Video oyunları eğlenceli ama tehlikeli olabilir. Peki biz oyunu mu oynuyoruz, yoksa oyun bizi mi? Uzmanlar, dijital bağımlılığa karşı uyarıyor.
Bir oyuna “sadece yarım saat” göz atmak için oturup, farkında olmadan saatlerce kalkamadığımız olmuştur. Süre kavramı, oyun dünyasında adeta bükülüyor. Bu durum, “eğleniyor muyuz, yoksa bağımlı mı oluyoruz?” sorusunu giderek daha anlamlı hale getiriyor.
Video oyunları artık sadece bir hobi değil; kimileri için sosyal bir alan, kimileri için bir kaçış noktası, hatta profesyonel bir kariyer haline geldi. Ancak bu kadar güçlü bir etkileşim aracının, kontrolsüz şekilde tüketildiğinde beyni nasıl etkilediğini görmek de önemli. Özellikle “ödül sistemi” adı verilen mekaniklerle tasarlanan birçok modern oyun, oyuncuyu sürekli motive etmeye, daha doğrusu ekranda tutmaya çalışıyor.
Bir görev bitiyor, bir diğeri başlıyor. Seviye atlıyorsunuz, anında yeni bir ödül geliyor. Bu döngü öyle güçlü ki, beynin dopamin sistemi adeta oyunla senkronize hale geliyor.
Oyun tasarımcıları, oyuncunun ilgisini diri tutmak için psikolojiyi çok iyi kullanıyor. Mobil oyunlardaki günlük giriş ödülleri, sınırlı süreli etkinlikler veya “kaçırma korkusu” (FOMO) gibi sistemler, oyuncuyu düzenli olarak oyuna çekmek için özel olarak kurgulanıyor. Bu noktada, oyun oynamak eğlenceli bir etkinlik olmaktan çıkıp, bir alışkanlık hatta bazen zorunluluk haline gelebiliyor.
Tabii her şey kötü değil. Doğru dozda oyun, stresi azaltabilir, refleksleri güçlendirebilir, hatta karar verme becerilerini geliştirebilir. Sorun, oyunla geçirilen sürenin kontrol edilememesi. Özellikle çevrim içi çok oyunculu oyunlar, bir “bitmeyen yarış” atmosferi yaratarak rekabet duygusunu sürekli tetikliyor. Her yeni kostüm, her yeni seviye, bir öncekinden daha fazla vakit istiyor.
Peki çözüm ne? Belki de oyunla ilişkimizi “tüketici” değil, “bilinçli oyuncu” seviyesine taşımak. Oyunların sunduğu dünyanın tadını çıkarırken, gerçek dünyanın zamanını da koruyabilmek. Çünkü nihayetinde oyunlar, yaşamın bir parçası; tamamı değil.
Sonuçta oyun oynamak yanlış değil, ama oyun tarafından oynanmak tehlikeli olabilir. Eğlenmekle bağımlı hale gelmek arasındaki fark, sadece birkaç saatlik farktan ibaret.