Körfez İçin Artık Oyalama Değil, Somut Adım İstiyoruz
-----------
Yılın bitmesine sadece iki hafta kaldı.
Bütün kurum ve kuruluşlar, bakanlıklar, belediyeler vb. şimdi geride kalan yılın değerlendirmesini yapıyor, sonuçları kamuoyunun önüne koyuyorlar değil mi?
Elbette vatandaşlar da beklemiyor. Onlar da kendi değerlendirmelerini yapıyor ve buldukları her fırsatta bunu dile getiriyorlar zaten. İş, aş, adalet ve iyi yönetim istiyorlar özellikle.
Bu çerçevede, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak isteyen Edremit sakinlerinin de yıl sonu vesilesiyle sıraladığı beklentileri var.
Seçilmiş ve atanmış yöneticilerimizden, Balıkesir milletvekillerinden duymak istediklerimiz bulunuyor.
Bunları duyacağız ki 2026’ya nasıl bakacağımızı da bilelim. Vatandaş olarak bu bizim hakkımız.
1. Zeytinli 1/100.000 Ölçekli İmar Planı Değişikliği Tamamen Geri Çekilmelidir
Duymak istediklerimizin birincisi, “Zeytinli 1/100.000 Ölçekli İmar Planı Değişikliği” çalışmasının tümüyle geri çekildiğinin ve artık bu tür girişimlere son verildiğinin açıkça ilan edilmesidir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın iptal konusundaki onayını ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin açık duyurusunu mutlaka bekliyoruz.
Çünkü tüm tarafların ve mutlaka da halkın rızası alınmadan, sandıkta verdiğimiz yetkiyi alan ancak yaptığı işlerden hesap vermeye de pek istekli olmayan yöneticiler eliyle bu kadar büyük “değişiklikler” yapılmamalıdır zaten. Nasıl bir “imar değişikliği”dir bu, kime borcumuz vardır da sürekli ısıtılıp önümüze getirilmektedir?
Oysa böyle konularda dayatma değil, uzlaşma esas olmalıdır.
Bu plan değişikliğinin iptal edilmesini Edremitliler özellikle Altınkum’da imal edilecek olan 500 bin kişi kapasiteli Zeytinli Atıksu Arıtma Tesisi (AAT) için istemektedir; bunun da altını özellikle çizmeliyiz.
Zira bu konuda, mevcut yerinde geliştirilmesi için çalışmalar sürerken, söz konusu imar planı değişikliği arıtma tesisinin Çıkrıkçı’da yeniden inşa edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu ise çok daha pahalı bir yöntem olacak, ilave çalışmalar gerektirecek ve zaman kaybına yol açacaktır. Körfez’in ise buna tahammülü yoktur.
“Plan değişikliği” ile kimlerin arazisinin ne kadar değer kazanacağı ya da buna karşılık şehre hangi “hediyelerin” veya “bağışların” sunulacağı değil; yalnızca ve yalnızca ortak kamusal yarar, yeni arıtma tesisinin inşası, o rezil kokunun sona ermesi ve denizin temiz hale gelmesi bizi ilgilendirmektedir.
2. Zeytinli ve Güre AAT Uygulama Planları Kamuoyuna Açıklanmalıdır
İkinci olarak, Zeytinli ve Güre Atıksu Arıtma Tesisleri’nin proje ihalelerini kazanan şirketin hazırladığı uygulama planlarını tamamlayarak BASKİ’ye teslim ettiğini duymak ve bu planlara ilişkin kamuoyuna kapsamlı bir bilgilendirme yapılmasını bekliyoruz.
Böylece arıtma tesisleri konusunda tüm tarafların rızasının alınacağı bir ÇED sürecine de girilmiş olacak ve süreç daha kısa sürede tamamlanabilecektir.
Zaten Güre AAT’nin yeri konusunda herhangi bir sıkıntı olmadığını biliyoruz. Orası iki yılı aşkın süredir yatırıma hazır durumdadır. Aynı şekilde, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yapılan görüşmelerin tam bir mutabakatla sonuçlandığını ve Altınkum arazisiyle ilgili hiçbir sorun kalmadığını da duymak istiyoruz.
3. AAT Projeleri Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programına Alınmalıdır
Üçüncü olarak, Altınkum AAT ve Güre AAT projeleri için yapılan başvuruların sonuçlanarak her iki projenin de Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı kapsamına alındığını duymak istiyoruz.
Yeri kesinleşen ve yatırım programına alınan bu iki arıtma tesisi için finansman çalışmalarının hangi tarihte sonuçlandırılmasının planlandığını, temellerinin ne zaman atılacağını ve tesislerin hangi tarihte faaliyete geçeceğinin programlandığını da kamuoyuna açıklamanızı bekliyoruz.
Elbette bunca yıl bekledikten sonra, göstermelik temel atma törenleriyle oyalanmak da en son isteyeceğimiz şeydir.
Finansman için bulunan yerli kaynakların, hibe veya kredi şeklindeki dış kaynakların yeterli olmaması halinde, vatandaş desteğinin nasıl ve hangi aşamada talep edileceğine ilişkin hangi çalışmaların başlatıldığını da bilmek istiyoruz.
4. Körfez Genelinde İleri Biyolojik Arıtma Planlaması Yapılmalıdır
Dördüncü olarak, Edremit Körfezi’nin ihtiyaç duyduğu Sarımsaklı, Ayvalık, Gömeç, Pelitköy, Burhaniye, Altınoluk ve Narlı arıtma tesislerinin modernize edilerek İleri Biyolojik Arıtma Tesislerine dönüştürülmesi için BASKİ’nin planlama ve proje çalışmalarına ne zaman başlayacağını açıklamasını istiyoruz.
Zira Edremit Körfezi bir bütündür ve yalnızca iki adet ileri biyolojik arıtma tesisi ile hedeflenen temiz deniz seviyesine ulaşılması mümkün değildir.
Ayrıca, komşu il Çanakkale’nin Küçükkuyu ilçesindeki arıtma tesisiyle ilgili olarak da bir koordinasyon sağlanması yönünde atılacak adımları şimdiden duymak istiyoruz.
5. Dereler Islah Edilmeli, Kirlilik Kaynağında Önlenmelidir
Beşinci olarak, yalnızca atıksu arıtma tesisleri inşa etmenin yeterli olmayacağı bilinciyle, denize kirlilik taşıyan derelerin ıslahı ve kirleticilerden tamamen korunması için DSİ ile yapılacak ortak çalışmaların ne zaman başlayacağını, hangi projelerin uygulanacağını ve derelerimizin ne zaman eski berrak akışlı hâline döneceğinin planlandığını da öğrenmek istiyoruz.
6. Katı Atık ve Organik Atık Yönetimi İçin Somut Adımlar Atılmalıdır
Altıncı olarak, her türlü katı atığın kaynağında ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılması ve organik atıkların hangi yöntemlerle gübre ya da enerji kaynağı olarak değerlendirileceğine ilişkin çalışmaların ne zaman gündeme alınacağını, bu konularda projelendirme sürecinin nasıl başlatılacağını da bilmek istiyoruz.
Balıkesir’in ve Körfez’in seçilmiş yerel yöneticileri, milletvekilleri ve atanmış bürokratları; bunlara bakıp da “ne kadar da çok şey istiyorlar” demeyin sakın.
Bunları biz vatandaşlar biriktirip çoğaltmadık. Her biri, sizlerin seleflerinin ve önceki iktidarların ortak eseridir.
Üstelik sıraladıklarımız sadece bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir. Edremit’e ve Körfez’e dair daha pek çok sorunlu alan bulunmaktadır.
Ayrıca “imkânsız” olanı değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz.
Siz atanmış ve seçilmiş yöneticilerin, bu sorunları ancak birlikte hareket ederek ve koordineli çalışarak çözüme kavuşturabileceğinizi de gayet iyi biliyoruz.
Bu nedenle “onlar-biz”, “senin işin-benim işim” söylemlerini artık duymak bile istemiyoruz.
Sizin için sadece geçirilecek “bir dönem” olan zaman, bizim için geçen hayattır.
Bunu böyle bilin.
Oyalanmaya, beceriksizliğe ve anlamsız çekişmelere artık sabrımız kalmadı.
Somut işler istiyoruz.
Yaşam alanımızda artık bir şeylerin değişmesini istiyoruz.
Biz böyle bir “kadere”, böyle bir yaşama razı değiliz.
Hepinizin artık bunu anlamasını ve buna göre davranmasını istiyoruz.