TOPLU ULAŞIMDA YENİ DÜZEN GÜNDEMDE
Balıkesir Büyükşehir Belediye (BBB) Başkanı Ahmet Akın'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama, şehir içi toplu ulaşımda yeniden bir düzenlemeyi gündeme getirdi.
Bu girişim, Balıkesir’de şehrin belirli sosyal alanlarının şehir merkeziyle entegre edilmesinde toplu taşımacılığa öncelik verilmesi için önemli bir fırsat olabilir.
Bu noktada yanıtlanması gereken temel soru şu:
Gelişmiş, medeni ülkelerde olduğu gibi şehir içi ulaşımda toplu taşımaya mı, yoksa özel araçlara mı öncelik vereceğiz?
Toplu ulaşımı geliştirip özendirerek şehrin ulaşımını daha çevreci, daha ekonomik hale mi getireceğiz, yoksa bireysel araç trafiği içinde boğulmaya devam mı edeceğiz?
Özel otomobil sahiplerinin şehrin her noktasına istediği gibi girip, istediği yere aracını bırakması yerine, bir noktadan sonra toplu taşımaya yönelmesini özendirecek bir formül bulabilecek miyiz?
NASRETTİN HOCA’NIN SAKIZI GİBİ…
Ülkemizde, Balıkesir’de özel araç sahiplerinin otomobillerini kullanma davranış ve alışkanlıkları, bencillik ve umursamazlık şeklinde kendini gösteriyor.
Özel otomobil sahiplerinin araçlarıyla ilişkisi, Nasrettin Hoca'nın burnuna yapıştırdığı sakız fıkrasını hatırlatıyor.
Bilinen fıkradır; Nasrettin Hoca’yı sakızını burnuna yapıştırmış halde sokakta görenler şaşkınlıkla neden böyle yaptığını sorarlar. Hoca da,
“Malım gözümün önünde dursun!” diye yanıt verir.
Bizim ülkemizde özel araç sahiplerinin durumu da böyle.
Bu davranış, zaman zaman “Neredeyse tuvalete de özel araçla gidilecek!” sözleriyle ironik biçimde eleştiriliyor.
KİTAP FUARINA OTOBÜS GİREMEDİ
Balıkesir’de geçtiğimiz günlerde güzel bir kültür olayı yaşandı: 1. Balıkesir Kitap Fuarı.
Fuar süresince Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından fuar alanına (Avlu Kongre ve Kültür Merkezi) ücretsiz toplu ulaşım hizmeti verildi.
Ancak fuarın son günü olan pazar günü, kontrolsüz ve adeta “işgal” görüntüsündeki özel araç parkı nedeniyle bu hizmet aksadı.
Ücretsiz otobüs, fuar alanına giremedi ve yolcularını uzak bir noktada indirmek zorunda kaldı.
ONLARDA TOPLU ULAŞIM ÜCRETSİZ!
Geçim sıkıntısının yaşandığı, nüfusun yarısının asgari ücretle geçindiği, emeklilerin ise asgari ücretin çok altında maaş aldığı ülkemizde 65 yaş üzeri vatandaşların toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanması bile zaman zaman eleştiri konusu olurken; zengin ülkeler toplu ulaşımı ücretsiz hale getiriyor.
Bu ülkeler, tüm zenginliklerine ve özel araç sahipliği oranlarına rağmen toplu taşıma kullanımını teşvik ediyor.
Amaç, hava ve gürültü kirliliğini azaltmak, trafik yoğunluğunu düşürmek ve ekonomik tasarruf sağlamak.
Bu sayede şehir içi ulaşım daha insan merkezli hale getiriliyor; bisiklet kullanımı da özel yollarla destekleniyor.
TOPLU TAŞIMANIN ÜCRETSİZ OLDUĞU ÜLKELER VE ŞEHİRLER
ABD / Chapel Hill – 2002 yılından beri
Estonya / Tallinn – 2002 yılından beri
Fransa / Dunkirk – 2018 yılından beri
Slovenya / Nova Gorica – 2019 yılından beri
Lüksemburg – 2020 yılından beri
Malta – 2022 yılından beri
Avusturya / Viyana – 2022 yılından beri
NEDEN TOPLU ULAŞIM?
Araştırmalara göre toplu ulaşımın toplumsal ve ekonomik yararları şöyle sıralanıyor:
Toplu taşıma, kişisel araçlara göre daha ekonomiktir.
Daha az karbon emisyonu üreterek çevre kirliliğini azaltır.
Trafik yoğunluğunu düşürür.
Planlı güzergâhlar ve güvenlik önlemleri sayesinde daha güvenlidir.
Sosyal eşitlik sağlar; özellikle dar gelirli aileler ve gençler için büyük avantaj yaratır.
SONUÇ: BALIKESİR MEDENİYETİ SEÇEBİLİR
Balıkesir’in önünde iki seçenek var:
Trafikte medeniyet mi, kaos mu?
Eğer şehir, toplu taşımayı öncelik haline getirir ve vatandaşlarını buna teşvik ederse; daha yaşanabilir, daha düzenli ve çevreci bir kente dönüşebilir.
Ama aksi tercih edilirse, bireysel araç trafiğinin içinde boğulan, gürültü ve stresle dolu bir şehir olmaktan kurtulamayacaktır.





