Bir maçta geri pasın ve yan pasın fazlalığı o takımın özgüven kaybı yaşadığının göstergesidir. Hata yapmaktan korkan futbolcular inisiyatif almak yerine al gülüm ver gülüm paslarla garanti oyunu tercih ederler. Topa sahip olma oranı yüksek olsa da üretkenlikten uzak, göze hoş gelmeyen futbol ortaya çıkar. Hatlar arasındaki kopukluklar kompakt futbol oynamayı zorlaştırır.
Nev Sağlık Grubu Balıkesirspor il Denizli İdman Yurdu Gürüllerspor karşılaşması da bu formatta oynandı. Defans, orta saha ve forvet hattı arasında büyük boşluklar, dikiş tutmayan stoper tandemi, hata yapmaktan korkup çakılı oynayan bekler ve bir türlü çare bulunamayan sağ açık pozisyonu…
Maç sonunda ışıklı tabelada 3-1 yazıyor, yazıya böyle giriş mi yapılır diyebilirsiniz. Haklı da olabilirsiniz. Farklı kazanılan maça özellikle olumsuz yönleri belirterek başladık. Maçı izlediyseniz hak verirsiniz. Yok sadece sonucu gördüyseniz yadırgarsınız.
Ayvalıkgücü Belediyesepor maçında sahada organize olmakta zorlanan Balkes, Denizli İdman Yurdu Gürellerspor maçında da aynı sorunu yaşıyordu. Neyse ki maçın henüz ilk dakikalarında Hasan Gündoğdu sahneye çıktı da biraz nefes alabildik. Çalımlarla yaptığı slalom penaltıyla sonuçlandı.
Erken gelen gol, fark beklentilerine yol açsa da ikinci gol bir türlü gelmek bilmiyordu. Rakibin oyuna ortak olma çabalarına direnen Balkes yine Hasan Gündoğdu’nun bireysel çabalarıyla golü buldu. Rahatlayanları, tamam bu iş bitti diyenleri rakibin golü kendine getirdi. Akıllara ister istemez Kütahyaspor maçının son dakikaları geldi.
Ne yazık ki korkulan oldu. Günün kahramanı olacak genç kaleci Talha Demirkol hatalı çıkışla yarattığı penaltı yürekleri ağıza getirmeye yetti. Dejavu yaşıyorduk. Kazandık derken sanki maç ellerimizden kayıp gidiyordu.
Hatayı ben yaptım telafi edecek benim dercesine soğukkanlı bir şekilde penaltıyı kurtaran Talha Demirkol maçın yıldızı oldu. Derin bir oh çeken tribünler kurtarılan penaltı sonrası Ali Topçu’nun golüyle coştu.
Öncesinde Hasan Gündoğdu, sonrasında Talha Demirkol maçın hikayesini yazsa da her zaman bireysel performanslar maç kazandırmaya yetmeyebilir. Her ne kadar maçın sonucu memnuniyet yaratsa da ortaya konan futbol için tatminkar diyemeyiz. Bugün için sevinelim sevinmesine de yarın için?