DAHA önce de yazdıydık; Millikuvvetler’i rahat bırakın, orasını burasını bızıklayıp durmayın!
Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın, koskoca Balıkesir’in hiç başka derdi kalmamış gibi, Millikuvvetler Caddesi’nde bir şeyler yapmaya odaklanmış.
Anladığım kadarıyla, mesaiden boşa çıktığı zamanlarda elini çenesine koyup, “ne yapsak, ne yapsak, şu cadde için daha başka neler yapsak” diye düşünüyor.
Geçen gün Avrupa Hareketlilik Haftası etkinliklerinde de yine Millikuvvetler’le ilgili düşüncelerini paylaştı. Caddeyi tamamen trafiğe kapatma konusunda çalıştıklarını falan söyledi. Sonra bisikletiyle Millikuvvetler’de pedal bastı.
***
MİLLİKUVVETLER Caddesi meslek yaşamımız boyunca bizim de hep gündemimizde oldu.
Eski zamanda gidiş gelişti araçlar için; merhum Başkanlardan Sami Gökdeniz’in döneminde tek yöne dönüştü. Şehir merkezindeki trafik o günden bu tarafa hep tek yön.
Her yeni seçilen Başkan caddenin orasıyla burasıyla oynadı. Meselâ merhum Sabri Uğur, Millikuvvetler’in asfaltını, kaldırımını falan kazıdı. Caddeyi boydan boya yeniden asfaltladı; kaldırımları mozaik karolarla falan döşedi.
Sonraki Başkanı İsmail Ok, “caddede tramvay mı gezdirsek” diye düşünüyordu.. Sonra sıfırdan bir projeye girişti.. Caddeyi baştan sona yeniledi. Kaldırımlar genişledi, tek araç geçişine izin verildi.. Kenarlara saksılar falan kondu ki, araçlar park edemesin...
Bu projedeki amaç Millikuvvetler’i uzun vadede araç trafiğine tümüyle kapatmaktı; olmadı.
Sonrasında Büyükşehir olduk zaten.. Merhum Edip Uğur da ucundan kenarından elleri biraz.. Ama asıl elleme, Yücel Yılmaz zamanında oldu.
‘Cadde sağlıklaştırma’ dedi; ne kadar bina varsa, ara sokaktakiler de dahil hepsini krem karamel yaptı. Binalar kahverengi ve krem renklere büründü. Kahverengi tabelalar kondu; tek tip tabela uygulamasıyla ‘tek tip cadde’ye dönüştü.
Böylece caddenin tarihsel dokusu ortaya çıkmış olacaktı.. Tarih denince zaten krem karamel renkler akla geliyordu!..
Bu işler için çok paralar harcandı. Badanayı beğenmediler meselâ, sıfırdan yeniden boyandı. Tabelaların rengi tutmadı, onlar da yeniden yapıldı. Bİr de zaten karmaşık durumdaki Ali Hikmet Paşa Meydanı’na ahşaptan mamul bir şadırvan kondurdular.
Yeni Çarşı’nın A ve B blokları da aynı renklere bulandı.. Böylece ‘tarihi cadde ve tarihi çarşı’ görüntüsü verilmeye çalışıldı.
Çok gerekli miydi?
Caddedeki yapıların hemen hepsi eskiydi. Hani şimdi depreme dayanıklı mı değil mi diye test etseler, hepsi için ‘çürük’ raporu verilebilecek halde.
Sen kalk, bu dayanıksız yapıları süsle!
***
..VE geldik Ahmet Akın dönemine.
Seçildiği günden bu yana ‘Millikuvvetler’ deyip duruyor.
Şehirde mevcut bir işleyiş var; bırak işlesin. Her gelen bızıkladı diye, sen de bızıklamak zorunda değilsin.
Büyükşehir’in daha büyük işleri olmalı; tek bir cadde için tam zamanlı mesai yapmak lüzumsuz.
Ayrıca zaman kaybı!
Çok takılmamak lazım.
***
ÇARŞI bölgesinde Millikuvvetler’i trafiğe kapatırken, iki yeni alternatif cadde oluşturma planından da söz etti Başkan.
Alternatif olarak kullanılacak cadde var mı? Millikuvvetler’in paralelindeki Cumhuriyet Caddesi meselâ.. Alternatif olmaz, iş görmez. Hem dar, hem karmaşık.
Akla neresi geliyor başka?
Detay da vermiyor; “üzerinde çalışıyoruz” diyor sadece.
***
MİLLİKUVVETLER için bundan sonra ne yaparsanız yapın, o eski cazibesini kazandıramazsınız.
Alternatif caddeler üretip burayı araç trafiğine kapatabilirsiniz. Ama merkezin dar cadde ve sokakları alternatif olmaz.
Şehİr merkezinde ve bilumum yerde trafik mühendisliği ilmine rahmet okutan o kadar çok hatalı iş var ki, onları tespit edip düzeltin önce. Millikuvvetler’i rahat bırakın; dinlensin biraz.
***
MERKEZDEKİ ticaret ortamı sıkıntılı. İşyerlerinin tabelaları sık sık değişiyor. Bir bakıyorsun ayakkabıcı açılmış, iki ay sonra aynı dükkan çiğköfteci olmuş.
Şehrin prestij caddesi diyorlar ama, caddenin prestijine hiç uymayan işletmelerin işgali söz konusu.
Bir zamanlar ünlü restoranların, mağazaların falan merkeziydi orası. Şimdi köfte, kokoreç kokuları hakim!
***
KOROREÇ dedim de.. Anafartalar Caddesi meselâ, geceleri kokoreç kokusundan geçilmiyor. Caddenin eli yüzü dağılmış durumda. Millikuvvetler’i badana boyayla prestijlendirmeye soyunanlar, Anafartalar’a dönüp bakmadı meselâ.
Bastığın kaldırımların taşı oynuyor ayağının altında. Nicedir asfalt yüzü görmüşlüğü yok. Trafik her daim arapsaçı. İkinci sıra parklar yüzünden caddede her an sıkışma var. Yaya trafiği de yoğun.
Anafartalar da Balıkesir’in önemli caddesi. Ayrıca bir ucu AHP Meydanı’nda, bir ucu Çardaklı tarafında. Upuzun bir cadde yani.
Millikuvvetler’e hapsetmeyin kendinizi; madem merkeze çeki düzen vermek niyet, Anafartalar’a dalış yapın. Bu arada Kızılay Caddesi’ni de unutmayın!
Kızılay da nicedir bakımsız kalmış, kaderine terk edilmiş bir cadde. Ortasına delinatörleri dizip tek yönlü yolu ikiye ayırdılar yalnızca. Böylece caddedeki trafik yükünü hafiflettiklerini falan iddia ediyorlar.
Bu iki önemli caddenin de elden geçmesi gerekiyor.
Yine Valilik binası önünden geçip Millikuvvetler’e açılan Salih Tozan Caddesi’ne de çeki düzen vermek şart. Bu caddemiz İngiliz trafiğiyle meşhur biliyorsunuz. Dışarıdan gelen bir vatandaş nereden girip neresinden çıkacağını şaşırıyor.
Caddenin Kızılay’a açılan kavşak noktasında, ‘Milli İrade Meydanı’ tabelası dikili. Sağdan gelen araçları görme şansınız yok; kaza riski yüksek. Bu durumu da çok yazdık ama kimse oralı olmadı!
***
ÖZETLE, şehir merkezinde yalnızca Millikuvvetler’e takılı kalmak yersiz. Bu cadde üzerine çok kafa yormayın artık. Şehrin yükünü hafifletmek istiyorsanız, ticari ve sosyal hareketliliği çevreye yaymak zorundasınız. Sakarya’da, Paşaalanı’nda, Atatürk Mahallesi’nde, Gündoğan’da, Gümüşçeşme’de, ne bileyim işte şehri çevreleyen mahallelerde prestij caddeleri oluşturabilirsiniz.
Şehrin yoksul ve yoksun muhitlerine bir değer katmış olursunuz.
***
TOPLU Taşıma Merkezi’yle ilgili yeni ama detayı bilinmeyen bir planı da varmış Başkan Akın’ın.
Bunu da dillendirdi; neyin ne olacağını söylemedi.
Sadece yeni bir otopark alanı ve meydan kazandırılabileceğini ifade etti; o kadar.
Bu konudaki düşüncelerimizi de bir ara paylaşırız.
***
AHMET AKIN’a mesajımız şu olsun son kertede:
Millikuvvetler’i aş artık; sen merkezin Belediye Başkanı değilsin, koskoca Balıkesir’i yönetiyorsun.
Mikrofonu her eline aldığında ‘Millikuvvetler’ diye söze başlamanın çok anlamı yok. Bu cadde için hiçbir şey yapmasan bile, bu haliyle uzun yıllar idare eder zaten.
Selam ederim.