İNGİLİZCE bildiğini biliyoruz zaten. Yani İngilizce öğretmeni olunca insan İngilizce bilmesi gerekiyor! Yeni yetmelik zamanında boks, karate falan yapmış. Bunu da bilmeyen yok. Çocukluk yıllarının bir bölümü Almanya gurbetinde geçmiş; az buçuk Almancası da var yani. Ne kaldı geriye? Velespit kaldı! Eh, ona da biniyor.. Velespitli pozu çok. Başka? Heybesinde başka bir şey yok. Sadece bunlar olunca.. AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın ‘Gayriresmi Hesap’ adlı Youtube kanalındaki ‘taksici’ rolünde, seçilmiş müşterilerle bu mevzular üzerinden gaza basıyor… *** ZERRE kadar doğallık yok o videoda. Tamamen yapay. Kurgu yani. Senaryo, Yücel Yılmaz’a göre yazılmış; başrol zaten belli.. Yardımcı oyuncular, figüranlar seçilmiş. Bizim Başkan, kurgu video üzerinden PR yapmaya çalışıyor. *** İLK binen müşteri genç, güya sevgilisiyle telefonda konuşuyor. Tanışmışlar, kaynaşmışlar ama.. Kız Avrupa’dan.. İngilizce konuşuyor.. Çocuk Türkçe karşılık veriyor; anlaşamıyorlar. Devreye Yücel Yılmaz giriyor; alıyor telefonu eline, çatır çatır İngilizce… Hamza Dağ’ın Youtube kanalından herkeslere “what are you doing?” çekiyor. Kurgu olduğu besbelli. *** SONRA genç bir boksör arkadaş biniyor araca.. Selam sabah faslının ardından, bokstan açılıyor mevzu. “Ben de yaptım” diyor Yücel Yılmaz.. Boksla başlamış, karate yapmış, kungfu falan işte. Öyle boksör tipi yok bizimkinde ama.. Ben de çocukken güreş yaptıydım; sonuçta bende de güreşçi tipi yok! Haydi çarkı çevirelim, müşterinin bahtına ne çıkarsa onu yapalım faslı başlıyor. Çocuk boks makinasını adres gösteriyor.. Büyükşehir’in ara sokağındaki makinanın başında yumrukları yarıştırıyorlar. Bizimki boksör çocuktan daha fazla puan alıyor! E yani Başkan tabi; olsun o kadar. “İngilizcem kadar yumruklarım da sağlamdır” demeye getiriyor. *** BİR başka turda elinde kaykaylı bir çocuk.. Biraz muhabbet; ardından kaykay yapıyorlar birlikte. Ne ki Bizim Başkan o işte bir beceri ortaya koyamıyor! Kayamıyor. En iyi bildiği şey bisiklet.. Bisikletli çocuklarla iki pedal görüntüsü; sonra programı kapatıyor. Gayriresmi Hesap’ın Yücel Yılmaz için hazırladığı video Youtube’da yayında. İzlemeyenler izlesin. Her yanından yapaylık aktığını göreceksiniz. *** MESELÂ elinde bağlamayla bir genç binseydi.. Türkülerden falan açılsaydı mevzu. Beraberce şöyle bir Neşet Ertaş patlatsalardı: “Ah yalaaaan dünyadaa, yalaaan dünyadaa… Yalandan yüzüme gülen dünyadaaa…” Hâttâ Avlu’nun çimlerine otursalardı beraber; etrafta dolaşanlar da katılsaydı, koro olsaydı, birlikte söyleselerdi falan. Bizimki aşka gelip bir de Orhan Baba’dan patlatsaydı: “Bana kaderimiiiin bir oyunu muuu buuuu… Aldı sevdiğimiiii verdi zulumuuu…” Hani bir de bağlamayı alıp mızrabı tellerin üstünde gezdirivereydi diyeceğiz ama. *** ARACIN başına gene takım elbise kravatla gelince, “onları alalım” diyor set ekibi. Bizimkinin ceketi kravatı çıkarırken bir hali var ki; sanki derisini kazıyıp götürecekler gibi.. Öylesine bütünleşmiş ki ‘resmi’ kostümleriyle, ‘gayriresmi’ durumlar karşısında çaresizlik mimikleri kaplıyor yüzünün bütününü. *** BİR başka spontane müşteri şöyle olsaydı meselâ.. İşsizlik canına tak etmiş; Çamlık’taki Hilal minareye çıkıp atacak kendini.. “Çamlık’a çek” diyor. “Yapma, etme” faslından önce.. “Neden Çamlık birader? Paşa Cami’nin minaresine çık, Hasan Baba’nın çatısına çık, ne bileyim, yüksek bi yere çık atla işte…” Ya da, “Büyükşehir’in terası da var bak; Yasin’e çaktırmadan çık terasa, salıver kendini aşağıya…” “Yasin?..” “O atlattırmaz seni.. Kurtarır.. Çok adam kurtardı zira… Kurtarıcımız bizim…” Muhabbete bak ama!.. Bu da bizim kurgu… Şöyle de olabilir: “Vazgeç; gel ben sana iş vereyim, çalış…” Herhalde PR yapılacak bir video çekiminde, “tek diploma yetmez, iki tane olacak, dil bileceksin, işinin ehli olacaksın, akıllı olacaksın, bizde adama göre iş yok kardeşim” denmez yani. *** ÖZETLE Gayriresmi Hesap’ın tümüyle kurgu ve doğallıktan uzak ‘Yücel Yılmaz videosu’nu beğenmedik. Balıkesir’deki amatör Web TV’ler bile daha doğalını, daha hakikisini çeker. O videodan Yücel Yılmaz’a ekmek çıkmaz. Kendisine de, partisine de puan kazandırmaz. Yapay çünkü.. Kurgu. ********************  

Helikopter penceresinden bakınca…

BÜYÜKŞEHİR Başkanı Yücel Yılmaz, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki ile helikopter turu yaptı. İkilinin helikopterden Balıkesir’i izlerkenki görüntüleri Büyükşehir’den servis edildi. Yılmaz ve Özhaseki’nin, sahilden kırsala havadan panoramik turunu görünce, “acaba hangi yatırımları gösterdi” diye sorduk kendimize. Biz kendimize sorduk; başkaları sosyal medyadan uluorta sormuş: “Ne yaptı da ne gösterdi acaba?” “Bu gösterdiklerin Edip Uğur’un yatırımları, sen ne yaptın” falan… Hani “rutin belediyecilik hizmetlerinin ötesinde, kalıcı ne yapıldı” faslında… Fotoğrafı konuştursaydık.. Özhaseki’nin iki elini yanlara açmış, sorgu sual ediyormuş gibi anlaşılan pozunun altına, “Bunları Edip Abi yaptı, seninkiler nerede” diye yazabilirdik! “Efendim, şu aşağıda gördüğünüz köy yolunun asfaltını yeni yaptık, bakın ışıl ışıl parlıyor…” “Tam üstünde uçtuğumuz tarlalar bizim; lavanta yetiştirdik, hasadını yaptık…” “Tam da Güre sahili üstündeyiz; sahil boyunca taş döşedik, mükemmel oldu yani…” “İstasyonun arka tarafını görüyorsunuz; eskiden mezbelelikti. Yol yaptık, kavşak yaptık, alanı temizledik. Yan taraftaki arsayı satışa çıkardık. CHP’liler çok uğraştı, ihaleyi iptal ettik, ama gene satacağız, hem de daha yüksek bedelle… Akıllı belediyecilik yapıyoruz netekim…” Helikopterde ne konuştular bilemeyiz tabi. Özhaseki Balıkesir’de ne dedi? “Yanlış anlaşılmasın, teftişe gelmedik…” Nasıl bir izlenimle Ankara’ya döndü bilemeyiz. Fakat “Özhaseki’nin ekibi İmar Dairesi’ne eksi not verdi” başlıklı haberimiz Büyükşehir’de kıyamet kopardı. Onu biliyoruz.