Türkiye’yi anlamanın bin yolu vardır ama belki de en samimi, en yalın olanı halk oyunlarına bakmaktır.
Çünkü halk oyunları sadece bir ritim değil; bir ruhun, bir kültürün, bir toplumsal karakterin sahnedeki yansımasıdır. Her bölgenin insanı, tarih boyunca yaşadığı coğrafyanın şartlarına göre bir duruş, bir refleks, bir dayanma biçimi geliştirmiştir. Bu davranış biçimi; siyasette, ticarette, aile hayatında, hatta devlet yönetiminde bile kendini hissettiren bir karakter bütünüdür. Ve bu karakter, sahneye çıktığında en saf hâliyle halk oyunu olur.
AKDENİZ: GÜNEŞİN NEŞESİ, DENİZİN KARDEŞLİĞİ
Akdeniz insanı sıcaktır; deniz gibi dalgalı, güneş gibi hareketlidir. Orada insanlar omuz omuza, el ele, kol kola oynar. Bu birliktelik tesadüf değildir. Akdeniz’de asırlardır limanlar, pazarlar, kalabalık sahiller, alışverişler, kaynaşmalar vardır. Toplumsal refleksi “birlikte yaşamak”tır. Halk oyunu da bunu anlatır.
KARADENİZ: HORON BİR OYUN DEĞİL, BİR RUH HALİDİR
Karadeniz insanını anlamak için horona bakmak yeterlidir. Omuzlar birbirine kenetlenmiş, adımlar süratli, tempo yüksek, bağırışlar birbirine karışır. Horon bir dayanışma ritüelidir. Sarp dağlara, hırçın dalgalara karşı yıllarca birlikte direnmiş insanların oyunudur.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU: DAYANIŞMANIN EN KADİM DİLİ – HALAY
Doğu ve Güneydoğu’da insanlar el ele tutuşur, omuz omuza düz bir hat hâlinde ilerler. Halayın her adımı birlikteliğin, her savruluşu dayanışmanın sembolüdür. Bölgenin kültürü “birimiz hepimiz için” ilkesine dayanır.
EGE: EFE’NİN YALNIZ DURUŞU, FERDİYETİN ASİL GURURU
Ege’ye geldiğimizde sahne tamamen değişir. Zeybek oynayan bir efe yalnız, dik ve ağır adımlarla yürür. Kimseden güç almaz. Ege insanının kültürü ferdî müteşebbisliktir. Bu nedenle Ege’de herkes biraz “efedir.”
BU FARKLILIKLAR DEVLET YÖNETİMİNE BİLE YANSIR
Her dönem bakanlar kurulunda Doğu ve Karadeniz’in güçlü temsiliyeti hissedilir. Çünkü o bölgelerde aidiyet ve birliktelik kültürü daha organize bir yapıya sahiptir. Ege ise bireysel karakterini siyasete de “tekil duruş” olarak yansıtır.
Akdeniz’in coşkusu, Karadeniz’in dayanışması, Doğu ve Güneydoğu’nun omuz omuza kültürü ve Ege’nin efesi… Hepsi Türkiye’nin zenginliğidir. Halk oyunları da bu kültürel mozaiğin en renkli anlatımıdır.