Mart’ta sandıktan hangi sonucun çıkacağını bugünden bilemeyiz. Siyasi partiler kadar adaylar da önemli bu seçimde. Fakat halen görev başındaki belediye başkanları, yeni dönem için de aday olmak istediklerinde, seçmen onları yaptıkları bazı işler veya yapamadıkları üzerinden değerlendirecek haliyle. Başka türlü, sağlıklı bir tespit yapılması mümkün değil. Ben de bu çerçevede, kendi yaşam alanımızdan iki küçük örneği aktaracağım sizlere. İlk örnek, Kazdağı Cam Seyir Terası’na ve Yücel Yılmaz’a dair. Altınoluk’un eski köy tarafında yaşayanlar, belki ilk açıldığında değil ama Balıkesir B. Belediyesi yolunu yeniden inşa ettikten sonra, bu tesise çıkan araçların yarattığı yoğunluk ve kirlilikten epeyce rahatsızlık yaşamaya başladılar. Bunu da sıkça ifade ediyorlar. Altınoluk’un üst kısmına doğru, konutların arasından kıvrılarak su deposuna kadar çıkan yolun özellikle son bölümü, hem çok dar, hem de çok eğimli. Üstelik yeni inşaat çalışmaları da devam ediyor. Kamyonlar ve iş makineleri de giriyor bu sıkışıklığın içerisine. Su deposundan sonra başlayan dağ yolu ise sürekli dönerek yükseliyor ve dik eğimle devam edip 836 rakımlı Ayıkapısı Tepesi’nde kurulan Seyir Terası’na kadar gidiyor. Balıkesir B. Belediyesi işte yolun o bölümüne, 2022’de paket taşı döşedi ve epeyce de ağaç kesilerek yol genişletildi. Seyir Terası’nı görmeye gelenlerin araçları ile jeep safari firmaları, haliyle bu 7 km.lik düzenlenmiş yolu tercih ediyorlar. Araçlar oradan çıkıp indiği için de, köy kısmındaki şikayetler giderek artıyor. Oysa Seyir Terası’na ulaşmak için Doyran köyü tarafından 8 km.lik bir başka yol daha var. Onun eğimi daha makul, yerleşim içinden, evlerin arasından da geçmiyor. Fakat düzenlenmiş bir yol değil, büyük kısmı toprak zemin. Balıkesir B. Belediyesi’nin o tarafın yolunu yapmaması, yanlış bir tercih olmuş. Şimdi, Yücel Yılmaz AK Parti tarafından yeniden aday ilan edildiğine göre, bu yanlışını düzeltmek için de söz vermek durumunda. Olan oldu, vatandaşın parası da harcandı ama o yolu düzeltmek önemli. Zira, Seyir Terası’na otobüsle gelecek olan ziyaretçiler için, daha geniş ve uygun olan o yolun hazırlanması gerekli. Tabii Yücel Yılmaz için “tashih” anlamına gelen bu konu, diğer Büyükşehir adaylarının da dikkate alması gereken bir husus. Onlar da bunu gündemlerine alıp, sorunu bilerek seçmen karşısına çıkmalılar. Ancak asıl üzerinde durulması gereken, bu türden ortak yatırımları fazla düşünmeden, sivil toplumla istişare yapmadan ve “ben yaptım oldu” diyerek yaşam geçirmek halinde, olumsuz sonuçlarla karşılaşmanın da kaçınılmaz olduğudur. Hatırlanacağı üzere, Şahindere Kanyonu’na hakim Yörükküpü Mevkii’nde çelik ve camla inşa edilen, planlaması ise 1995’e kadar dayanan Seyir Terası, başlangıcında Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ortak projesiydi. Daha sonra, yerel yönetim desteği için Edremit Belediyesi’ne öneri götürüldü, onlar da ortak oldular. Fakat 2019’da seçilen yeni belediye yönetimi, parasal sorunu öne sürerek çekildi projeden, yerini de Balıkesir B. Belediyesi aldı. Seyir Terası hızla ihaleye çıkartıldı, inşa edildi ve 2021 Mayıs’ında açıldı. Ancak ulaşımı çok ciddi bir sorun oldu. Bir ara, bu sorunu aşmak için teleferik yapılması gündeme geldi ama sonra maliyeti nedeniyle vaz geçildi. O zaman, Yücel Yılmaz devreye girdi. Onun prestij ve reklam yatırımı oldu burası. Sadece para desteği ve yol imaliyle de değil, bir Büyükşehir işletmesi olan Fırıntaş’ın şubesini de açarak projenin hayata geçmesini sağladı. Hatta paket taş döşenmesinden sonra, basın aracılığıyla ziyaretçi hedeflerinin de tutturulduğu müjdelendi. Fakat işte bir husus atlandı bu arada: Altınoluk köy yolu bu yükü taşımaya hiç de uygun değildi. Bu örneği kapatmadan önce bir hususa daha değineceğim. Yaz döneminde yeterli eleman var Seyir Terası’nda. Gişe çalışanı, bekçi veya güvenlik, fırın elemanı, garson gibi epeyce personel bulunuyor. Fakat kışın bunlar yoklar ve gelen ziyaretçilerin insafına bırakılıyor tesis. Kameralar var ama ne yazık ki vatandaşlar kıyıcı davranıp zarar veriyorlar buraya. Her anlamda güvenlik çok eksik kalıyor. Dilerim hiçbir zaman olmasın ama birisi düşse veya atlamaya kalksa oradan, büyük bir skandal olacaktır. Bu anlamda çok önemli bir zaafı var tesisin. Ziyaretçilerin insafına bırakınca neler olacağı da, özellikle tuvaletlerin çok kötüden de öte durumuna bakınca anlaşılıyor. Görüp de üzülmemek veya kızmamak mümkün değil. Seyir Terası’ndan aşağı doğru Kanyon’a ve Altınoluk’a inen orman yolları ve patikalar da mutlaka kontrole alınmak zorunda. Her isteyen girememeli onlara. Ayrıca köylerden tesise giden araç yolları da, belli bir saatten sonra trafiğe kapanmalı. Akşamüzerleri Körfez’deki gün batımını izlemeye gelenler çoğalıyor haliyle. Özellikle de döşenmiş olan Altınoluk köy yolunda yoğunluk artıyor. Araçlar yolun kenara park ediliyor, tüketilen içeceklerin şişeleri ise zeytinliklere ve ormana atılıyor. Üstelik akşam saatlerinde, o araçların gürültüsü ve far ışıkları da orman canlılarını olumsuz yönde etkiliyor, kaçmalarına sebep oluyor. Tüm bunları dikkate alarak, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün her iki yönden Seyir Terası’na giden yolları akşamları kapatması lazım. Zeytinliklerine giden veya dönen çiftçi de kalmıyor o saatlerde nasıl olsa. Sözün özü, bu Seyir Terası’nın yeri çok da isabetli bir yatırım alanı olmadı. Buna harcanan parayla falanca işler yapılırdı da demeyeceğim, artık oraları geçtik. Fakat “ilçemizde yılın 12 ayında turizm yapılabilmesine önemli bir katma değer sağlayacak”, “turizm destinasyonlarının geliştirilmesi, tanıtılması, marka değerinin oluşturulması açısından büyük önem taşıyacak”, “yılda yaklaşık 500 bin ziyaretçi gelecek” ve tesis sayesinde dağa çıkışta kontrolsüz noktalardan birisi disiplinli hale getirilmiş olacak” denilip başlanan bu yatırımın, hedeflerine varamadığı ortada. Zira o kervan yolda dizildi. O nedenle, yeni harcamalar yapılması da kaçınılmaz görülüyor şimdi. İkinci örnek ise, Şahindere Bent Piknik Alanı ve S. Hasan Arslan’a dair. Malum bu başkan da kendisini “pek başarılı” buluyor ve Edremit Belediyesi’ne tekrar aday adayı oldu. Bakalım CHP’nin tercihi kendisinden yana mı olacak? Fakat 5 yıldır proje kitapçığındaki hiçbir sözünü hayata geçiremeyen S. Hasan Arslan, bugünlerde afişler astırıp “Edremit Edremit Olalı Böyle Hizmet Görmedi” diyerek reklam yapmaya gayret ediyor. Hatta bununla da yetinmeyip, seçime 75 gün kala “yeni projeler üretmekten” bile geri durmuyor. Mesela Bent Piknik Alanı’nda, 7 dönümlük arazisindeki kiracısını tahliye edebilmek için iki sene kadar mahkemede uğraşıp sonuç aldı. Vatandaşlar bu çaba sonucunda, arazinin yeni bir işletmeciye kiralanmasını bekliyorlardı açıkçası. Fakat ilginç bir şekilde, o arazi boş bırakıldı ve yapılar da çürümeye terkedildi. Bu sahipsizlik görüntüsü ve yangın tehlikesi için bile önlem alınmaması durumu, herkesi üzüyordu ama 2023 sonunda o arazi tellerle çevrildi ve girişe engellendi. Vatandaşlar da Kazdağı Milli Parklar Şefliği’nin orada bazı değişiklikler yapmak istediğini öğrendiler bu şekilde. Meğer burası için Edremit Belediyesi’yle uzun süredir görüşmeler devam ediyor ve arazi de bu nedenle boş kalıyormuş. Hatta Edremit Belediyesi parası olmadığı için, o araziyi telle çevirmeye bile yanaşmayınca, Milli Parklar Şefliği yapmış o işi. Yetkililer, kendilerine Balıkesir Valisi Hasan Şıldak tarafından talimat verildiğini ve bir ihale açarak Bakanlık’ın tek tip projesini inşa ettireceklerini, bunu da Edremit Belediyesi’ne yazılı olarak ilettiklerini ifade ediyorlar. Çelik konstrüksiyon üzerine ahşap yürüyüş yolları inşa edilecekmiş. Orada Milli Parklar Şefliği’nin 20 dönüm arazisi var ve bunun önemli kısmı da Kanyon’un içinde kalıyor. Kanyon dışındaki bölümdeki eski Bent Oteli kalıntılarını ise yıkmayı ve ahşap malzemeyle bir kafe inşa etmeyi planlıyorlar. Fakat gelen ziyaretçileri kabul etmek için bir otoparka ve mesire alana ihtiyaçları var. Bu nedenle de kendi arazisine komşu olan ve uzun süredir Edremit Belediyesi tarafından boş bırakılan 7 dönüm araziyi kiralamak veya satın almak istemişler. Hatta 80 milyon gibi bir rakam da ifade edilmiş. Belediye ise uzun süredir bu yazışmalara yanıt vermiyormuş. İşte tam da bu noktada, Altınoluk’ta sivil toplum “ne oluyor?” diyerek devreye girme gereğini duydu. Talepleri çok basitti, tek mesire yerlerini, spor ve yürüyüş alanlarını kaybetmek istemiyorlardı. Milli Parklar Şefliği anlayışla yaklaştılar bu taleplere, toplanan imzaları teslim aldı. Kendilerinin Kanyon’da gerekli yatırımı tamamlaması ve Edremit Belediyesi’nin de ihaleye girip orayı çalıştırma hakkını alması şeklinde bir çözüm önerdiler. Hatta Altınoluk’ta ikamet edenlerin, Kanyon’dan para ödemeden yararlanmasının da mümkün olabileceğini söylediler. Fakat işte tam da bu noktaya gelmişken konu, uzun süredir susan Edremit Belediyesi’nin nihayet bir yanıt verdiği bilgisine ulaştım. Bent Piknik Alanı’ndaki arazisini satmak veya kiralamak yerine, asıl kendilerinin Milli Parklar Şefliği’nin 20 dönümlük arazisini kiralamak istediklerini yazmışlar Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü’ne. Bu durumda, Edremit Belediyesi ya şehrin ortasındaki Çınar Kafe örneğinde olduğu gibi, çözüm bulmak yerine tesisi çürümeye terk etmek yolunu seçmiş bulunuyor; ya da Milli Parklar Şefliği’nin ihalesi sonucunda tıpkı Pınarbaşı ve Hasanboğuldu’daki gibi bir özel işletme sistemine geçilmesi halinde, şimdiden kendi arazisini de oraya dahil etmeye çalışıyor. Bu durumda S. Hasan Arslan’ın bu son girişimiyle yarattığı tıkanma halini, diğer başkan adaylarının da bilmesi ve dikkate alması gerekiyor elbette. Velhasıl, bir belediye yönetmek sadece çöp toplamak, park sulamak vb. değil ülkemizde. Çeşitli rant girişimleri, iş yapmak yerine yapmamak veya yaptırmamak da çoktan buna dahil edilmiş durumda. Şahindere Piknik alanı da, umarım son dakikada Büyükşehir’e veya bazı özel şahıslara devir edilen, hatta satılan bir yer olmaz.