Cemil Yurtman

Bir sonbahar mevsimi daha sona eriyor... Her ne kadar yağışların yetersiz olduğu bir sonbahar yaşansa da birçok ülkeye göre güneşten mahrum kalmadığımiz için şanslıyız. Sonbahar kimi zaman hüzünlendiren, kimi zaman şarkılar söyleten, yaratıcılığı da harekete geçiren bir mevsimidir. Fotoğraf çekmek için de güzel bir mevsimdir, güneş ışıkları daha yatık gelir, ultraviyole azaldığı için renkler daha doygundur, ara tonlar kaybolmaz. Sinemacılarin da sevdiği mevsimdir sonbahar... Bir zamanların ünlü radyo programcısı Sezen Cumhur Önal'in anılarda kalan ünlü sunumu vardır bir de. Böyle sonbahar günlerinde sundugu müzik programının, "İşte yine bir sonbahar mevsimindeyiz. Sarı sarı yapraklar..." diye baslayip, "Artık uzaklarda kalmıştır yaz anıları. Her tarafta tabiatın ayrılık şarkıları söylediği duyulur. Güneş sıcaklığını bir başka zamana bırakmış gibidir......" diye devam eden açılış anonsu... BİR DE KOMŞUMUZ HÜSEYİN AMCA Eskişehir'de, çocukluğumuzda alkolik bir komşumuz vardı. Kimseye bir zararı olmayan, zavallı ve biraz da komik bir adamdı. Eskişehir'de askeri okulda aşçıydı. İşine bisikletle gider gelirdi. Yürürken hep yalpalardı ama nedense bisikletiyle dümdüz giderdi. Gerçek bir alkolikti. İçki bulamazsa kolonya, ispirto, ne bulursa içermis, onları da bulamazsa bardak bardak su içermiş; anlatirlardi... Bazen, karısı ile kavga ettiginde, alkolün sebep olduğu peltek bir dille bir şarkı söylediğini duyardık. "Seninle bir sonbahar, mevsimiydi tanıştık. Sanki birbirimizi yıllarca aramıştık. Yabancı olduuuk şiiiiiimdi. Yazık birbirimizeeee!..." Hüseyin Amca öldüğünde karısı Kasriye Teyze çok ağladi; "Ne kendi gün gördü ne de bana gün gösterdi" diye. İşte komşumuz Hüseyin Amcanın diline dolanan o şarkının sözleri: SENİNLE BİR SONBAHAR Seninle bir sonbahar mevsimiydi tanıştık Sanki birbirimizi yıllarca aramıştık Düşmeden el diline mesut günler yaşadık Yabancı olduk şimdi yazık birbirimize İstersen gel dönelim eski günlerimize Yabancı olduk şimdi yazık birbirimize İstersen gel dönelim eski günlerimize Bazı gün ben küserdim, darılırdın bazı sen Barıştırırdı bizi alnıma konan busen Ayrıldık ayrılalı ne haldeyim bir bilsen Yabancı olduk şimdi yazık birbirimize İstersen gel dönelim eski günlerimize Yabancı olduk şimdi yazık birbirimize İstersen gel dönelim eski günlerimize (Güfte ve Beste Yusuf Nalkesen) Ve daha nice sonbahar temalı şarkılar ve şiirlerden bazıları: SONBAHAR RUZGARLARI Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma Rüzgarla düşen yapraklar daima senin hayalin Yine bir sonbaharda döneceksin sen bana Rüzgarla düşen yapraklar daima senin hayalin Yine bir sonbaharda döneceksin sen bana Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma... (Soz: Ekrem Yurdaer, Beste: Yıldırım Gürses) EYLÜLDE GEL Tatil geldiği zaman Ağlarım ben inan Gidiyorsun işte Arkana bakmadan Nasıl geçer bu yaz Ne olur bana yaz Sen, sen, sen Sen bir ömre bedel Yok, yok, yok Gitme, gitme gel Eylül'de gel Eylül'de gel Eylül'de gel Okul yolu sensiz Ölüm kadar sessiz Geçtim o yoldan dün İçim doldu hüzün Yapraklar solarken Adını anarken Bekletme ne olur Gelmek zamanı gel Yok, yok, yok Gitme, gitme gel Eylül'de gel Eylül'de gel Eylül'de gel Eylül'de gel Eylül'de okul yoluna Konuşmadan yürüyelim Gireyim koluna Görenler dönmüş Hem de mutlu diyecekler Ağaçlar sevinçten başımıza Konfeti gibi yaprak dökecekler Yaprak dökecekler Yaprak dokecekler (Qu'un Peu D'amour isimli, Henry Marc Aryan'a ait Fransizca şarkıya Fecri Ebcioglu'nun yazdığı Türkçe sözler) SONBAHAR GELİYOR Sonbahar geliyor serçe Yuvanı ne yapacaksın? Ayva çiçek açmadan önce. Meyvelerin içi geçecek Rüzgâr başka çeşit esecek Yağmurlarla ıslanacaksın. Halbuki ne kadar sıcaksın! (Cahit Kulebi) EYLÜL SABAHININ SERİNLİĞİ Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Ciğerlerime dolduruyorum Sessizlik ve serinlik Birleşiyor Yıkanmış güvercinler Ve çok uzakta bir tren sesi Her zaman yeniden başlamak duygusu Doğuyor içimde Her uyanışımda Düşmanlarımı bağışlıyorum Daha çok seviyorum dostlarımı Her uyanışımda Eylül sabahının serinliğini Yaprakların serinliğini Yüreğime dolduruyorum (Ataol Behramoglu) ADIM SONBAHAR nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar (Attila İlhan)