Cemil Yurtman

Türkülerden, oyun havalarına, marşlara kadar değişik formlarda müzik eserlerinden oluşan mini konserler veren bandoyu, yoldan geçenler ilgi ile izliyor.

Soğuk havayla birlikte özellikle sabah ve akşam saatlerinde etkili olan sis, Balıkesir’i son iki gündür adeta etkisi altına aldı.

Işıklarla süslenen şehirler yeni yıla hazırlanıyor ancak toplumun gündeminde umut kadar endişe de var. 2026’ya sayılı günler kala meydanlar parlıyor, sorular çoğalıyor; ekonomi, siyaset ve dış politika yeni yılın yükünü ağırlaştırıyor.

Bir zamanlar hayatın içinden hikâyeler anlatan televizyon dizileri, bugün şiddet, entrika ve yapay zenginlik öykülerine sıkışmış durumda. Değişen sadece ekranlar mı, yoksa toplumun kendisi mi?

Balıkesir Güzel Sanatlar Derneği üyesi Nefise Kadıoğlu, kaybolmaya yüz tutan geleneksel çömlekçiliği yaşatmak ve genç kuşaklara aktarmak için 10 yıldır gönüllü olarak eğitim veriyor.

Balıkesir şehir merkezindeki ani elektrik kesintisi, karanlıkta yaşanan şaşkınlıkla birlikte acil durum hazırlıklarının ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Şehrin göbeğinde 20 dakika süren karanlık, “Olağanüstü durumlara hazır mıyız?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.

Altıeylül Belediyesi’nin iki kafesi arasındaki fiyat farkları yüzde 100’e ulaştı; gençlere yönelik kafede müşteri yok denecek kadar az. 75. Yıl Parkı’ndaki Emekli Kafe dolup taşarken, Gençlik Kafe yüksek fiyatlar nedeniyle tepki çekiyor. Gençlere hitap eden kafede çay 30 TL, emeklilere hitap eden kafede ise 8 TL. Vatandaşlar fiyatların eşitlenmesini istiyor.

Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı anlamak için çoğu zaman veri analizlerine ihtiyaç yok; sokaklar zaten tabloyu gösteriyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardım bilboard’ları ve fırınlardaki “dünden kalma ekmek” ilanları, ekonominin sessiz fotoğrafı niteliğinde.

Hafif yağmur altında insanların evlerine gidişini izleyen bir sokak kedisinin hikâyesi, insan–hayvan bağını yeniden hatırlatıyor. Hachiko’nun sadakatini hatırlatan bu küçük hikâye, çocukluk anılarıyla birleşiyor.

Bir zamanlar bozkırın yoksul bir köşesi olan Eskişehir, demiryolları, Porsuk Çayı, üniversite ve sanayicilerin desteğiyle Türkiye’nin en modern şehirlerinden biri hâline geldi. Şehrin dönüşümünde Büyükerşen’in vizyonu ve güçlü kent dinamikleri belirleyici oldu.

Tek katlı, sundurması sarmaşıklarla gölgelenen, artık neredeyse yıkılacak gibi duran eski bir binaydı. Tavanı bel vermeye başlamış, ufak tefek onarımlarla ayakta tutulmaya çalışılıyordu.

Aynı Park, Aynı Belediye… Gençler ve Emekliler Arasında Şaşırtan Fiyat Uçurumu...