Her yıl takvimler 24 Kasım’ı gösterdiğinde, içimizi tarifsiz bir saygı duygusu kaplıyor. Çünkü o gün, hayatımıza dokunan, bizi şekillendiren, yol gösteren öğretmenleri hatırlıyoruz. Aslında öğretmenler Günü yalnızca bir kutlama değil; biraz mahcup olduğumuz, biraz duygulandığımız, biraz da “Keşke daha fazla değer verebilsek” dediğimiz bir yüzleşme günü.
UNESCO’nun önerisiyle dünyanın pek çok ülkesinde 5 Ekim’de kutlanan bu özel gün, Türkiye’de 1981 yılından bu yana 24 Kasım’a denk geliyor. Atatürk’ün “Başöğretmen” unvanını aldığı günün Öğretmenler Günü ilan edilmesi ise işin en anlamlı kısmı. Çünkü bu ülkenin mayasında, bir ülkeyi yeniden ayağa kaldırırken bile eğitimi en temel mesele olarak gören bir lider var.
Ama gelin dürüst olalım: Öğretmenlik, bugün hâlâ hak ettiği değeri tam olarak görüyor mu?
Sınıfların kalabalığı, artan sorumluluklar, çoğu zaman kendi imkânlarıyla çözmeye çalıştıkları problemler… Buna rağmen, her sabah yeni bir heyecanla sınıfa giren, bir çocuğun gözündeki ışığı fark ettiğinde tüm yorgunluğu unutan koca bir topluluk var karşımızda.
İnsan bazen kendi öğretmenlerini hatırlıyor. Bir cümleyle hayatınıza yön veren, bir davranışıyla sizi olduğunuz insana dönüştüren o öğretmeni… Yıllar geçse de sesi kulağınızdan, tavrı hafızanızdan silinmez. Çünkü öğretmen dediğin sadece ders anlatmaz; cesaret verir, yol açar, ufuk genişletir, bazen de bir çocuğun hiç söyleyemediği bir derdi anlar.
Bugün, öğretmenlerle ilgili konuşurken en çok düşündüğüm şey şu oluyor: Onlar aslında bir ülkenin sessiz mimarları. Ne büyük iddiamız varsa, ne kadar umut taşıyorsak, hepsinin tohumunu atan yine onlar. Bu yüzden Öğretmenler Günü yalnızca bir karanfil verip “Gününüz kutlu olsun” deme günü olmamalı. Bu mesleğin gerçekten itibarı korunmalı, güçlendirilmeli, desteklenmeli.
Belki de bu özel günde yapabileceğimiz en anlamlı şey, bir öğretmenimizi arayıp hâlini hatırını sormak, bize kattıklarını hatırladığımızı söylemek. Emin olun, yıllar sonra bile duyduklarında dünyaları değişir.
Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun…
Onlar bu ülkenin en görünmez kahramanları ve iyi ki varlar.