ESKİ Belediye binasının arsasında yapılan meydana henüz bir isim uyduramadılar ama..

Ne şekil bir meydan olacağını az çok anladık!

Kesme kara taşlarla kaplanan meydanın Orman Bölge’nin duvarına bitişik bölümünde basamaklı bir platform yükseliyordu.

Aylardır devam eden bir inşaat faaliyeti!

Her gün önünden geçiyoruz; ilerlemeleri not ediyoruz.

Somut bir ilerleme olmadığını çok yazdık.. Bitmeyen meydan, bitmeyen restorasyon falan.

Sanırım bu hususu zırt pırt gündeme getiriyoruz diye, platform inşaatının olduğu bölümü bariyerlerle kapattılar.

Hani bu zırtapoz gasteci ikide bir yazmasın!

Ne yapayım canım, şehirde aksayan, yolunda gitmeyen, gözüme batan bir şey gördüm mü dayanamıyorum, yazıyorum.

Yazınca kızıyorlar, hapırıp köpürüyorlar, küsüp darılıyorlar.

Olsun!

Bakın bu kere güzelleme yapıyorum; sevildiğinizi bilin.

***

BARİYERLERLE kapattıkları platform, meğer arka plana yerleştirilecek rölyeflerin basamaklarıymış.

Metal bariyerlerin üstüne serdikleri görsellerden öyle anlıyoruz.

“Balıkesir’in güzellikleri meydana çıkıyor” diye kocaman yazmışlar.

Bittabi bu yazının puntolarından daha büyük mavi kalbi de beyaz örtünün üstüne nakış gibi işlemişler.

“Balıkesir’in güzellikleri meydana çıkıyor” derken.. Olan biten her şey meydanda zaten.. Hangi güzellikten bahsediliyor?

Herhalde Belediye binasının yerine yapılan meydana bir ‘güzelleme’ bu.

Yani, “biz en güzelini yapıyoruz” gibi bir şey.

***

RÖLYEFLERE bakalım biz. Neyi resmedecekler meydandaki platformda?

Balıkesir’in Kuva-yı Milliyesi, Cumhuriyet öncesi, bugünün Türkiyesi falan.

Ne yaparsın ki başka zaten; ya Kuva-yı Milliye metaforunu kullanacaklar, ya Kuva-yı Milliye metaforunu kullanacaklar.

Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın her söze Kuva-yı Milliye ile başlıyor, Kuva-yı Milliye ile bitiriyor.

Bu durumda Kuva-yı Milliye olgusundan farklı bir obje, tema düşünülebilir mi?

Modern şehirleri süsleyen klasik, neoklasik, fütürist, realist, soyut vesaire sanat akımlarının yansıması olan eserlere zaman ve kaynak ayırmak olmaz.

Düşünebilecekleri zeminde düşünüp, o platformun gerisindeki duvarı rölyeflerle süslemeye karar vermişler.

Olsun; renk lazım şehre. Farklı objelerle şehri süslemek iyidir. Tabi süsleyeceğim derken ayarı kaçırmamak şartıyla!

Bariyerlere serilen görsellerden anladığımız kadarıyla, sade, göz yormayan ama dikkat çeken bir rölyef çalışması olacak.

Bakalım, bitince göreceğiz.

***

BİR platformun basamaklarını inşa etmek aylar alıyorsa, duvarı süsleyecekleri rölyefler ne kadar zamanda biter bilemiyorum.

Ama keşke o meydana konuşlandıracakları eserle ilgili kamuoyuna ucundan kenarından bilgi verseler...

Belki mevzudan az çok anlayan vatandaşların da söyleyeceği bir şeyler vardır.

Ne yapılıyor, kim yapıyor, nasıl yapıyor, kaça yapıyor, falan filan.

***

MEYDANDAN açtık mevzuyu; orada devam eden restorasyon faaliyetlerine de dokunalım azıcık.

Eklentileri yıkıldıktan sonra iki Orduevi binasını örtüyle kapladılar. İçeride çalışma sürüyor; vatandaş göremiyor.

Göremediği şeyi merak etmez mi bizim millet?

“Acaba ne yapıyorlar?”

Ondan da önemlisi, restorasyonun bitmeyişi!

Restorasyon işleri öyleymiş; arkeolojik kazı yapmak gibi... İnce ince, ağır ağır.

Herhalde önümüzdeki yerel seçime kadar bitirirler!

Seçime az kala, kurdele kesip açılışı yaparlar.

***

BİR başka husus; meydana bitişik Vasıf Çınar Caddesi’nin hali. Önceki dönem caddenin sağında solunda azıcık genişletme çalışması yaptılar. Genişletilen alanı kaldırımdan çaldılar.

Şimdi o alanlar otoparka dönüştü.

Şehir trafiğinin en hareketli noktası orası. Yolun meydana bakan bölümünü, Orduevi önünden taa Orman Bölge’ye kadar otopark olarak kullanıyorlar. Tek sıra yetmiyor, dörtlüleri yakıp ikinci sırayı da park yapıyorlar.

Belediyenin araçları, vatandaşların araçları, Orman Bölge’nin araçları.. Üstüne bir de toplu taşıma araçları...

Otobüs ve minibüsler Orman’ın önündeki durağa yanaşamıyor!

Park yüzünden daralan şeritte sürücüler zor anlar yaşıyor.

Bu şehrin en önemli sorunu otopark kıtlığı. Belediyeler uygun yerlerde otopark alanları oluşturmak için kafa yormuyor.

Belediye binasının altında otopark vardı biliyorsunuz. Altıeylül ve Karesi Belediyeleri kullanıyordu.

Meydan düzenlemesi yapılırken temeli tamamen molozla doldurdular.

Yeraltına inilecekti, otopark yapılacaktı. Hafriyat işlerine çok para harcamaktan çekindiler sanırım.

Doldurup geçtiler!

***

TTM’nin oradan başlayıp Sigorta Kavşağı’na kadarki bölümde refüj süslemeleri yapılıyor.

Refüjlerdeki mevcut ağaç ve bitki dokusunu yer yer kaldırıyorlar, yenilerini ekip dikiyorlar.

Bir gün çınar akasya falan görüyorsunuz, ertesi gün sökmüşler, yerine palmiye dikmişler meselâ!

Sapasağlam bitkileri söküp yenilerini dikmek, zırt pırt bitki dokusunu değiştirmek falan..

Öncekiler de çok yapıyordu bunu, şimdikiler de yapıyor.

Yapmayın.. Yazıktır, günahtır; gereksiz palmiyelere harcanan paralarla başka işler yapılır.

Selam ederim.