T1, League of Legends’ta üst üste üçüncü kez dünya şampiyonu oldu. Faker liderliğinde gelen bu tarihi zafer, e-spor dünyasında yeni bir çağ başlattı.

League of Legends sahnesinde bir çağın adı artık net: T1 dönemi. E-spor tarihinin en köklü takımı, bu yıl da tüm dünyayı kendine hayran bırakarak üst üste üçüncü kez Dünya Şampiyonu oldu.

Daha önce hiçbir takımın başaramadığı bu tarihi başarıyla, T1 sadece kupayı değil, ölümsüzlük unvanını da kazandı.

Geçtiğimiz yıl arka arkaya iki kez şampiyonlukla zirveye çıkan T1, bu sezon başında bazı sarsıntılar yaşamıştı. Özellikle üst koridor pozisyonundaki değişim — Zeus’un ayrılıp Doran’ın takıma katılması — hem taraftarlar hem analistler tarafından tartışmalı bir adım olarak görülüyordu. Zeus, T1’in son iki şampiyonluğunda kilit rol oynamış, bireysel yeteneğiyle takımın agresif oyun planını taşıyan bir isimdi. Doran’ın gelişiyle birlikte T1’in oyun tarzı daha kontrollü, takım merkezli bir hale geldi. Başlangıçta bu değişiklik sancılı geçti; hatta bazı yorumcular “T1 artık eski gücünde değil” demeye başlamıştı.

Whatsapp Görsel 2025 11 11 Saat 11.36.43 Dca94E2E Kopya

Bu sezonda işler hiç de kolay gitmedi. T1, LCK’de sezonu ilk sırada bitiremedi ve yer yer formsuz performanslarla eleştirildi. Takım, dünya şampiyonasına adeta son anda, zar zor katılma hakkı kazanarak geldi. Ancak o noktadan sonra olanlar, tam anlamıyla “bir efsanenin yeniden doğuşu”ydu.

Turnuvanın başından itibaren T1, her maçı soğukkanlı bir deneyimle oynadı. Faker’ın yılların tecrübesiyle yönlendirdiği takım, Doran’ın savunma ağırlıklı stiliyle hem denge kazandı hem de alt koridordaki Gumayusi-Keria ikilisinin önünü açtı. Her bir seriyle birlikte T1’in oyunu olgunlaştı, final sahnesine geldiklerinde artık tartışmasız en güçlü takımdılar.

Ve o final…

T1, sadece rakibini değil, geçmişteki tüm şüpheleri de yendi. Faker’ın liderliğinde, Keria’nın olağanüstü destek oyunlarıyla, Oner’in kontrolüyle ve Doran’ın beklenmedik soğukkanlılığıyla gelen bu üçüncü şampiyonluk, e-spor tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir başarısı oldu.

Bu zafer, yalnızca bir turnuva galibiyeti değil; azmin, tecrübenin ve inancın zaferiydi. Ligde tökezleyip dünya sahnesinde yeniden parlamak, T1’in karakterinin özeti gibiydi. Onlar her seferinde küllerinden doğan bir takıma dönüştüler.

Faker ise artık sadece “oyuncuların kralı” değil, oyunun yaşayan efsanesi.

Üç kez üst üste dünya şampiyonu olmuş bir lider olarak, hem kendi kariyerinde hem de e-spor tarihinde erişilmesi neredeyse imkânsız bir noktaya ulaştı.

Ve biz izlerken bir kez daha fark ettik:

T1 sadece kazanmadı, zamanı bile yendi.