Oyun fiyatları uçtu! Bir oyunun fiyatı artık neredeyse bir maaş. Oyuncular isyanda: “Oyun oynamak lüks mü oldu?” İşte sektörün geleceğine dair analiz.

Bir zamanlar oyun almak, haftalık harçlıktan biraz biriktirip kutulu bir CD almak demekti. Şimdi ise yeni çıkan bir oyun, neredeyse bir maaş kadar ediyor. Üstelik bu sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında oyuncular aynı soruyu soruyor: “Oyun oynamak artık lüks mü oldu?”

Son yıllarda döviz kurları, vergiler ve küresel maliyet artışlarıyla birlikte oyun fiyatları adeta tırmandı. 60 dolarlık “AAA” oyunlar artık 70-80 dolardan çıkıyor. Türkiye’de ise bu, binlerce liraya denk geliyor. Dijital mağazalarda indirim kovalamak, artık oyuncuların refleksi haline geldi.
Ama burada ilginç bir çelişki var: Oyunlar hiç olmadığı kadar pahalı ama aynı zamanda hiç olmadığı kadar çok.

Abonelik sistemleri, bulut oyun platformları, ücretsiz oynanabilir modeller… Hepsi oyun erişimini kolaylaştırmak için geliştirildi. Ancak yine de oyuncuların büyük bir kısmı, “kaliteli oyun oynamak için ödemem gereken bedel çok yüksek” diyor. Çünkü işin içinde sadece fiyat değil, “değer algısı” da var.
Bir oyuna 2 bin lira veriyorsanız, o oyunun sizi gerçekten tatmin etmesini bekliyorsunuz. Ama 10 saatte biten bir hikâye modu ya da hatalarla dolu bir çıkış sürümü, o fiyatı haklı göstermiyor.

Oyun sektörü açısından bakarsak, geliştiriciler de haksız sayılmaz. Yüksek prodüksiyon maliyetleri, büyük ekipler, uzun geliştirme süreçleri derken bir oyunun maliyeti milyonlarca doları buluyor.
Ancak oyuncunun gözünden bakınca tablo farklı: “Ben eğlenmek istiyorum, neden bunun için asgari ücretin yarısını vermem gerekiyor?”

Belki de çözüm, büyük oyunlardan ziyade bağımsız yapımlarda gizli. Küçük ekiplerin tutkuyla yaptığı oyunlar, uygun fiyatlarıyla hem cüzdanı hem kalbi kazanıyor. Çünkü bazen devasa grafiklerden çok, iyi bir fikir oyunu değerli kılıyor.

Sonuç olarak oyun sektörü bir yol ayrımında:
Eğer fiyatlar bu şekilde yükselmeye devam ederse, oyun artık sadece “bazı” insanların erişebildiği bir hobiye dönüşecek.
Ama belki de dijital çağın yeni devrimi, oyunu yeniden herkes için ulaşılabilir kılmak olacak.

Şimdilik biz oyuncular, indirim dönemlerini dört gözle bekliyoruz çünkü bir oyun almak bile artık strateji gerektiriyor.