SPOR DA BİR KALKINMADIR! BİR TAKIMIN YÜKSELİŞİ, BİR ŞEHRİN DÖNÜŞÜMÜDÜR

Balıkesirspor’un uzun zamandır yaşadığı çöküş yalnızca sportif değil, aynı zamanda yapısal bir yalnızlığın da tezahürüdür.

Tribünlerin boşluğu, yönetim krizleri ya da ekonomik dar boğazlar bu yalnızlığın dışa vurumudur. Ancak bu yalnızlığın temelinde asıl sorgulanması gereken bir şey var: Bu şehir, bu takıma gerçekten sahip çıkıyor mu?

Bursa Örneği: Birlikte Ayağa Kalkmak Mümkün

Geçtiğimiz günlerde Bursaspor Başkanı Enes Çelik ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey arasında gerçekleşen önemli bir iş birliği kamuoyunun gündemine oturdu. BursaRay’daki 39 istasyonun isim hakları, belediye meclisi kararıyla 5 yıllığına Bursaspor’a devredildi. İlk adım olarak Hayat Hastanesi ile anlaşmaya varıldı.

Bu sadece bir sponsorluk hamlesi değil, şehrin takımına duyduğu kurumsal sorumluluğun açık bir göstergesiydi. Kulüp tek başına değil; yerel yönetim, iş dünyası ve kamu gücüyle birlikte yürüyor.

Balıkesir Neden Aynı Masada Değil?

Şimdi dönüp Balıkesir’e bakalım.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile Balıkesirspor Kulübü Başkanı Abdullah Bekki arasında bu denli görünür ve somut bir diyalog neden yok?

Kentin sahip olduğu değerli markalar, kurumlar, hatta belediye bünyesindeki iştirakler – Fırıntaş, Baltok, ONON Kafe gibi – şehir yaşamında zaten var olan isimler. Bu markaların sportif platformlarda görünürlük kazanması, yalnızca Balıkesirspor’un değil, bu kurumların da toplumla kurduğu bağ açısından önemlidir. Tıpkı Bursa’da olduğu gibi… Orada Bursaspor’un yanında görünen her marka, şehrin kolektif belleğinde yer ediniyor.

Bu isimleri Balıkesirspor’un çevresinde görememek, sadece kulübün değil, şehrin tanıtım potansiyelinin de zayıf kalmasına neden oluyor.

O Ruh Neden Burada Yok?

Bursaspor’un Artvin Hopaspor ile Balıkesir’de oynadığı şampiyonluk maçı hâlâ hafızalarda. Tribünleri dolduran binlerce insan, meşaleler, tezahüratlar, tüyleri diken diken eden o atmosfer…

Peki Balıkesirspor en son ne zaman böyle bir atmosfer yaşadı?

Neden bu şehirde, kendi takımının maçında böyle bir ortak heyecan, kent aidiyeti oluşturulamıyor?

Belki de cevap yine aynı yerde gizli: Kurumlar, halk, taraftar, yöneticiler aynı hedefe bakmıyor. Herkes kendi gündemine gömülmüşken, Balıkesirspor da kendi kaderine terk ediliyor.

Bu Sadece Bir Takım Meselesi Değil

Balıkesirspor’a sahip çıkmak, sadece futbolu değil, bu şehirde yaşama dair hissiyatı da güçlendirir. Çünkü bir şehir, takımına ne kadar sahip çıkarsa, kendine de o kadar sahip çıkar.

Ahmet Akın ve Abdullah Bekki arasında kurulacak sağlıklı bir iletişim, sadece kulübü değil; Balıkesirli olma duygusunu da ayağa kaldırabilir.

Şehirlerin markaları vardır: Kimisi kahvesiyle, kimisi zeytiniyle bilinir…
Ama unutmayın, bazı şehirler sadece takımlarıyla tanınır.
Balıkesir neden onlardan biri olmasın?