Eskiden mahallede top koşturmak vardı, şimdi çocuklar salonda bilgisayar başında “maç” yapıyor.
Birçoğumuz hâlâ buna tam olarak alışamadık, farkındayım. Ama ne yalan söyleyeyim, işin içine girince bu e-spor dedikleri şeyin bambaşka bir dünya olduğunu gördüm.
Balıkesir’de E-Spor Rüzgârı
Balıkesir’de bile artık gençler bilgisayar başında saatlerce boş boş oturmuyor. Çoğu turnuva için antrenman yapıyor, taktik çalışıyor. Geçenlerde Atatürk Parkı’nda çay içerken yan masada iki genç hararetle “FPS taktikleri” tartışıyordu. Önce anlamadım, meğer ulusal bir turnuvaya hazırlanıyorlarmış. Yani bizim sokaklardan da şampiyonlar çıkabilir, neden olmasın?
E-sporun en ilginç tarafı, dünyanın öbür ucundaki biriyle aynı takımda olabilmek. Balıkesir’deki bir genç, Almanya’daki biriyle omuz omuza, aynı hedef için savaşıyor. Üstelik bu işin ödülleri öyle küçümsenecek cinsten değil. Milyon dolarlık turnuvalar, sponsor anlaşmaları… Artık sahaya çıkmadan da dünya çapında sporcu olunabiliyor.
Spor mu, Oyun mu?
Tabii hâlâ “Bu oyun mu spor mu?” diye burun kıvıranlar var. Ama işin içinde disiplin var, saatlerce süren antrenman var, rakip analizi var. Yani futbolda ne varsa burada da var, tek farkı top yerine fare ve klavye kullanılması.
Belki de zaman, e-sporu kabullenme zamanı. Çünkü bu yeni neslin sahası bilgisayar ekranı, tribünü ise Twitch ve YouTube. Biz Balıkesir olarak zaten bu sahnede yerimizi almaya başladık; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin e-spor takımı, gençlerimize hem fırsat hem de ilham veriyor.
Kim bilir, belki de birkaç yıl içinde Bandırma’dan, Edremit’ten ya da Altıeylül’den bir gencimiz dünya şampiyonasında Türk bayrağını dalgalandırır. İşte o zaman hepimiz gururla “Bizim çocuk” deriz.