EYLÜL'de Habitat Günü etkinlikleri olacakmış Amerika'da. Bizim Başkan Yücel Yılmaz UCLG'ydı, Birleşmiş Milletler'di, Habitat'tı falan, çok meşguldür bu işlerle. Dış ilişkiler mevzularına Balıkesir'den daha çok zaman ayırdığını söylemek mümkün. Şimdi Amerika'daki etkinlikler için hazırlanıyor. Dünyanın dört bir yanından Habitatçılar gelecek; Balıkesir de onların arasında olacak. Bittabi Balıkesir'in kendini göstermesi icap ediyor. Habitat yolcuları memleket görsün yani. *** BÜYÜKŞEHİR Meclisi'nde ABD yolculuğu konusunda sert tartışmalar yaşandı geçen gün. Kalabalık bir ekip gidecekmiş.. Yani gideceklerin listesi hazırlanmış.. Bu listeye ilaveten dört kişi için 'ek liste' yapılmış. Kim o dört kişi? Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz, Genel Sekreter Mustafa Küçükkaptan, Basın Daire Başkanı Taner Korkmaz, Strateji Daire Başkanı Ahmet İnan. Öteki listede milletvekilleri, siyasiler, bürokratlar, akademisyenler, influencerler, hâttâ icap ederse bir gazeteci bile... Ekli listenin oylanıp kabul edilmesi beklenirken, CHP'li Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler birden celallendi.. Ekli listeye kızdı, gündeme gelmeyen ama Büyükşehir Özel Kalem'inden sızdığı söylenen ABD yolcuları listesi için fena halde atar gider yaptı; "Vali Bey'i niye götürmüyorsunuz" diye sordu.. Listede AK Parti İl Başkanı'nın da olmasını eleştirdi, "bizim İl Başkanı niye yok" sorusuna yanıt aradı.. AK Parti Milletvekilleri varmış listede, CHP'lileri niye yazmamışlar; bu hususta volüm yükseltti. Laf arasında çiçeği burnunda AK Parti Milletvekili İsmail Ok'un neden listede olmadığını sordu; "Bonus milletvekili niye yok" dedi... Sonra araya başka meclis üyeleri girdi; AK Partili Murat Tuna, Deveciler'in üstüne yürüdü.. Büyükşehir Başkanvekili Yasin Sagay, muhalefetin ses yükselttiği anlarda daha fazla ses yükselterek üste çıkma görevini yine layıkıyla yerine getirdi... Yücel Yılmaz bazen sakin sakin, çoğu zaman oldukça sinirli ifadeler ve mimikler eşliğinde durumu izah etmeye çalıştı. Baktı ki, Deveciler susmuyor, volüm gittikçe yükseliyor, oturduğu yerde zıp zıp zıplıyor.. "Şuna bir ayar vereyim" dedi; "bu yaptığının aynısını sana yaparım" tehdidi savurdu.. "Hesabını sorarım" dedi; "sen benden bir şey istersin bundan sonra, gör bakalım n'oluyo" faslında, fena halde kükredi. Bu yüksek gerilimli tartışma sürüp giderken Gömeç'teki sıcak salonun terleşmelik hallerinden bunalmış, uyuklama moduna geçmiş öteki üyeler dizi film izliyormuş gibi izledi, falan filan. *** BİR ara Başkanlık kürsüsünü Ramazan Bahçavan'a bırakıp kenara çekilen Yücel Yılmaz, ABD seyahatiyle ilgili tartışma peydah olunca, Başkanvekili Bahçavan'ı yerinden kaldırdı, kendisi oturdu. Bu da zannımca nezaketsiz bir tavırdı; ama o sert tartışmaların gölgesinde kaldı, görülmedi. Bu arada Bahçavan Meclis'i yönetirken, İYİ Parti Sözcüsü habitat mabitat bir şeyler söylemeye çalıştı, Millikuvvetler'deki çalışmalara değindi; Bahçavan "konumuzla ne ilgisi var" diyerek azarladı, sözünü kesti, direkt oylamaya geçmeyi denedi... İYİ Partili abimiz bu duruma çok sinirlendi;"böyle bir usül var mı" diye sordu. Yoktu tabi.. Böyle bir usül yoktu. Meclis'te bir üye konuşurken sözü kesilip, "haydi oylamaya geçiyoruz" denilemezdi. Ama burası Balıkesir'di; her an her şey olabilirdi... *** NEYSE efendim; durumu özetledik, şimdi Yücel Yılmaz - Ali Kemal Deveciler tartışmasına dönelim yeniden. Ali Kemal abimizin Meclis'teki atarlı halleri meşhurdur zaten. Zıp zıp zıplayıp el kol hareketleriyle tamamlar bağırtısını. Böylece Meclis çalışmalarına kültür fizik hareketleriyle  önemli bir katkı sunmuş olur... Yani en kızılacak, en kabul edilmeyecek, en kışkırtıcı anlarda bile insan sükuneti koruyup sakin sakin anlatabilmeli derdini. Ali Kemal Deveciler bağıra çağıra konuşunca, neye itiraz ettiği, neye sinirlendiği, ne demek istediği çok anlaşılmıyor. Yücel Yılmaz da O'nun anlaşılmadığını anlamış olmalı ki, "senin arkadaşların bile ne demek istediğini anlamadı" diye seslendi Deveciler'e! Harbiden, neye itiraz etti şimdi Deveciler? Ekli listedeki dört isme mi? Meclis'e getirilmeyen, Yücel Yılmaz'ın hazırladığı ABD yolcuları listesine mi? CHP Milletvekillerinin davet edilmemesine mi? Ya da hepsine birden... *** YÜCEL YILMAZ, "belki bir influencer bile götüreceğiz" dedi. İnfluencer, sosyal medyacı anlamında.. Çok takipçili, çok izlenimli, herkeslerin takip ettiği kişiler oluyor. Bunlar, ABD'de Balıkesir'in adını duyuracaklar.. Oradaki izlenimlerini takipçileriyle paylaşacaklar.. Böylece hem memleketin, hem Yücel Yılmaz'ın PR hanesine artılar yazılacak... Dört isim üzerindeki tartışma sırasında, Yücel Yılmaz'ın ağzından şöyle bir cümle çıktı: "Fotoğrafı kim çekecek?" Eh yani, belki elli kişi gidecek Amerika'ya, basın toplantıları, inceleme gezileri, görüşmeler, ziyaret ortamları falan. Bunların an be an kaydedilmesi lazım tabi. O zaman ne yapılacak? Basın Halkla İlişkiler Daire Başkanı da ABD'ye götürülecek. Fotoğrafları, kamera çekimlerini Taner Korkmaz yapacak. Öyle ya, ABD'deki etkinliğin görüntülenmesi için Fen İşleri Daire Başkanı'nı görevlendiremezsin sonuçta.. Basınla, medyayla direkt ilgili biri olmalı. O da Taner Korkmaz. Ama fotoğraf çekme konusunda tecrübesi var mı bilmiyorum. Bildiğim bir şey var; artık herkes fotoğrafçı. Cep telefonlarıyla ne harika resimler çekiyor millet. Açıyı, ışığı falan fotoğrafçı kadar ayarlayabiliyorlar. Yani ille de özel bir fotoğrafçı olması şart değil.. Giden arkadaşlar, ortamı görüntüleyecektir zaten. Taner Korkmaz, "onca adam arasında bir tek beni mi gördün de, seyahatime taş koyuyorsun" diyecektir. Yok yok.. Gitmeli, görmeli, oraların ortamını solumalı, görgü göreneğini arttırmalı, vizyon kazanmalı. Gelince bize anlatır gezip gördüklerini; yediği içtiği onun olsun. *** BÜYÜKŞEHİR Belediyesi'ni temsilen gidecek arkadaşlara tek sözümüz yok. Meclis'e sunulmayan ve henüz kesinleşmeyen listeye dahil edileceklerin seyahat, otel, yeme içme ve diğer masrafları, Balıkesirli'nin sırtına yüklenmeyecektir umarım. *** BU arada, Başkan Yılmaz dış seyahatlerin şehircilik başta olmak üzere, kişisel gelişim, görgü, vizyon açısından önemli olduğuna dikkat çekiyor ya.. Otuz beş yıldır memleketin hali pür melâlini yazarız. Nicesinin yurt dışı seyahatlerini haber yapmışlığımız var. Yönetenlerin gidiş gelişleri falan... Şehre bakınca, dış gezilerin çok şey katmadığını söylemek mümkün. *** SON kertede mazide kalan bir haber geldi aklıma... Sami Gökdeniz'in Belediye Başkanlığı döneminde, hayli kalabalık bir kadro Almanya'ya uçmuştu eski zamanda. Haberin başlığı şöyleydi: "İtfaiye merdiveni almaya gittiler!" Katalogdan seç, siparişini ver, parasını hesaba yatır; gönder gelsin... Böyle dış seyahatleri de olmuştu, vaktiyle şehri yönetenlerin. Vesileyle Sami Gökdeniz abimize de selam eder, ellerinden öperim.