Türk kahvesinin Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alması, aslında sadece bir içecek hikâyesi değil; bu toprakların kültürüne, emeğine, sabrına verilen bir onay. TOBB’un başvurusuyla kahvemiz artık Avrupa’da “geleneksel ürün adı” olarak tescillendi. Güzel haber şu ki, bu sadece bir başlangıç. Çünkü Türkiye’nin neredeyse her ili, hatta her ilçesi, kendi içinde bir marka değeri taşıyor.
Ve o illerin başında da Balıkesir geliyor.
Balıkesir’in Gizli Lezzet Haritası
Edremit’ten Ayvalık’a, Sındırgı’dan Bigadiç’e, Gönen’den Burhaniye’ye kadar uzanan bu topraklarda her köşe başı bir üretim hikâyesi anlatır.
Edremit zeytinyağı, AB’den coğrafi işaret tescili alarak çoktan Avrupa’ya açıldı. Ancak bu tescil sürecinin devamı gelmeli. Çünkü Balıkesir’in sadece zeytini değil, höşmerimi, kelle peyniri, Susurluk ayranı, Manyas kelle peyniri, Sındırgı Yağcıbedir halısı gibi birçok ürünü de aynı potansiyele sahip.
Balıkesir’in höşmerimi, Anadolu’nun belki de en zarif tatlısı. Yüzyıllardır tereyağı, irmik ve sütün muazzam buluşmasıyla yapılan bu lezzet, sadece Balıkesir’de değil, tüm dünyada tanınmayı hak ediyor.
Susurluk ayranı desen, köpüğüyle marka olmuş durumda. Avrupa’da böyle bir içecek yok! Ama hâlâ tescili yok.
Coğrafi İşaret, Bir Kültürün Sigortası
Coğrafi işaret sadece bir “etiket” değil. Ürünün nerede, nasıl ve kim tarafından üretildiğini kayıt altına alır. Bu da hem kaliteyi korur hem üreticiyi güçlendirir.
Bugün Balıkesirli üretici, zeytinyağını, peynirini, balını geleneksel yöntemlerle üretmeye devam ediyor ama markalaşma ve tescil adımları gecikiyor. Oysa AB tescili, sadece bir bürokratik belge değil; o ürünün Avrupa raflarında kendi kimliğiyle yer alması anlamına geliyor.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da söylediği gibi, “Türkiye dünyada çok az coğrafyaya nasip olan ürün çeşitliliğine sahip.” Biz bu çeşitliliğin tam merkezindeyiz. Yani Balıkesir sadece “tarım kenti” değil, coğrafi işaretler kenti olabilecek bir potansiyele sahip.
Balıkesir, Zeytinyağının Başkenti Olabilir
Balıkesir, zeytin ağacının gölgesinde büyüyen bir şehir. Edremit Körfezi’nden çıkan zeytinyağları, zaten dünyanın en yüksek kalite sınıfında. Ama “Edremit Zeytinyağı” tescili kadar, “Ayvalık Zeytinyağı”, “Burhaniye Zeytini”, “Sındırgı Tereyağı” gibi yerel üretimlerin de AB nezdinde korunması gerekiyor.
Coğrafi işaret, sadece ekonomik değer yaratmaz; aynı zamanda o yörenin adını dünyaya taşır. Balıkesir bu konuda, hem üretimiyle hem çeşitliliğiyle Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olabilir.
Tescil, Bir Şehrin İmzasıdır
Türk kahvesi AB’de tescil aldı, güzel… Ama şimdi sıra Balıkesir’de.
Höşmerim Avrupa’da bir tatlı markasına dönüşmeli. Susurluk ayranı Avrupa’nın menülerinde “Balıkesir Ayranı” olarak yer almalı. Sındırgı halısı, sadece dokuma değil; bir kültürün izini taşımalı.
Bu şehrin toprağı bereketli, insanı üretken. Yeter ki emeğimizi koruyalım, coğrafi işaret bilincini her köye, her üreticiye yayalım. Çünkü coğrafi işaret, sadece bir ürünün değil, bir kentin kimliğini geleceğe taşıyan mühürdür.
Ve o mührün üzerinde yazmalı: “Balıkesir’in Emeği, Türkiye’nin Gururu.”