Sayın Kılıçdaroğlu! 24 Temmuz Pazar günü Kuvayi Milliye şehri Balıkesir’in Kuvayi Milliye Meydanı’nda yaptığınız mitingi izledim. Mitingde CHP örgütleri günler öncesinden hazırlandılar. Fedakarca çalıştılar. Parti tabanını ve partili olmayan vatandaşlarımızı mitinge ruhen hazırladılar. Siz bu mitingde coşkulu, heyecanlı, kararlı, inançlı bir topluluğa hitap ettiniz. Verdiğiniz mesajlar önemliydi ve de hepsi Türkiye kamuoyunda yerlerine ulaştı. Özet olarak sizi ve CHP’nin fedakar örgütlerini, 1992’de CHP’nin yeniden kuruluşunda görev almış, katkıda bulunmuş bir partili olarak kutluyorum. Ancak; İki kırmızıçizgiden söz ettiniz. Bu çizgilerin VATAN ve BAYRAK olduklarını vurguladınız. Bu toprakları bize VATAN yapanlar kimlerdir? Büyük Atatürk’ün önderliğinde yedi düvelle çarpışan büyük milletimizdir. Vatan kavramının içi ancak ve ancak ATATÜRK ile doldurulabilir. Bayrağımızı dalgalandıran kimlerdir? Yüce milletimize önderlik eden ve bayrağımızı işgal kuvvetlerine selamlatan Büyük Atatürk değil midir? Başkalarını bilmem ama CHP için VATAN ve BAYRAK kavramlarının ayrılmaz parçası Atatürk’tür. Vatan ve Bayrak kavramlarından Atatürk’ü uzak tutmak SOSYAL DAMOKRAT bir görüş olabilir. Ama pek çok Sosyal Demokrat yaklaşımınız gibi bu yaklaşımınız da Altı Ok’lu bayrağın altında uygun bir yaklaşım değildir. Bu yaklaşım Altı Ok’lu bayrağa yakışmamaktadır. CHP’nin Sosyal Demokrat, Liberal yön ve yol göstericileri bu hususun gözden kaçacağını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Bilgi toplumunda hiçbir şeyin gözden kaçmayacağı gerçeğini hepimizin bilmesi gerekiyor.