Türkiye Şampiyonluk Ligi’nde yaz mevsimi artık son viraja girdi. Play-off’ların büyük kısmı geride kaldı ve geriye yalnızca iki maç kaldı. Bu iki karşılaşma, hem Türkiye’de kupanın sahibini belirleyecek hem de EMEA Masters sahnesine hangi takımların adını yazdıracağını gösterecek.

İlk turlarda izlediğimiz mücadeleler, ligin aslında ne kadar dengeli olduğunu bir kez daha kanıtladı. ULF’in Papara SuperMassive’i 3–1’le geçmesi ya da Beşiktaş’ın Dark Passage’ı rahat bir seriyle elemesi sürpriz sayılmazdı belki; ama asıl ses getiren sonuç, Misa Esports’un Bushido Wildcats’i 3–1’le devirmesi oldu. Ligin normal sezonunu zirvede kapatan Bushido’nun bu kadar erken sendelemesi, dengeleri bir anda değiştirdi. Burada özellikle Closer’ın öne çıkan performansını göz ardı etmek imkânsız. Agresif oyun tarzı, doğru zamanlamaları ve takımını sürükleyen liderliğiyle Misa’nın bu başarıyı kazanmasında kilit rol oynadı. Onun tecrübesi ve oyun zekâsı, final öncesi en büyük güven unsuru olarak göze çarpıyor.

Kalan eşleşmelerde Bushido’nun ULF karşısında nasıl bir reaksiyon göstereceği merak konusu. Normal sezonda sergiledikleri istikrarı play-off’ta yansıtamadılar ama hâlâ deneyim ve takım uyumu açısından güçlü bir avantaja sahipler. Buna karşılık ULF’in özgüvenli çıkışı ve genç oyuncularının açlığı, seriyi her an tersine çevirebilir. İşte tam da bu yüzden, yarı final belki de sezonun en heyecanlı kapışmalarından biri olmaya aday.

Final için ise gözler Misa’da olacak. Rakip kim olursa olsun, Bushido mu ULF mi fark etmez; Misa Esports şu anda ligin en formda takımı. Bu formun en büyük garantisi ise Closer. Avrupa sahnesinde kendini defalarca kanıtlamış bir oyuncunun, yerel ligde de fark yaratması şaşırtıcı değil. Eğer finalde de aynı kararlılıklarını sahaya yansıtabilirlerse, EMEA’da Türkiye’yi güçlü bir şekilde temsil edeceklerini şimdiden söylemek mümkün.

Son iki maç kaldı. İsimler, form grafikleri, geçmiş tecrübeler hepsi bir yana; artık her karşılaşma tek bir sorunun cevabını arıyor: “Kupayı kim kaldıracak, Avrupa’da Türkiye’nin gururu kim olacak?” İşte bu yüzden önümüzdeki günlerde oynanacak mücadeleler, sadece birer maç değil; sahneye çıkan her beşlinin tarih yazma fırsatı olacak.