YÜCEL YILMAZ.. KOCA YAZI ÖLDÜRDÜN YA…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

 

AVLU’ya git, serin olur. Bir kahveye sekiz lira vermek istemeyebilirsin.

Çoluk çocuk gittin mi, eş dostla falan.. Kahvesi, çayı, suyu, sodası.. En az yüz – yüz elli lira hesap!

Serinleyeceğim diye yani.

Suyun yanında yer bulamazsın.

Önceden “çamur akıyor, pislik doluyor” diye yaza yaza bitiremeyenler..

Şimdi triatlon pazarına açıldığı için övündürük oluyor. Boklu derenin kısmen kanal haline getirilmişidir yani.

Neyse.

Haftada iki akşam gittin mi, aylığa kıran girer, bütçeyi doğrultamazsın.

Çarşıda, çay ocağının önüne konan işgaliye taburesinde iki saat oturamazsın. Kıçın acır, bacakların uyuşur. Oturdun diyelim; serinleyemezsin. Her yer beton olunca şehrin ısısı yükseliyor malum; rüzgar da esmiyor. İçtiğin çay harareti bastırmaya yetmiyor!

Kafede otur o zaman.. Soğuk su püskürtmeli oluyor bazıları. Serinletiyor gıdım gıdım.

Kahve on lira, çay dört.. “Bebek sahilinde mi içiyoz” diye soruyorsun..

“Kira yüksek, mecburen fiyatlar böyle…”

Yani illa ki oturup bir şeyler yiyip içmek gerekmiyor.

Gezmek de sosyal eylem sonuçta.

Hem de beleş!

Şehir içinde nereye gezeceksin ki?

Otuz beş derece sıcakta, bir tane ağaç gölgesi yok; güneşin alnında yürü babam yürü.

Leş gibi terlersin. Yapış yapış.

Sosyalleşeyim diye cadde boyunda yürümeye çıkılmaz zaten. Bu trafikte yol vermeyen sürücü milletine söverken bayağı bir sosyalleşirsin; argo dağarcığın gelişir hem. Gün yüzü görmemiş küfürler öğrenirsin, fena mı?

Serinleyeceğin tek yer kliması güldür güldür çalışan mağazalardır. Oralar da kalabalık malum; sadece sen değilsin ki “kendimi serin bir yere atayım” diyen. Millet abandı mı toptan abanıyor. Kalabalığın soluduğu havanın ısısını, dünyanın en büyük klimasını koysan düşüremezsin.

Çarşı bölgesinde bir tek Çavuş Sokak tarafı eser püfür püfür. Tam Büyükşehir binasının köşesindeki Çaycı’ya otur, bir çay söyle, serinliği hisset.

O zaman da, “Büyükşehir’in kapısına çökmüş, geleni gideni gözlüyor” diye laf ederler.

Yaylada’ya gitsen.. Masraf olmasın diye havalandırmaları, klimaları çalıştırmıyorlar pek; terlersin. Yanarsın hâttâ.

10 Burda’nın çatısı açık; gündüz gittin mi güneşten gözünü açamazsın.

Özetle bu memlekette para harcamadan sosyalleşmek mümkün değil.

 

***

SOSYALLEŞMEYE de bakar mısınız…

Avlu, Yaylada, 10 Burda gezintisi.. Panoramik tur.

Vitrinlere bak, kafelere otur, fiyatları karşılaştır.

Kaldırım işgalcisi çay ocaklarına çök, çay içip zaman geçir.

Tiyatro, konser, sergi, söyleşi, imza günü, şarkı türkü falan olmasın hiç.

Yok zaten.

Güzel bir oyun sahnelensin, gidemediğine üzül. Böyle bir üzüntü yaşadınız mı hiç bu memlekette?

Ya da eserlerine bayıldığınız bir ressamın sergisini kaçırdığınıza falan.

Böyle üzüntülerimiz yok bizim.

Çok çok, oğlanın ateşi çıktığı için Kurtdere güreşlerini izleyemediğinize üzülürsünüz.

Ya da Şamlı Panayırı’nda çarkıfeleği döndüremediğinize!..

 

***

ÇOK laf ettik gene. Sadede gelelim.

Ayvalık’ı, Burhaniye’si, Edremit’i her gün sosyal.

Her Allah’ın günü bir konser, bir sergi, bir festival, şenlik falan.

Şarkıcısı, türkücüsü, sanatçısı hepsi oralarda.

Yazarı, çizeri, gazetecisi…

Aklından kim geçse karşında bitiyor mantar gibi.

Akşamları en sevdiğin sanatçıların şarkılarıyla mest oluyorsun.

Kitap fuarları düzenleniyor, aradığın kitapları bulduğun yetmiyor, yazarıyla da tanışıyorsun.

Körfez böyle.

Konser, sergi, fuar, şenlik ne ararsan var.

Bandırma, Erdek, oralar da hareketli.

Sındırgı’ya bakıyorsun, şenlik, festival.. Coşmuş bizim dağ ilçemiz.

Dursunbey’de düğün şenlik.

Maşalllah memleketin her yerinde sosyalleşmek isteyenlere uygun etkinlikler gani gani.

Merkezde bi numara yok.

Hiçbir şey yok!

Büyükşehir’in merkezi burası.

Merkez her daim ışıksız, eylemsiz, karanlık.

 

***

KOSKOCA yaz geldi geçti, Eylül geldi. Okullar açılıyor.

Üç ay sıcak, kuru, kavruk geçti Balıkesir’de.

Körfez’e kaçan kaçtı; yazlığı olan koşup gitti.. Denize girdi, yedi içti, güneşlendi, bronzlaştı, festival akşamlarında dondurma yalayıp serinledi, şarkı türkü dinledi.

Merkezde kalanlar ışıksız şehir gecelerinde çekirdek çıtlattı.

Ne Büyükşehir, ne Karesi ve Altıeylül.

Su vermediler vatandaşa.

Bu kadar mı boşlanır şehir, bu kadar mı umursanmaz insanlar…

Sorarsan “para yok…”

Ötekilerde de yok. Ama bir şeyler yapmaya çabalıyorlar.

Neyse ki atık piller karşılığında ‘Neşeli Günler’ muhabbeti oldu üç beş gün; çoluk çocuk eski filmleri seyredip patlamış mısır yedi. Karesi Belediyesi o kadarcık bir şey yaptı gene.

Sonuçta koca yazı öldürdüler.

Bu şehirde yaşayan dört yüz bin insanı birkaç saatlik bile olsa şenlendirecek soluklandıracak bir organizasyon yapmadılar.

Arkadaşların bu işleri düşünecek zamanları yok. Sabahlara kadar süren salon toplantılarında stratejik plan yapmakla meşguller.

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
YÜCEL YILMAZ.. KOCA YAZI ÖLDÜRDÜN YA…
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!