ZARİF ADAM İsmimim baş harfleri acz tutuyor, der kendini anlatan şiirinde Abdurrahman Cahit Zarifoğlu. "düştümse sana bakarken düştüm" der bir başka şiirinde de. Dünyayı ve hayatı anlatır dizelerinde. “bu dünya soğuk, rüzgar genelde ters yöne eser, limon ağaçları kurur, bahaneler hep hazır, güzel günler çabuk geçer.” "aklımdan çıkmıyorsun dedim başka türlüsünü yorgunum anlatmaya" dizelerinin ve "ne çok acı var"ın sesi ve sahibi zarif adam Zarifoğlu’na saygıyla. “seçkin bir kimse değilim ismimin baş harfleri acz tutuyor bağışlamanı dilerim sana zorsa bırak yanayım kolaysa esirgeme hayat bir boş rüyaymış geçen ibadetler özürlü eski günahlar dipdiri seçkin bir kimse değilim ismimin baş harflerinde kimliğim bağışlanmamı dilerim sana zorsa yanmaya razıyım kolaysa affı esirgeme hayat boş geçti geri kalan korkulu her adımım dolu olsa işe yaramaz katında biliyorum bağışlanmamı diliyorum.” İNTERNETTE GEÇEN ZAMAN İnternette kaç saat geçiriyoruz? Hepimizin elinden düşürmediği, adeta şarj cihazıyla yaşar hale geldiğimiz günlerde ortalama 7 saat 57 dakikayı internet gezinerek geçirdiğimiz biliyor muydunuz? Üstelik bu sürede geçen yıla göre 27 dakika daha fazla artmış durumda. Ülkemizde yaşayan her 100 kişiden 94’ü (yaklaşık 62 milyon kişi) mobil cihazları aracılığıyla ortalama 4 saat 19 dakika boyunca online! Tabi akıllı telefon pazarına baktığımızda Android tabanlı cihazların çoğunluğu ve marka değeri algısı nedeniyle en çok tercih edilen tarayıcının açık ara farkla (yüzde 75) Google’ın Chrome tarayıcısı olduğunu görüyoruz. Tabi Chrome’u yüzde 10 ile Apple kullanıcılarının vazgeçilmesi olan Safari’ciler izliyor. Sosyal medya İstatistiklerinde durum nedir? Türkiye’de aktif sosyal medya kullanıcısı da bir önceki yıl (Ocak2020) göre 6 milyon kişi artmış. Aslında önceki yıllara ait raporlara baktığınız göreceksiniz ki, Ocak 2019 ile Ocak 2020 arasında bu artış 2 milyon kişiyle sınırlıydı. Rapora göre 2021 itibarıyla Türkiye’de 60 milyon kişi sosyal medyada aktif, bu da nüfusun yüzde 70,8’ine denk geliyor. Korkutan bir rakam mı? İstenirse bu iyi yönde kullanılan bir Pazara dönüşebilir. Rapora baktığımızda, dijitalleşme konusunda neredeyse tüm cihaz ve ortamları kullanıyoruz. Yani; sadece telefon ve bilgisayar olarak düşünmeyelim lütfen tabletten video platformlarına, oyun konsollarından sanal gerçeklik ekipmanlarına, giyilebilir teknolojilerden akıllı ev sistemlerine kadar aklınıza gelebilecek her türlü aracının kullanım oranı dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artıyor. Peki Türkiye’de ne dinleyip ne izliyoruz? Yukarda bahsettiğim üzere bir günde 7 saat 57 dakika çevrimiçi oluyoruz. Yani ülkemizde uyanık geçirdiği zamanın yaklaşık yüzde 47’sini dijital dünyada geçiren bir kitle var. Peki milyonlarca kullanıcı neler yapıyor? Mesela ortalama 3 saat 13 dakika televizyon izliyoruz. Halen televizyon izlemek vazgeçilemez bir alışkanlık. Biraz stalk, biraz haber takibi, müge anlı vb. programlar derken sosyal medyada 2 saat 57 dakika geçiriyoruz. Kitap-dergi okumaya veya müzik dinlemeye bunca yoğunluk içinde yine de küçümsenmeyecek oranda ortalama 3 saat ayırıyoruz. (Türkiye İnternet ve Sosyal Medya İstatistikleri, MEHMET YUSUF BALIK) SİNEMAMIZIN EN İYİLERİ   Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptırdığı araştırma ve anketler sonucunda belirlenen en iyi 100 film arasından bazılarını bilmek ister misiniz? 1-Susuz Yaz 2-Hababam Sınıfı 3-Babam ve Oğlum 4-Eşkıya 5-Canım Kardeşim 6-Selvi Boylum Al Yazmalım 7-Züğürt Ağa 8-Yol 9-Vizontele 10-Bir Zamanlar Anadolu'da 11-Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm 12-Kibar Feyzo 13-Çöpçüler Kralı 14-Tosun Paşa 15-Neşeli Günler 16-Çiçek Abbas 17-Bizim Aile 18-Süt Kardeşler 19-Ağır Roman 20-Sen Aydınlatırsın Geceyi 21-Gelin OKUDUKÇA Erich Fromm (23 Mart 1900, Frankfurt – 18 Mart 1980), Yahudi kökenli Almanya doğumlu Amerikalı ünlü bir psikanalist, sosyolog ve filozoftur. Bütün baskıcı kişilikleri ve rejimleri reddeden Fromm, batı kapitalizmini de Sovyet sosyalizmini de insanlığın geleceği açısından eleştirmiş ve reddetmiştir. Sevme Sanatı, Özgürlükten Kaçış, Psikanaliz ve Din, Sevginin ve Şiddetin Kaynağı, Sahip Olmak ya da Olmak, İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri ve birçok eseri ile yüzyılın aydın bilim insanı Fromm’un eserlerinden alıntılar ile bilimin ve okumanın önünde bir kez daha eğiliyoruz. “Haset, kıskançlık, hırs, her çeşit açlık, bunların tümü tutkudur. Sevme ise zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.”   “Sevmek bir eylemdir edilgen bir duygu değil. Bir şeyin “içinde olmaktır” bir şeye “kapılmak” değil. En genel biçimiyle sevmenin etkin yapısı, sevmenin almak değil öncelikle vermek olduğu biçiminde tanımlanabilir.”    “Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur, sıcak bir sığınaktır. Koşulsuz olduğu için denetlenemez, ya da elde edilemez.”    “Önemli bir problemde, yetkinizi aştığı halde size danışılıyorsa, kahramanlık yapmayın. Çünkü mutlaka olaya çözüm değil, suçlu aranıyordur.”    “Bilmek ve hala bilmediğimizi düşünmek en yüce marifettir. Bilmemek ve buna rağmen bildiğimizi düşünmek bir hastalıktır.”   “Günümüzde insanların mutluluğu “eğlenmeğe” dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa “almanın”, tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.”    “Kardeş sevgisi tüm insanları sevmektir. Ve tek kişiye ait olmaması en büyük özelliğidir. Çaresiz birini sevmek, yoksul ve yabancı birisini sevmek, kardeş sevgisinin ilk adımıdır.” ŞAİRLERİMİZ   Birhan Keskin,  1963 Kırklareli doğumlu şairimiz. Şiir kitapları: Delilirikler (1991), Bakarsın Üzgün Dönerim (1994) Cinayet kışı + İki mektup (1996) Yirmi lak tablet + Yolcunun siyah bavulu (1999) Yeryüzü halleri (2002) “ama siz yükseleceksiniz hep bembeyaz onlar aşağıda siyah kalacak sizin başınız bulutlarda dursun onlar balçıkta bacak siz tatlı rüyalarınızı görün, onlar kalkıp sıçrayacak kavunun kabuğuna bıçağı indirin siz, onlar kaçışacak genişleyin siz merkezde onlar kenarda daralacak onlar seyrek bir fotoğrafta uzağa bakanlar onlar bir ömür taşlara su tutanlar onlar bir hatırada donmuş duranlar onlar bu dünyada yanmış da külde uyuyanlar siz nasılda menekşe gözlüsünüz onlarsa hep aç gözlü ah siz ölümsüzsünüz dünya üstünde, onlar ölümlü ve siz nasıl da güzel kokuyorsunuz, insanın hası onlar kenarda kirliler; onlar atık, onlar sası ah siz, nasıl da 'siz'siniz buram buram, onlar avam bu cahilin, yoksulun, barbarın ışık neyine, onlar ziyan siz 'it was very amazing' derken 'and fun' onlar özür dileyenlerdi ağacın ruhundan balkonunuz çok yüksek sizin baş döndürüyor dünya pek alçak bir yer olacak yakında öyle görünüyor”