POLİTİKA’dan
Çölyak Hastalığı buğday, arpa, çavdar ve benzeri tahıllardaki gluten proteininin bağışıklık sistemi tarafından tolere edilememesiyle ortaya çıkan kronik bir hastalık. Tedavisinin tek yolu ise ömür boyu glutensiz diyet. Onun için, glutensiz gıdaya ulaşım yalnızca bir tercih değil, yaşam kalitesi ve sağlık hakkı.
Ancak Türkiye’de ve dünya genelinde bu ürünlerin erişimi zor, fiyatları yüksek ve tedarik zinciri açısından çeşitli zorluklar taşıyor.
***
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ikinci Glutensiz Market’i açtı
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Fırıntaş bünyesinde hizmete açılan Glutensiz Kafe-Market işletmesi, çölyak hastaları ve glüten hassasiyeti bulunanlar için bir adım olarak lanse edildi. İşletmenin açılışında konuşan Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir’de “maalesef binin üzerinde çölyak hastamız var” ifadesini kullandı.
Ama dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var...
***
Fırıntaş’ın kendi birimleri içinde glutensiz gıda üretimi yapmıyor, yalnızca dışarıdan ürün alarak markette satışa sunuyor.
Bu durum, glutensiz gıda üretiminde ayrı hat, ayrı ekipman, çapraz bulaş riskine karşı önlemler gibi nedenlerle önemli üretim maliyetleri doğuran konuları gündeme getiriyor.
***
Ürün pazarı dar, fiyatlar yüksek...
Glutensiz gıdaların pazarı dar, üretim teknolojisi özel ve maliyeti yüksek. Peki neden bu kadar pahalılar?
Türkiye’de yapılan bir çalışmaya göre, glutensiz gıdalar muadillerine göre ortalama 3 kat daha pahalı bulunmuş.
Ayrı üretim hattı, özel hammaddeler, çapraz bulaşmaya karşı kontrol maliyetleri, ithal hammadde kullanımı ve düşük üretim hacmi bu farka neden gösteriliyor.
Ayrıca glutensiz gıdaların besin kalitesi açısından bazı karşılaştırmalarda daha düşük protein içeriği gibi dezavantajlar da tespit edilmiş. Dolayısıyla, sadece sağlık açısından zorunlu olan bir diyetin maliyeti, diğer bireylere göre ciddi oranda daha yüksek. Bu da eşitlik ve erişim açısından toplumsal bir sorun.
***
Büyükşehir Belediyesi’nden beklenen...
Balıkesir’de açılan bu ikinci market elbette olumlu bir adım, ancak şunları da göz önünde bulundurmak gerekir:
Eğer belediye çölyak hastaları için erişimi kolaylaştırma hedefindeyse, yalnızca market açmak değil, üretim altyapısını desteklemek, fiyatları indirgemek, sübvanse etmek gibi adımlar da gerekli.
Fırıntaş’ın kendi bünyesinde üretim yapmaması, bunun yerine dışarıdan alım yapması maliyeti doğrudan etkileyebilir. “Glutensiz” etiketli ürün sayısı az, üretim hacmi düşük, birim maliyet yüksek.
Belediye ölçeğinde düşünülürse, bu markette yer alan ürünlerin ya ücretsiz ya da çok düşük bedelle çölyak hastalarına sunulması, gerçek anlamda “halkçı belediyecilik” vurgusunu güçlendirir. Eğer binin üzerindeki hastaya bu tür imkanlar sağlanırsa büyük fark yaratılır.
Ayrıca “glutensiz” ifadesinin marka olarak pazarlanması ve yüksek fiyatlandırma stratejileri de göz önüne alınmalı; burada, sosyal sorumluluk mu, yoksa yeni bir ticari pay mı devrede, sorusu gündeme gelir.
***
Fırıntaş ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle ayrı bir üretim birimi kurulmalı; böylece yerel üretim, üretim hattı maliyetleri düşebilir, fiyatlar halk için erişilebilir hale gelebilir.
Belediye bu tür ürünlerde sübvansiyon, yani çölyak hastalarına özel kart veya indirim mekanizması başlatabilir.
Fiyat farklarının azaltılması için yasal düzenlemeler ve destek mekanizmaları; örneğin KDV indirimi, ithalat vergilerinin düşürülmesi gündeme getirilmeli. Hükümetten bu yönde talepte bulunulabilir.
Farkındalık çalışmalarının artırılması, restoran-kafe sektöründe çapraz bulaşmanın önlenmesi için eğitim ve kontrol mekanizmaları işletilmeli.
Balıkesir’de glütene karşı zorunlu beslenme gerektiren bireyler için bir market açılması uygulamada güzel bir adım. Ancak bu adım tek başına yeterli değil; üretim yapısı, maliyet, fiyat politikası, sübvansiyon mekanizmaları gibi bileşenler de devreye girmezse “market açıldı ama hâlâ zor ulaşılır” durumu değişmeyecektir.
Yani, market kapısı açılmış olabilir ama kapının ardındaki üretilme, fiyatlandırılma ve erişim zinciri hâlâ tam anlamıyla halkçı bir şekilde kurulmuş değil. Glutensiz ürün “yeni bir pazar” olmadığı gibi, zorunluluğu olan bir hakkın erişim meselesidir. Balıkesir’de bu hak için açılan kapı genişletilmeli, derinleştirilmeli.
Büyükşehir Belediyesi bu konuya ticari mantıkla bakmamalı. Bir ömür glutensiz gıdalarla beslenmek zorunda olan insanların gıdaya erişimini kolaylaştıracak, maddi külfetten kurtaracak sübvansiyon - destekleme politikalarını devreye almalı. Fırıntaş bünyesinde normal üretim alanının dışında, yalnızca glutensiz ürünlerin üretildiği bir bölüm açılarak Balıkesir’deki çölyak hastaları için yeni bir umut oluşturulabilir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın bu önerileri dikkate alacağını umuyoruz.
POLİTİKA