Balıkesir'de önceki yıllarda yaşanan bazı kamu kuruluşlarının idari merkezlerinin ya da bağlantı ofislerinin başka illere bağlanması kararlarına bir yenisi daha eklendi. Balıkesir 112 Komuta Kontrol Merkezi (KKM), Bursa 112 KKM’ye bağlandı. Bu karar, sağlık dünyasında hem şaşkınlık hem de tedirginlik yarattı.
Bundan böyle, acil hastaların nakil işlemleri Balıkesir 112 Komuta Kontrol Merkezi (KKM) tarafından değil, Bursa 112 KKM tarafından yürütülecek. Karar, "Balıkesir için 'güç kaybı!'" olarak yorumlandı.
KAMU YARARI YOK!
Bu kararda kamu yararı bulunmadığı gibi, hizmetin yürütülmesinde büyük kargaşaya sebep olacağı; bunun yanı sıra nakil ile ilgili karar verme aşamasında zaman kaybına neden olacağına dikkat çekiliyor.
Bu kararla birlikte acil serviste müdahale edilen, yoğun bakım veya acil operasyon gerektiren hastalar için il dışı sevk talepleri, Balıkesir’deki bir hastanede görev yapan hekim tarafından kendi ilinin merkezine iletilecek. Ancak yer arama, yatak bulma ve uygun merkeze yönlendirme süreci Bursa KKM’nin kontrolünde olacak.
BALIKESİR YİNE İKİNCİ PLANDA!
Coğrafi ve nüfus bakımından bölgesinin en büyük illerinden biri olan Balıkesir’in, daha önce de idari bakımdan başka bir merkeze bağlanması olaylarına bir yenisinin eklenmesi, şehir için yeni bir kayıp olarak nitelendirildi.
Bu alanda yıllarca çalışmış olan bir hekim de şu değerlendirmede bulundu:
"Bölgesel bir güç olan Balıkesir neden bağımlı hale geldi? Balıkesir, nüfusu, coğrafi büyüklüğü ve sağlık altyapısı bakımından Marmara Bölgesi’nin güçlü illerinden biri. Bir sivil, iki askeri havaalanına sahip bir şehirden bahsediyoruz. Buna rağmen, hava ambulans hizmeti bulunmayan, şimdi de acil sevk koordinasyonu başka bir ile devredilen bir Balıkesir tablosu var karşımızda.
Bu durum, yalnızca teknik bir değişiklik olarak görülmemeli. Çünkü acil sevk, saniyelerin bile hayati olduğu bir süreçtir.
Bir ildeki hastanın, başka bir ilin merkezinden onay beklemesi; bürokratik zinciri uzatabilir, karar alma hızını yavaşlatabilir."
KOORDİNASYON MU, MERKEZİLEŞME Mİ?
"Elbette, sağlık sisteminde ortak koordinasyon ve veri paylaşımı önemli; ancak 'merkezileştirme' adı altında bir ilin karar verme ve yönlendirme gücünü kaybetmesi, o ilin kendi sağlık otoritesini zayıflatır.
Balıkesir’deki hekimler, yöneticiler ve vatandaşlar açısından bu durumun pratikte nasıl sonuçlar doğuracağı dikkatle izlenmeli.
Bir uygulamanın kamu yararına olup olmadığını belirleyen şey, kimin için kolaylık sağladığıdır.
Eğer bu sistem, hastanın sevk süresini kısaltıyor, hastaya daha hızlı erişim sağlıyorsa elbette olumlu.
Ama tam tersi bir durumda, yani karar süreçlerini uzatıyor, yer bulma hızını düşürüyor ve hastayı bekletiyorsa, kamu yararından söz etmek zor...
Balıkesir’in sağlık potansiyeli, insan kaynağı ve kurum yapısı güçlüdür.
Böylesine dinamik bir ilin, kendi acil koordinasyonunu yönetemiyor gibi gösterilmesi doğru değildir.
Kamu yararı elbette gözetilmeli ama yerinden yönetim ilkesi unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, bu değişikliğin etkileri sadece bir bürokratik düzenleme değil, Balıkesir’in sağlık bağımsızlığı açısından da önemlidir.
O yüzden bu konunun tüm yönleriyle, tarafsız biçimde değerlendirilmesi gerekir."