Balıkesir son yıllarda sanayi, tarım ve enerji gibi birçok alanda ciddi atılımlar yapan bir şehir. Ancak gerçek potansiyeline ulaşması için artık yeni bir sayfa açma zamanı geldi. Bu sayfanın başlığı da net: Üniversite, teknokent ve OSB el ele vermeli; Balıkesir’i bilgiyle kalkındırmalıyız.

Bugün Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi (OSB), %100 doluluk oranına ulaşmış durumda. Sanayicimiz üretken, cesur ve yatırım iştahı yüksek. Ancak tek başına altyapı genişlemesi yeterli değil. Sanayinin sıçrama yapabilmesi için nitelikli bilgi ve teknolojiyle buluşması gerekiyor. İşte tam da burada üniversitemize ve teknokentimize tarihi bir görev düşüyor.

Balıkesir Üniversitesi, mühendislikten ziraate kadar birçok alanda güçlü akademik kadrolara sahip. Ancak bu potansiyelin sahaya yansıması, yani bilgi birikiminin sanayiyle buluşması henüz istenilen seviyede değil. Aynı şekilde teknokentlerimiz de 'teknoloji' üretmek yerine ofis kiralama mantığıyla hareket ediyor. Yazılım büroları, kırtasiye firmaları, tıbbi malzeme depoları burada yer tutmuş durumda. Bu anlayış değişmeden, yüksek katma değer üretimi mümkün değil.

Oysa bu üç yapı; yani üniversite, teknokent ve OSB, birbirinden kopuk değil, birbirini tamamlayan unsurlar olmalı. Bu yapıların ortak bir vizyonla hareket etmesi Balıkesir’e çağ atlatır.

Bir model öneriyorum:

- Üniversite; mühendislik, enerji ve tarım teknolojilerinde ihtisaslaşmalı, uygulamalı eğitimle sanayiye entegre olmalı.

- Teknopark, tarım otomasyonu, yapay zekâ, enerji yazılımları gibi sektörlerde kümelenmeli; girişimcilere fon ve laboratuvar desteği sunmalı.

- OSB ise sadece genişlememeli; yeşil altyapı, dijital üretim ve akıllı lojistik gibi alanlara yönelmeli.

Peki bunun getirisi ne olur?

Tahminlere göre bu entegre kalkınma modeliyle:
- OSB’deki firma sayısı %66 artar.
- İstihdam 35 bin kişiye çıkar, dolaylı yoldan 25 bin kişi daha iş bulur.
- İhracat 1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara ulaşır.
- Üniversite-sanayi iş birliği sayesinde her yıl 25’in üzerinde patent alınabilir.
- Balıkesir, Marmara Bölgesi'nde ilk 6 sanayi ili arasına girer.

Yani mesele sadece üretmek değil, akıllı üretmek ve bilgiyle üretmek.

Doğru isimlerle, doğru kadrolarla

Ancak bu başarı vizyonunun önünde bir tehlike var: Siyasi referanslarla yapılan onursal atamalar. Üniversiteye, teknokente ya da OSB yönetimlerine liyakatsiz isimlerin getirilmesi, bu modeli başlamadan çökertir. Balıkesir, bu gelişim sürecinde kadrolarını kendi içinden ya da başka bölgelerde başarıyı yakalamış profesyoneller arasından seçmelidir. İsminin önünde unvanı olan değil, sahada başarısı kanıtlanmış, vizyon sahibi isimler tercih edilmelidir.

Bugün üniversitemiz, teknokentimiz ve sanayi bölgemiz arasında bir “vizyon masası” kurulmalı. Ortak hedefler belirlenmeli, görevler paylaşılmalı. Unutmayalım ki gelişmiş şehirler sadece para ile değil, bilgiyle, işbirliğiyle ve inançla büyür.

Balıkesir bunu başaracak güçtedir.