlama içeriyor...

Yerli bürokratlar için, göz korkutma da var.

Yücel Yılmaz’ın bir Meclis oturumunda, “benim sorumluluğum yok, imza atmıyorum, her şeyi bürokratlar imzalıyor” sözleri dün gibi kulağımızda yankılanıyor!

Alengirli işler varsa bile, “bana giren çıkan yok, bürokratlar düşünsün” rahatlığındaydı.

Attıkları imzalar yüzünden soruşturma geçiren, zimmet çıkarılan bürokratları da gördü Balıkesir.

Attıran rahat, atan yanıyor!

Sağay, Akın’ın atadığı bürokratlara bu uyarıyı yaparken.. Kendi dönemlerinin fevkalade deneyimiyle konuşuyor.

Bürokrat arkadaşlara gelince.. Doğru işe imza atmakta sakınca yok. Alengirli işler varsa, yarın başları ağrıyabilir. Makam ve maaşın güzelliği, kamusal sorumluluk ve görev onuruna galebe çalmasın.

Yeriniz doldurulmaz değil; her boşluk dolar. Aslolan sokakta başı dik yürüyebilmek.

Selam ederim.