Bir sabah haberlerde çıkan şu cümle dikkat çeker:
“Uzakdoğu’da 8.1 büyüklüğünde deprem, ardından tsunami!”
İzleyen günlerde tartışma döner dolaşır şu soruya gelir:
“Bu deprem bizim fayları tetikler mi? Tsunami riski ülkemize kadar uzanır mı?”
Bu sorular boşuna değil. Çünkü Türkiye, dünyanın en tehlikeli fay kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya Deprem Kuşağı üzerinde yer alıyor. Sadece yerin altı değil, aynı zamanda kaderimiz de hareketli bu topraklarda…
2000 KM Uzakta Sallanan Faylar ve Etkileri
Bilim insanlarına göre uzak depremler, bazen kilometrelerce ötede yer kabuğunda stres değişimlerine yol açabilir. Özellikle mega depremler (8.0 ve üzeri) çevre bölgelerdeki hazırda bekleyen faylarda tetikleyici rol oynayabilir.
1999 Gölcük Depremi'nden sonra 2003 Bingöl ve 2004 Elazığ depremleri bu teoriyi destekler nitelikteydi.
Uzakta oluşan bir tsunami ise, açık denizlerdeki coğrafi yapıdan ve suyun derinliğinden etkilenerek Türkiye kıyılarına kadar ulaşabilir.
• 2004 Hint Okyanusu Tsunamisi'nden sonra Akdeniz’deki olası tsunami senaryoları daha ciddiyetle ele alınmaya başlandı.
• 2020 Seferihisar (İzmir) depreminde deniz seviyesi yaklaşık 1 metre yükselmiş, 100’ün üzerinde ev su altında kalmıştı.
Türkiye’de Depremler: Tarih, Acı ve Dersler
Yıl | Deprem | Büyüklük | Can Kaybı | Etkilenen Bölge
1939 | Erzincan | 7.9 | 32.968 | Doğu Anadolu
1999 | Gölcük (Kocaeli) | 7.4 | 17.480 | Marmara Bölgesi
2011 | Van | 7.2 | 644 | Doğu Anadolu
2020 | Elazığ | 6.8 | 41 | Doğu Anadolu
2020 | İzmir Seferihisar | 6.9 | 117 | Ege Bölgesi
2023 | Kahramanmaraş Çifte Deprem | 7.7 & 7.6 | 53.537 | 11 il (Deprem Bölgesi)
Türkiye'de 1900’den bu yana yaklaşık 100.000 insan depremlerde hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan evsiz kalmıştır.
Yani her neslin bir büyük depremle sınandığı bu ülkede, “unutmak” en büyük zafiyetimiz oldu.
Bölgesel İnceleme: İstanbul, Balıkesir, Bursa ve İzmir
İSTANBUL
• Kuzey Anadolu Fay Hattı, İstanbul’un 20 km güneyinden, Marmara Denizi içinden geçiyor.
• Olası İstanbul depremi senaryolarında 7.2 - 7.6 büyüklüğünde bir sarsıntı bekleniyor.
• 2023 AFAD verilerine göre, İstanbul’da 1,1 milyon riskli bina var.
• En az 150 bin binanın “acil yıkılacak” seviyede olduğu tahmin ediliyor.
• Deprem sonrası 600 bin insanın evsiz kalması, 120 milyar dolar ekonomik kayıp oluşması öngörülüyor.
BALIKESİR
• Balıkesir, iki ana fay hattının arasında: Edremit Fay Zonu (KAF'ın uzantısı) ve Simav-Akhisar Fayı (Ege graben sistemi).
• 1953 Balıkesir Gönen depremi (7.2) 265 kişinin ölümüne neden olmuş, çok sayıda bina yıkılmıştır.
• Şehir merkezinde ve özellikle Altıeylül, Karesi, Bigadiç gibi ilçelerde yapı stoku hâlâ sorunludur.
• 2023’te Balıkesir Valiliği ve AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre, şehirde 200’e yakın aktif fay segmenti var.
• Tsunami riski olmasa da deprem + yangın + ulaşım felci gibi birleşik afet senaryoları düşünülmeli.
BURSA
• Bursa Fayı, Nilüfer ve Osmangazi’den doğrudan geçiyor.
• Son büyük deprem 1855 Bursa Depremi idi (yaklaşık 7.0).
• 2023 yılı yapı stoku araştırmalarına göre, Bursa’daki binaların %45’i 2000 yılı öncesi yapılmış.
• Özellikle ovaya yapılan yoğun yerleşim, zeminin sıvılaşma riski nedeniyle tehlikeli.
• Yıldırım, Osmangazi, Gürsu gibi ilçeler kırılgan kabul ediliyor.
İZMİR
• Seferihisar ve Doğanbey Fayları aktif.
• 2020’de yaşanan 6.9 büyüklüğündeki deprem sonrası 17 bina tamamen yıkıldı, 117 kişi hayatını kaybetti.
• Tsunami, İzmir kıyılarını vurarak Seferihisar limanında 1 metreyi aşan su baskınlarına yol açtı.
• İzmir’in %60’ı riskli bölgelerde yer alıyor. Özellikle Bayraklı, Karşıyaka ve Bostanlı bölgelerinde yüksek katlı yapılar zayıf zemine inşa edildi.
• Deprem sonrası oluşturulan “İzmir Deprem Master Planı” hâlâ tam olarak uygulanabilmiş değil.
Peki Kim Ne Yapmalı?
Devlet Ne Yapmalı?
• Ulusal Deprem Stratejisi gerçek anlamda uygulanmalı.
• Afet Kanunu güncellenmeli.
• Riskli alanlar için özel bütçeler ayrılmalı.
• Afet veritabanı ve bina envanteri dijitalleştirilmeli.
• Tsunami uyarı sistemleri ve erken ikaz altyapısı genişletilmeli.
• Toplum eğitimi yaygınlaştırılmalı.
Belediye Ne Yapmalı?
• Kentsel dönüşüm, yerel rantın değil, toplumsal güvenliğin parçası olmalı.
• Zemin etüdü yapılmadan imar izni verilmemeli.
• Deprem toplanma alanları korunmalı ve çoğaltılmalı.
• Yerel afet gönüllüleri eğitilmeli.
• Kriz yönetim merkezleri aktif tutulmalı.
• Yıkılacak binalar ilan edilmeli ve takvime bağlanmalı.
Vatandaş Ne Yapmalı?
• Oturduğu binayı sorgulamalı.
• Ailesiyle afet planı yapmalı.
• Eğitim almalı.
• Komşusuyla birlikte hareket etmeli.
• Yerel yönetime baskı kurmalı.
• Sigorta yaptırmalı.
2000 KM UZAKTAKİ FAY KADAR, 2 KM YAKINIMIZDAKİ BİNAYA BAKMALIYIZ
Uzakta oluşan bir depremin tetikleyici olup olmayacağı bilinmez…
Ama bizim hazır olup olmadığımız çok net:
Eksik, dağınık, zamana karşı kaybeden bir hazırlıktayız.
• Yapı stokunu yenilemeden,
• Afet planlarını yaygınlaştırmadan,
• Toplumda deprem kültürü oluşturmadan,
• Kentsel dönüşümü rant değil, hayatta kalma aracı olarak görmeden,
her uzak deprem bize sadece panik, her yakın deprem ise acı getirir.
Unutmayalım:
Tsunami okyanustan gelir ama dalgayı yükselten şey bizim ihmallerimizdir.