Yılın en renkli mevsimleri olan ilkbahar ve sonbahar geldiğinde, doğa sadece gözümüze değil, midemize de hitap eder. Ormanların derinliklerinde rastlanan o şapkalı güzellikler – mantarlar – pek çok kişi için adeta bir hazine gibidir. Sepetini alıp ormanın yolunu tutanların heyecanını anlamak mümkün. Ancak o sepet dolarken bir şeyi sık sık unutuyoruz: Her mantar, yenilebilir değildir. Dahası, bazıları ölümcül olabilir.

Doğada yetişen mantarların cazibesi büyüleyicidir; ancak bu cazibenin altında gizlenen tehlike, fark edilmesi en zor olanlardan biridir. Çünkü bir mantarın zehirli olup olmadığını gözle, kokuyla ya da dokunarak anlamak mümkün değildir. “Beyaz etli, hoş kokulu, daha önce de yemiştim” diyerek mantar tüketmek, çoğu zaman doğrudan bir sağlık krizine davetiye çıkarır.

İşin uzmanları yıllardır uyarıyor: Doğal mantarlar ile mantar zehirlenmeleri arasındaki bağlantı oldukça güçlü. Her yıl onlarca kişi, doğadan topladığı mantarları tükettikten sonra zehirlenme belirtileriyle hastanelere başvuruyor. Bu belirtiler hafif mide bulantısından, hayati organ yetmezliğine kadar uzanabiliyor. Üstelik bazı mantar türleri, pişirildiğinde dahi zehrini kaybetmiyor. Yani o mantarı güzelce kavurmak, sizi zehirlenmekten kurtarmayabilir.

Peki bu durumda ne yapmalı? Doğanın sunduğu bu renkli ama riskli hediyeyi tamamen reddetmeli miyiz? Belki de çözüm, kontrollü ve bilinçli tüketimden geçiyor. Bu noktada kültür mantarları, en güvenli seçenek olarak öne çıkıyor. Laboratuvar ortamında, denetim altında yetiştirilen bu mantarlar, en azından zehirli maddeler taşıma riski olmadan sofralarımıza geliyor. Ancak burada da dikkatli olmak gerek: Ambalajsız, açıkta satılan kültür mantarları da hijyen açısından risk barındırıyor.

Şurası kesin ki, doğadan topladığınız bir mantar son yemeğiniz olabilir. Bu bir abartı değil, ne yazık ki gerçek. Ve doğa ne kadar cömert görünse de, her armağanı kabul etmemek gerektiğini bize öğretiyor.

Doğayla iç içe yaşarken, onun güzelliklerine olduğu kadar risklerine de saygı göstermeliyiz. Mantar toplamak romantik bir doğa etkinliği gibi görünebilir ama bu konuda bilgi sahibi olmadan atılan her adım, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir.

Unutmayın: Her mantar doğanın bir mucizesi değildir. Bazıları, fark edilmeden hayatınızın en karanlık anına dönüşebilir.

Muhabir: ULAŞ SÜRMELİOĞLU