BİZ hergün kokluyoruz canım abim. Gaziosmanpaşa Mahallesi’ni, yani Balıkesir şehir merkezinin güneybatı ucunu Organize Sanayi Bölgesi’ne bağlayan Yakup Şevki Paşa Caddesi’ne giriş yapıyorsunuz, Dokuma’nın oradaki daraşmalık kavşaktan.. Az ötede, 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın orada kesif, mide bulandıran, ilerledikçe çoğalan bir koku karşılıyor sizi! OSB’nin oraya kadar peşinizi bırakmıyor. Çöplüğün kokusu bu. Sıfır atıktan, geri dönüşüm kazanımlarından falan söz edilen Balıkesir’in şehir çöplüğü. Koku oraya ait. *** DAHA önce de yazdık, yine yazalım. Yakup Şevki Paşa Caddesi’nin bitiminde, yani Savaştepe yoluna girdiğiniz viyadüğün tam orada Hobi Bahçeleri var Belediye’nin. Adam hafta sonu gelip toprak çapalayacak, kışlık lahanasını, pırasasını falan sulayacak; “akşam da çoluk çocuk mangalda piliç ızgara falan kızartırız” faslında ucuz ve kısa pas akşam keyfi yapacak.. Gel gör ki, o dayanılmaz çöplük kokusunda akşam keyfinin tadı kaçar. Nasıl kaçmasın? Tahammül ötesi bir koku bu. *** VATANDAŞ, Hobi Bahçeleri’nin hemen ön tarafına, yol kenarına bahçeli mahçeli ev yapmış; bayağı özenmiş hani, masraf etmiş. Orada oturacak.. Arka sırttaki tepelerden gelen kesif, dayanılmaz çöp kokusuyla halvet olacak. Ama canım, bir süre sonra insan alışıyor, duymuyor, hissetmiyor, koku almıyor. Alışınca sıkıntı kalmıyor! “Alışırsın, azıcık sabret” mi diyeceksiniz yani? O kokuyu gidermek için nasıl bir çözüm düşünülüyor, bilmiyoruz. Çöplüğün kokusu, OSB’ye gelene kadar sizinle beraber yolculuk ediyor. *** BİR DE sonrası var.. Sonraki koku! O da ölmüş hayvan kokusu gibi bir şey. Birkaç gün üst üste leş kokusu eşlik edince köy yolculuğumuza.. “Herhalde kedi köpek öldü buralarda, onun kokusu, geçer” diye düşündük. Ama birader hergün kedi köpek ölmez ki! Koku, Lojistik Köy ile Şişecam fabrikası arasında çoğalıyor. Hem öyle bir çoğalıyor ki, burnunuzu tıkasanız, yine kokuyor; en ağırından… Hâttâ bu durumu Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’ya ilettik geçen günlerde. Ekip yollamış bölgeye, kokunun kaynağını araştırmışlar. Herhangi bir hayvan leşine falan rastlamamışlar.. Duvar diplerine, ağaç kovuklarına bile bakmışlar.. Herhangi bir hayvan leşi bulamamışlar. “Kokunun kaynağı hayvan leşi değil” dedi Hasan Avcı. Peki ne o zaman? *** Acaba, kokunun yoğunlaştığı alanda bulunan fabrikalardan birinden geliyor olabilir mi? Koku, akşamları çok yoğun halde çevreyi kaplıyor. O saatlerde gündüzden daha yoğun biçimde tütüyor fabrika bacaları. Filtre mi çalıştırmıyorlar, başka bir şey mi yakıyorlar, ya da üretimden kaynaklanan bir koku falan olabilir mi? OSB Müdürü Mesut Eray ne diyor bu işe? Kokuyu hissetmiyor mu; burunları tıkalı mı Mesut Bey’in? Sorsak şimdi kendisine, “hiç farkında değilim, inceleyip sana döneyim” diyecek. Sonra dönmeyecek.. Biliyoruz. Hep öyle oldu çünkü. Ama madem leş kokusu değil, o halde üretim kaynaklı ağır bir koku bu. Kaynağı da OSB o zaman. Bir inceleyin, sağı solu kontrol edin, kaynağını bulun, çözüm üretin. *** SAVAŞTEPE yolunda artık yavaş yavaş sona geliniyor. OSB – Savaştepe – Dereçiftlik Kavşağı’nda hummalı bir çalışma var ne zamandır. Köy tarafına dönüş sanırım dönerli kavşakla sağlanacak. İş makinaları, kamyonlar, vızır vızır çalışıyor. Sağa sola uyarı levhaları, delinatörler falan koymuşlar, sürücüler sıkıntı yaşamasın diye. Hava karardığında tek bir ışık yok kavşak bölgesinde. En tehlikeli nokta da, daha önce onlarca aracın uçtuğu köprüdeki kontrolsüzlük. Dereçiftlik tarafına dönmeden hemen önceki köprünün sağında solunda yol inşaatı faaliyetleri devam ediyor; herhangi bir bariyer, koruma duvarı, uyarı levhası yok. Her an bir kaza meydana gelebilir. O bölgeye bir aydınlatma direği falan koysanıza.