Bu sorunun yanıtı, yüzeydeki parti logolarından ziyade adayların siyasal kökeninde gizlidir. Nitekim 2024 seçiminde CHP’nin kazanan adaylarının birçoğu, geçmişte merkez sağ çizgide siyaset yapmış isimlerden oluşmaktadır.

Cumhuriyet tarihi boyunca Balıkesir, merkez sağ çizginin en istikrarlı kalelerinden biri olmuştur. Milletvekilliği seçimlerinde defalarca 6-1, hatta 7-0 gibi ezici sonuçlarla merkez sağ partiler ipi göğüslemiş; yerel seçimlerde ise Balıkesir Büyükşehir dahil il ve ilçe belediyeleri kesintisiz şekilde merkez sağın çeşitli temsilcilerinde kalmıştır. Bu durum sadece bir kanaat değil, çok sayıda seçimin objektif sonucudur.



Peki ne oldu da 2024 yılında CHP, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni kazandı?

Bu sorunun yanıtı, yüzeydeki parti logolarından ziyade adayların siyasal kökeninde gizlidir. Nitekim 2024 seçiminde CHP’nin kazanan adaylarının birçoğu, geçmişte merkez sağ çizgide siyaset yapmış isimlerden oluşmaktadır.

Örneklemek gerekirse:
- Ahmet Akın, 1990’larda Doğru Yol Partisi'nden Gönen Belediye Meclis Üyesi olarak siyaset sahnesine girmiştir. Her ne kadar bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili olsa da siyasal kökleri merkez sağa dayanmaktadır.
- Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, uzun yıllar DYP Balıkesir İl Başkanlığı yapmış, şehirde sevilen bir siyasetçidir.
- Karesi Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Aydemir, yine DYP’de hem ilçe hem il düzeyinde başkanlık yapmış bir başka merkez sağ kökenli isimdir.
- Erdek Belediye Başkanı Burhan Karışık, bir dönem Anavatan Partisi’nin ilçe başkanlığını yürütmüştür.
- Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, 2014 yılında Küçükköy’den, 2019’da ise Ayvalık’tan Demokrat Parti çatısı altında belediye başkanlığı kazanmış; 2024’te CHP adına yeniden seçilmiştir.

Bu tablo göstermektedir ki, CHP 2024 yerel seçimlerinde Balıkesir’de sadece kendi ideolojik çizgisine yaslanmamış; merkez sağ kökenli isimleri sahiplenerek geniş bir yelpazeye hitap etmiştir. Nitekim CHP Genel Başkanı Özgür Özel de seçim gecesi yaptığı konuşmada “Demokratlara teşekkür ediyorum” diyerek bu stratejik ittifakı bizzat teyit etmiştir.


Aydın Örneği... Merkez Sağ Köklerin Geri Dönüş Sinyali mi?

Sadece Balıkesir’de değil, Türkiye’nin başka merkez sağ kalelerinde de benzer dalgalanmalar yaşanmaktadır. Aydın’da 2 dönem CHP milletvekilliği, 4 dönem de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Özlem Çerçioğlu, partide maruz kaldığını iddia ettiği mobbingi gerekçe göstererek AK Parti’ye geçtiğini açıkladı. Demokrat Parti’nin kalesi olarak bilinen, merhum Adnan Menderes’in memleketi Aydın’da halkın bu değişime verdiği destek, “merkez sağ özüne mi dönüyor?” sorusunu gündeme taşıdı.

Balıkesir’de Ahmet Akın ve arkadaşlarının Demokrat Parti’ye geçeceği konuşulurken, Bursaspor’u sahiplenmede büyük bir birlikteliğin içine giren CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti kadroları da dikkate değer bir tablo çizmiştir. Bu iş birliği, Bursa’nın daha ileri gitmesi için yeni bir seviyeye çıkıp AK Parti çatısı altında çalışma ihtimalini gündeme getirmektedir.

Burada en büyük hamleyi şahsımca İzmir’den beklemekteyim. Seçildikleri günden bu yana, İstanbul tarafından yönetilmeye çalışılan bütün büyükşehirler artık bunalma noktasına gelmiştir. Tüm kritik görevler için öneri ve yönlendirmeler yapıldığı söylenmektedir. İşin özü, herkes hizmet etmek için seçilmiştir ve her belediye başkanı vatandaşına en iyi şekilde hizmet etmek istemektedir.


Balıkesir ve Diğer İller

Bugünlerde benzer söylentiler Balıkesir’de de dillenmeye başladı. Yerel seçimlerde CHP’ye giden merkez sağ destekli belediyelerin, önümüzdeki süreçte yeniden siyasi köklerine dönüp dönmeyeceği merak konusu. Bursa başta olmak üzere başka illerde de kıpırdanmalar başlamış durumda. Bu hareketlilik, önümüzdeki seçimlerde parti dengelerinin yeniden şekillenebileceğinin işaretlerini veriyor.


AK Parti’nin Stratejik Tercihleri

Buna karşılık, AK Parti cephesinde dikkat çekici bir stratejik tercih göze çarpmaktadır: DYP, ANAP ve DP kökenli adaylara yeterince yer verilmemiştir. AK Parti her ne kadar kendisini merkez sağın devamı olarak görse de, bu mirası taşıyan birçok isim partinin dışında kalmış ya da başka partilere yönelmiştir.

Burada altı çizilmesi gereken nokta şudur: Cumhurbaşkanı halk nezdinde hâlâ yüksek bir teveccühe sahiptir. Ancak bu sevgi ve güvenin, yerel teşkilatlar düzeyinde aynı oranda hissedilmediği gözlemlenmektedir. Teşkilat ile halk arasındaki bu “makas” zamanla daha da açılma riski taşımaktadır.

Merkez sağın taşıyıcı kolonlarını oluşturan siyasetçilerin başka adreslere yönelmesi, hem AK Parti için kayıp hem de Balıkesir gibi iller için yön arayışıdır. Cumhurbaşkanı'nın, merkez sağ gelenekten gelen tecrübeli isimleri CHP’ye kaptırmaması, hem parti disiplini hem de Türkiye siyaseti açısından kritik önemdedir.

AK Parti’nin eski merkez sağ kalelerini saflarına katmasının yanında, Cumhuriyet tarihi boyunca bu illerde hizmet etmiş merkez sağ isimleri de kadrolarına dahil etmesi, vazgeçilmez bir dönüşümdür. Önümüzdeki süreçte Aydın, Balıkesir, Bursa, İzmir ve diğer merkez sağ kalelerinde yaşanacak gelişmeler, Türkiye’nin yerel siyaset haritasında önemli kırılmalara yol açabilir.