YARIN 10 Ekim Dünya Balıkesirliler Günü.

10.10.2010’da, 10 plakalı şehrin ‘özel günü’ olsun diye başladıydı.

Dünya Balıkesirliler Günü fikrinin temelinde Ankara Balıkesirliler Derneği Başkanı Servet Camgöz’ün harcı var.

Biz de gazete olarak bu fikri yürekten destekledik hep.

***

‘DÜNYA’ diyoruz da, aslında dünyanın haberi yok bu işten.

Biz bize kutluyoruz; kendi içimizde.

10 Ekimlerde bir takım etkinlikler düzenleniyor; mülki amir, yerel yönetimin başı kürsüde bir şeyler söylüyor.. İşte efendim Balıkesir şöyle güzel memleket, böyle güzel memleket.. Ne ararsan var; Allah bu coğrafyaya çok cömert davranmış, vermiş de vermiş.. Turizm şöyle, denizi böyle, dağı ormanı, doğal güzellikleri, tarımı, hayvancılığı ve dahi cümle potansiyeli falan...

Klişe cümleler eşliğinde, zaten bildiğimiz şeyleri dinler dururuz.

Bittabii, milli mücadele ruhu, kuva-yı milliyesi... Her cümlenin başına sonuna bu iki kavramı da koyacaksın ki şan olsun.

Bir de son yılların moda söylemi, İstiklal Madalyası talebini de dillendirdin mi tamam!

***

ARDINDAN şarkı, türkü, konser.. Birkaç yüz kişilik kortej, yürüyüş, anıta çelenk faslı.

Halk oyunları, gösteriler falan.

Haa, bu sefer Kadın Emeği Çarşısı da kuracaklar. Her fırsatta kuruyorlar zaten; etkinlik, şenlik falan dedin mi, akıllarına ilkin kadınların el emeği ürünlerini sattığı çadır stantları yan yana sıralamak geliyor.

Bir buçuk yıldır uğraşıp henüz tamamlayamadıkları Cumhuriyet Meydanı’nın ikinci etabını da açacaklarmış 10 Ekim’de.

Yıkıp yıkıp yeniden yapıyorlar ya hani.

Nihayet bitmiş. Şehrimize hayırlı uğurlu olsun.

Meydan tamam da, bitmeyen orduevi restorasyonları ne olacak? Hani birini kültür sanat merkezi, diğeri müze falan olacaktı. Ne zaman bitecek, nasıl bitecek?

***

10 EKİM’i Balıkesirliler Günü ilan etmişiz madem, Balıkesir’in cümle potansiyelini geniş katılımlı bir fuar organizasyonuyla tanıtmak lazım gelir.

Bize değil, merak edenlere... Bilmeyenlere...

Hanİ fuar nerede?

Geçmişte bir kez Başkent’te, bir kez de İstanbul Feshane’de ‘tanıtım günleri’ düzenlenmişti. İyi de oldu; Balıkesir’in adı, sanı, varlığı duyuldu. Ne getirdi, ne götürdü orasını bilemeyiz ama, tanıtım iyidir. Faydası olur mutlaka.

Sen yap organizasyonu, millet gelsin, dolaşsın, alışveriş yapsın, memleketin cümle ürünüyle tanışsın.

Böyle organizasyonlara dışarıdan gelen çok olur. Sen de ünlü konuklar getirirsin, sanat, sahne, bilim, medya vesaire çevrelerden tanınmış simalarla buluşturursun vatandaşı.

Şehrin her yanını süslersin; duyurusunu, çağrısını yaparsın açık hava reklamlarıyla.

Öyle kuru kuru 10 Ekim kutlanmaz!

***

TABİ bu işler için fuar alanları lazım. Var mı; yok!

Mecburen Edip Uğur’dan yadigar Avlu Balıkesir’e sıkıştırıyorlar bu tür etkinlikleri.

Oysa bu memleketin geçmiş yıllarda her yıl aynı tarihlerde kurulan bir milli fuarı vardı. Atatürk Parkı kullanılırdı fuar için.

Sabri Uğur son kez açılış kurdelesini keserken, “bundan sonra böyle panayır havasında bir fuar olmayacak, Balıkesir’i ihtisas fuarlarıyla tanıştıracağız” dediydi, yüksek vizyon perdesinden...

Ne fuarı Balıkesir’in, ne vaat edilen ihtisas fuarlarıyla tanıştık...

Yapmak istersen, yer bulur yaparsın.

Eski Yaylada AVM’nin arkasındaki amfitiyatro ve otopark alanı meselâ, fuarcılık için değerlendirilebilir.

Büyükşehir yönetimi satmanın derdinde oysa.

Hem öyle bir vizyon korsun ki ortaya, Balıkesir ihtisas fuarlarıyla tüm bölgeyi kendine çeker.

Bu faslı daha sonra detaylı biçimde değerlendirelim.

***

KÂH ciddi organizasyonlar, kâh yasak savmalarla yıllardır 10 Ekim’i kutluyoruz.

Hepsi de tüketimin ön planda olduğu organizasyonlardı.

Ekonomik anlamda şehre katkısı olmuştur tabii.. Ama biraz da yarınlara kalıcı bir şeyler bırakmak için kafa yormalı şehri yönetenler.

Dünya Balıkesirliler Günü’nde ‘Temiz Şehir Balıkesir’ kampanyası meselâ.

Cümbür cemaat temiz bir şehir için eldivenleri takar, poşetleri alıp, çer çöp toplamaya çıkarız.

Bilinç oluşturur, örnek teşkil eder. Sık sık tekrarlanır. Sonuçta bu şehri yalnızca çöpçüler değil, biz de temizlemek zorundayız.

Süpürgeyi küreği alıp sokağa çıkmaktan değil, temiz tutmaktan söz ediyorum.

Hani bir de ATMA’mız vardı; Büyükşehir Başkanı bu dernekle bir kereliğine etkinlik yaptı; sonra ATMA işi nihayete erdi.

Görüntüydü, göstermelikti; muhtemelen bir PR projesiydi; geldi geçti.

***

ŞEHRİN geleceğini düşünerek, bizden sonrakilere daha yeşil bir kent ortamı bırakmak adına, bir 10 Ekim Ormanı da düşünülebilir.

Yine cümbür cemaat fidan dikeriz.

Bu iki proje, beş yüz kişiyle, elde pankart ve dövizlerle Millikuvvetler’de 10.10 yürüyüşü yapmaktan daha kıymetli ve kalıcı olur.

***

KENT Konseyleri bu işler için görev üstlenmeli. Bizim kent konseyleri, belediyelerin arka bahçesi. Hâttâ bazıları ön bahçe!

Hiçbir şey yapmayıp, yapıyormuş gibi görünen kent konseylerinin ve onların başındakilerin bu şehre bir katkısı, faydası olmaz.

Bu mevzuyu da sonraki bir yazıda detaylandıralım.

***

DÜŞÜNÜRSEK, 10.10’larda Balıkesir’de kalıcı işler yapacak nice şey buluruz.

Düşünmeye zaman ayırmak lazım.

Lay lay lomla gelir geçer günler.. Geriye eser bırakamadıktan sonra...

Selam ederim.