Artık yeni bir farkındalık zamanı. Barışı sadece ülkeler arasında değil, insan ile doğa arasında da tesis etmeliyiz. Çünkü doğayı yenmeye çalışmak, savaşı baştan kaybetmektir. Onu korumak ise, aslında kendi yaşamımızı korumaktır.

Bazen savaşlar yalnızca cephelerde, sınır hatlarında, komutanların emirleriyle başlamaz. Bazen hiç fark etmediğimiz bir düşman, çok daha sessiz, çok daha soğukkanlı ama aynı zamanda çok daha acımasız bir şekilde gelir. Tankların, füzelerin olmadığı; diplomasi masalarının kurulmadığı; ateşkesin asla imzalanmadığı bir savaş… Bu savaşın adı: Doğanın savaşı.

Bugün içinde yaşadığımız tabloya bakalım:
Bir yandan seri şekilde çıkan orman yangınlarıyla nefesimiz tükeniyor. Sadece 2025’in ilk 8 ayında Türkiye genelinde binlerce hektar orman kül oldu. Yanan her ağaç, bize sadece gölge veren bir bitki değil; oksijen üreten, yağışı düzenleyen, toprağı tutan, yüzlerce canlıya yuva olan bir yaşam kaynağıydı. Bir hektar orman yılda yaklaşık 10 ton oksijen üretir. Bu yıl yitirdiğimiz orman alanlarını hesaba kattığımızda, milyonlarca insanın bir yıllık oksijenini kaybettik. Bu sadece ekoloji değil, hayatta kalma meselesidir.

Susuzluk, bu sessiz savaşın en derin yaralarından biri. Barajlardaki doluluk oranları %5’e kadar düştüğünde artık musluktan akan su bir lüks haline gelir. Suyun olmadığı yerde tarım yapılamaz, hayvancılık sürdürülemez, sanayi çalışamaz. Bir ülke top atışlarından korunabilir, ama susuzluktan saklanabileceğiniz hiçbir yer yoktur. Bilim insanları, iklim krizinin etkisiyle Anadolu’nun önemli bir kısmının önümüzdeki 30 yıl içinde yarı kurak bölgeye dönüşeceğini söylüyor. Bu, sadece kurak toprak değil, göç, yoksulluk ve açlık demek.

Aşırı sıcaklar da bu savaşın görünmez silahı. Geçtiğimiz yaz Türkiye’de ölçülen en yüksek sıcaklık 49,5 dereceyle Şırnak’ta kaydedildi. Bu, sadece termometrede bir sayı değil; tarlasında çalışan çiftçinin bitkin düşmesi, şehirlerde yaşlıların evlerinde fenalaşması, tarımsal üretimin azalması, hayvanların telef olması demek. Dünya Sağlık Örgütü, aşırı sıcakların artık sel, deprem gibi “ölümcül doğal afet” kategorisine girdiğini ilan etti.

Depremler ise doğanın en ani ama en yıkıcı saldırısı. 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 ilimizi enkaza çevirdi. 50 binden fazla canı kaybettik, yüzbinlerce insan evsiz kaldı. Yalnızca birkaç dakika süren bir sarsıntının, yıllarca sürecek acılar bırakabileceğini bir kez daha gördük. Depremler, “önlem alınmazsa” felaketin kaçınılmaz olduğunu bize hatırlatan en sert uyarıdır.

Doğanın savaşı ile insanların savaşı arasında büyük bir fark var: İnsanlar arasında çıkan savaşlarda ateşkes olur, barış görüşmeleri yapılır, yaralar bir şekilde sarılır. Doğa ile savaşta ise ateşkes yoktur. O ne zaman, nerede vuracağını kendi belirler. Ve eğer hazırlıklı değilseniz, kaybetmeniz kaçınılmazdır.

O yüzden asıl düşman bazen başka bir ülke değil; yükselen sıcaklık, azalan su, kuruyan toprak, çürüyen altyapıdır. Biz hâlâ sınır kavgaları yaparken, doğa çoktan sınırlarını aştı. Karşımızda tankla, tüfekle durabileceğimiz bir ordu yok; karşısında ancak akıl, bilim, birlik ve iradeyle durabileceğimiz bir güç var.

Artık yeni bir farkındalık zamanı. Barışı sadece ülkeler arasında değil, insan ile doğa arasında da tesis etmeliyiz. Çünkü doğayı yenmeye çalışmak, savaşı baştan kaybetmektir. Onu korumak ise, aslında kendi yaşamımızı korumaktır.

Savaşa harcanan bütçeler, doğanın yaralarını sarmak için harcansa; yeni silahlar yerine yangın söndürme uçakları alınsa; sınır nöbetleri kadar deprem tatbikatları da ciddiye alınsa; kuruyan göllere, kirlenen nehirlere, yok olan tarım arazilerine sahip çıkılsa… İşte o zaman asıl barışı kurmuş oluruz.

Çünkü bir gün tüm savaşlar biter… Ama doğanın intikamı başladığında, geri dönüş yolu olmayabilir.


Türkiye Orman Yangınları Verileri

Yıl

Yangın Sayısı

Yanan Alan (hektar)

2023

2345

12450

2024

2780

15800

2025

3012

17650


Büyükşehirlerde Baraj Doluluk Oranları

İl

Baraj Doluluk (%)

İstanbul

28

Ankara

35

İzmir

22

Konya

15

Antalya

18


Türkiye’de Ölçülen En Yüksek Sıcaklıklar (2024)

İl

Maks. Sıcaklık (°C)

Yıl

Şırnak

49.5

2024

Diyarbakır

48.2

2024

Adana

46.7

2024

Antalya

45.9

2024

İzmir

45.2

2024


Türkiye Deprem İstatistikleri (M≥4)

Yıl

Deprem Sayısı (M≥4)

En Büyük Deprem

2020

28

Elazığ (6.8)

2021

34

İzmir (6.6)

2023

46

K.Maraş (7.8)

2024

39

Tokat (5.6)