Bir sağlık iksiri düşünün… Rengini doğadan, gücünü bilimden alıyor. İsveçli araştırmacılar geliştirdi, olimpiyat şampiyonları sahiplendi, sıradan koşucular ve spor tutkunları benimsedi. Evet, gastronomi ve sağlıklı yaşam dünyasında son dönemin yükselen yıldızı: brokoli suyu. Artık yalnızca sebze reyonlarında değil, elit atletlerin antrenman çantasında da yer buluyor.

Bir şişe sağlık: Brokoli suyu neden bu kadar popüler?
Sporcu performansını artırmak için geliştirilen bu doğal shot’ların sırrı, brokolide doğal olarak bulunan izotiyosiyanatlar (ITC) adlı bileşiklerde yatıyor. Bu maddeler, yoğun egzersiz sırasında vücutta biriken laktik asidi azaltarak daha az kas ağrısı, daha hızlı toparlanma ve artan dayanıklılık sağlıyor. Danimarka’dan İsveç’e, İngiltere’den Çin’e kadar yapılan birçok araştırma da brokoli tüketiminin sadece spor performansına değil, uzun vadede kanser riskinin düşürülmesine de katkı sağladığını ortaya koyuyor.

Tabağımızdaki yeşil mucize: Sadece brokoli mi?
Brokoli suyu, yalnızca spor dünyasında değil, sağlıklı yaşam felsefesine yönelen herkesin radarına girmiş durumda. Londra sokaklarında butik kafe menülerinde “Broccoli Shot – 3£” yazısı görmek artık şaşırtıcı değil. Çünkü günümüzde insanlar “diyet” değil, “uzun yaşam (longevity)” peşinde. Lahana, karnabahar, kale gibi turpgiller ailesinin diğer üyeleri de brokoliyle benzer etkilere sahip ama brokolinin bu denli popülerleşmesinin nedeni, hem besin yoğunluğu hem de lezzet profiline kolay entegre olması.

Gerçekten işe yarıyor mu? Bilim ne diyor?
Karolinska Enstitüsü’nün yaptığı çalışmalarda brokoli shot alan sporcuların laktik asit seviyelerinde %12, stres belirtilerinde ise %10 düşüş gözlemlenmiş. Üstelik “çift kör” yöntemle yapılan bu araştırmalar, hem sporcuların hem de bilim insanlarının hangi içeceği aldığını bilmeden yapılmış. Bu da sonuçların güvenilirliğini artırıyor.

Brokolinin sağlığa katkısı yalnızca performansla sınırlı değil. 2024’te yayınlanan bir Çin araştırması, haftada üç kez brokoli tüketmenin kanserden ölüm riskini %40 oranında azaltabileceğini ortaya koydu. Bu etkinin, brokoliye acımsı tadını veren sülforafan adlı bileşenden kaynaklandığı düşünülüyor. Sülforafan, hem serbest radikallerle savaşıyor hem de bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Tüketmeden önce bilinmesi gerekenler…
Her sağlıklı şey gibi brokoli de aşırıya kaçıldığında ya da yanlış zamanda tüketildiğinde sorun yaratabilir. Özellikle tiroid rahatsızlığı olan bireylerde, ilaç emilimini etkileyebileceği için dikkatli olunmalı. Ayrıca brokoli, çiğ yerine buharda hafif pişirilerek tüketildiğinde sülforafan oranı daha fazla korunabiliyor.


Gastronomi dünyası artık sadece damak zevkiyle sınırlı değil; bir şefin menüsüne “şifa” eklemesi bekleniyor. Spor dünyasında da performans artırıcıların yerini doğadan gelen güçler alıyor. Brokoli suyu, bu dönüşümün sembollerinden biri haline gelmiş durumda. Sağlıklı yaşam bir trend değil, bir yaşam tarzı haline gelirken, brokoli suyu da bu dönüşümün yeşil mücevheri olmaya aday.

Muhabir: ULAŞ SÜRMELİOĞLU