Akdeniz diyeti denilince aklımıza hep kalp sağlığı, damar dostu yağlar, uzun yaşam gibi kavramlar geliyor.
Zeytinyağı, taze sebze, balık, baklagil… Bunları sayınca bile bir huzur geliyor insana. Ama hiç düşündünüz mü, bu beslenme tarzı diş etlerinizi de koruyabilir mi? Son yapılan bir araştırma, “evet” demese de “büyük ihtimalle” cevabını veriyor.
King’s College London’dan Periodontoloji Profesörü Dr. Luigi Nibali’nin açıklamaları tam da bunu vurguluyor. “Diş eti hastalıkları genellikle sadece hijyen sorunu olarak görülür, ama yediklerimiz de önemli” diyor. Yani sadece diş fırçalamak, diş ipi kullanmak yetmiyor; sofrada da bilinçli olmak gerekiyor.
Araştırma Ne Söylüyor?
Journal of Periodontology’de yayımlanan çalışmada 200 hasta incelenmiş. Diş muayeneleri, kan örnekleri, diyet anketleri… Sonuç: Akdeniz diyetine daha yakın beslenenlerin diş etleri daha sağlıklı, iltihap seviyeleri daha düşük. Kırmızı et ve işlenmiş gıdalar ağırlıklı beslenenlerde ise tam tersi. Yani “ağzımızdan geçen” sadece kiloya değil, diş etlerimizin sağlığına da etki ediyor.
Akdeniz diyeti; bol lif, antioksidan ve sağlıklı yağ içeriyor. Bunlar da vücudun bağışıklık tepkisini düzenlemeye yardımcı oluyor. Oysa işlenmiş gıdalar ve aşırı kırmızı et iltihabı körüklüyor. Bu da diş eti dokusunun zayıflamasına yol açıyor. UCLA’dan Dr. Beatriz Bezerra da diyor ki, “Henüz kesin bir kanıt yok ama bu diyet sistemik iltihabı azaltmak için güçlü bir araç.”
Şunu da atlamayalım: Akdeniz diyeti diş fırçalamanın, diş ipinin ve düzenli diş hekimi ziyaretinin yerini tutmuyor. Ama yanında güçlü bir destek olabilir. Yani bir yandan sofranızı zenginleştirip, diğer yandan ağız bakımını aksatmazsanız diş eti hastalıklarına karşı ciddi bir avantaj yakalarsınız.
Benim gördüğüm şu: Artık sağlığı tek parça hâlinde düşünmek gerekiyor. Kalp, beyin, ağız, diş eti… Hepsi birbiriyle bağlantılı. Sofradaki seçimlerimiz sadece kilomuzu değil, gülüşümüzü de etkiliyor. Belki de bu akşam zeytinyağlı bir salata hazırlarken, diş etlerinize de iyilik yaptığınızı hatırlayın.