CHP İl kongresinde en dikkat çekici konuşma Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’dan geldi.

O konuşmada sitem vardı.

Neye sitem etti?

Kendisine sahip çıkmadığını söylediği partililere!

“Uzun zamandır ‘oraya geçecek, buraya geçecek’ diye laflar söyleniyor. Bakıyorum altına, CHP üyelerinden destekleyen, ‘o bizim evladımız’ diyen kimseyi görmedim. Bu doğru değil. En başta sizlerin sahip çıkması lazım.”

Kongre salonundaki partililere böyle seslendi.

Demek ki parti örgütü, yöneticiler ve üyelerin kendisine sahip çıkmadığını, yalnız bıraktıklarını düşünüyor.


***

ÖYLE ya, kendisinin veya Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerini anlatan sosyal medya paylaşımlarına bakıyorsunuz; yüz binin üzerinde Facebook takipçisi olan Ahmet Akın’ı beş kişi, on kişi, bilemedin yirmi kişi beğenmiş. Birkaç kişi yorum yapmış; onlarınki de inşallah maşallah modunda.

Meselâ, AK Parti’ye geçeceği dedikoduları yapılırken, sosyal medyada bu mevzuda yığınla paylaşım varken, medya Akın’ın gemiyi terk edip etmeyeceğine dair seri yayınlar yaparken..

“O bizim evladımız, öyle bir şey yapmaz; bu dedikodular kendisini yıpratmak için yapılıyor” falan diye yazıp çizen yok.

Anlayacağınız Ahmet Akın hayli alınmış, kırılmış.


***

KONUŞMASININ bütününde, ”birincisi”, ikincisi”, “üçüncüsü” girizgahlarıyla sitemlerini iletti CHP’lilere.

Meselâ Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği organizasyonlara katılmıyorlarmış. Ahmet Akın şöyle diyor:

“Her fırsatta organizasyonlar yapıyoruz, bunlara hepinizi davet ediyoruz, katılımlarınızı rica ediyorum.”

Demek ki çoğunlukla katılmıyorlar.

Yoksa durduk yerde, “neden katılmıyorsunuz” sorusunu sorsun; tepkisini aktarsın...

O halde parti örgütü ve tabanla Büyükşehir Belediyesi arasında bir iletişimsizlik söz konusu.

Ahmet Akın’ın tek tek her üyeyi arayıp, “şu etkinliğe bekliyoruz, bu orgnaizasyona davetlisiniz, gelmezseniz kırılırım” deme şansı yok.

Bu işleri parti örgütü halledecek. Büyükşehir’in bir organizasyonu varsa, İl ve ilçe örgütleri üyelerine haber salacak. Sonuçta partinin Büyükşehir’i.


***

SÜREKLİ “birlik beraberlik” eksikliğine dikkat çekti ayrıca. “Birbirimize sahip çıkmak zorundayız” dedi. “Kimseyi kötülemeden, hakaret etmeden CHP çatısı altında birlik beraberlik içinde çalışmaya devam edeceğiz” cümlelerini kurdu.

O halde bu konuda da ‘bütünlük’ eksiği var. Birlik beraberlik içinde olunamıyorsa, ayrışma söz konusudur. Büyükşehir Başkanı bu sıkıntıya dikkat çekiyorsa, apaçık ortadadır bu ayrışma.

Onu düzeltecek olan da partinin İl Başkanı değil midir?

Kimi partililer, yeniden seçilen İl Başkanı Erden Köybaşı için “kavga ediyor, küstürüyor, üstencil bir tavır sergiliyor” eleştirilerini yapıyor kongre kürsüsünde.

Rakibi Özgür Başaran da ‘kibir’ ve ‘ego’ sözcüklerini eksik etmediği bir konuşma yaptı meselâ.

Köybaşı, “ben işçi bir babanın, ev hanımı bir annenin çocuğuyum; amelelik yaptım, işçilik yaptım, oralardan buralara geldim, bende kibir ne arar” falan dediyse de.. Pek ikna edici değildi doğrusu.


***

CHP İl kongresi sürecinde olan bitene, kimin kimden yana olduğuna, kimin kime karşı çıktığına, kimlerin kimlerle bir araya geldiğine, falanına filanına dair yazılacak çok şey var; ama sonuç ortada artık.. Bu saatten sonra yazılacaklar anı olarak kalır en fazla.

Buna Ahmet Akın’ın kongre sonucunda belirleyici olamama sıkıntısını da eklemek lazım.


***

AHMET Başkan, “partililer bana sahip çıkmıyor, beni savunmuyor, eleştirilere karşılık vermiyor, hiç kimse topa girmiyor” diye CHP tabanına ve örgüt yönetimlerine mesaj veriyor ama..

Bir buçuk yılı aşkındır Başkanlık yaptığı Büyükşehir’de, parti kontenjanından getirip iş başı yaptırdığı nice amir, memur, yönetici, daire başkanı, genel sekreter yardımcısı, hâttâ genel sekreteri, şusu busu..

Açın Ahmet Akın’ın sosyal medya sayfalarına bakın bakalım; onlardan kaç tanesi beğen tuşuna tıklamış, kaç tanesi altına yorum yapmış.. Ya da kaç tanesi Büyükşehir Belediyesi’nin bir icraatıyla ilgili paylaşımı almış, kendi sayfasında paylaşmış...

Ahmet Akın “sosyal medyadaki eleştirilere, ithamlara, yakıştırmalara, hakaretlere karşı benim yanımda olun, beni sahiplenin, önce ailemizin sahip çıkması lazım” diyor ama..

Kendi amirine, memuruna, bürokratına “siz ne yapıyorsunuz” diye sormuyor!

Sosyal medyayı oldukça iyi kullanan Ahmet Akın, bu gerçeğin farkındadır mutlaka.

“Baba ocağı” dediği partisinin üyelerine “bana sahip çıkmıyorsunuz” demeden önce.. Kendi personeline bir ayar vermeli, öyle değil mi?

Asıl onlar yalnız bırakıyor Ahmet Akın’ı.

Selam ederim.