Bir zamanlar tiyatroların, konserlerin, sinema salonlarının ışıklarıyla parlayan Balıkesir, bugün sosyal hayatın en zayıf halkalarından birine sahip. Gençler için sosyalleşme mekânı AVM’lerle sınırlı kalırken, sanat ve kültür alanında şehir komşularının çok gerisinde.


Sanatın Işığı Neden Sönük?

Balıkesir tarih boyunca hem milli mücadeledeki öncülüğü hem de yetiştirdiği aydınlarla hep dikkat çekti. Ancak kültür ve sanat hayatına bakınca tablo pek iç açıcı değil. Şehirde ne düzenli bir devlet tiyatrosu sahnesi var ne de sürekli faaliyet gösteren bir şehir tiyatrosu. Oysa Bursa’nın Devlet Tiyatrosu, İzmir’in Devlet Opera ve Balesi ya da Çanakkale’nin Troia Festivali, bölgesel çekim merkezi yaratıyor. Balıkesir ise bu yarışta neredeyse yok hükmünde.


Nostaljinin Gölgeleri

Bir zamanlar Balıkesir’in merkezinde, Saray Sineması’nda yaz akşamları konserler yapılır, tiyatro toplulukları sahneye çıkardı. Halk Eğitim Merkezi’nde Nejat Uygur, Kenterler, Ferhan Şensoy gibi isimleri alkışlayan binlerce Balıkesirli olurdu. İstasyon Meydanı’nda Kayahan konserleri, Valilik önünde müzik gruplarının performansları sosyal hayatın vazgeçilmez parçalarıydı. İnsanlar sadece eğlenmez, aynı zamanda bir araya gelir, şehirle bağ kurardı.

Bugün ise o salonların yerinde AVM’ler, boş arsalar ya da sessiz köşeler var. Gençler için tek sosyalleşme alanı kafeler veya alışveriş merkezleriyle sınırlı. Bu durum şehir kimliğini zayıflatıyor.


Eksiklikler Açıkça Görülüyor

Balıkesir’de yaşayan bir genç tiyatro izlemek istediğinde ya Bursa’ya ya da İzmir’e gitmek zorunda kalıyor. Ulusal çapta bir sanatçı konseri için Edremit Körfezi ya da Ayvalık öne çıkarken, şehir merkezi bu alanda geri planda kalıyor. Üniversitenin sahne ve salonları da geniş kitlelere hitap edemiyor.

Şehir, 1 milyonun üzerinde nüfusuna rağmen çağdaş bir kültür-sanat kompleksi’nden hâlâ yoksun. Bunu sadece eğlence eksikliği gibi görmek hata olur; sanat, bir şehrin ruhunu ve dinamizmini besleyen en önemli damar.


Çıkış Yolu

Balıkesir için çözüm aslında zor değil:
- Belediyeler, üniversite ve özel sektör işbirliğiyle kalıcı bir kültür-sanat merkezi kurulmalı.
- Tiyatro festivalleri, konser dizileri, resim-heykel sergileri düzenlenmeli.
- Ayvalık Kültür Sanat Günleri gibi etkinlikler şehir merkezine de taşınmalı.
- Gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri sahneler, atölyeler ve sanat evleri açılmalı.

Bir şehrin sadece yolları, binaları, sanayisiyle değil; aynı zamanda kültürüyle büyüdüğünü unutmamalıyız. Balıkesir, sanayi ve tarımda olduğu gibi kültür ve sanatta da Marmara’nın parlayan yıldızı olabilir. Yeter ki geçmişin alkışlarını yeniden hatırlayalım ve sanatın ışığını tekrar yakalım.

Çünkü kültür olmadan şehir olmaz.