Balıkesir Barosu Başkanı Av. Hakan Topaloğlu, 2025 yılının sona ermesi dolayısıyla politikam.com ve Politika Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede, ülkedeki adalet arayışının ve hak mücadelesinin tüm zorluklara rağmen sürdüğünü vurguladı. Topaloğlu, avukatların bu süreçte belirleyici bir rol üstlendiğini ifade etti.
Topaloğlu, geçtiğimiz yıl da benzer sorunlara dikkat çektiğini hatırlatarak, “2024’ün ölümlerin, yıkımların ve şiddetin yılı olduğunu söylemiştim. 2025’te ise ekonomik sorunların derinleştiği, adalet arayışının bitmediği ve biz avukatların bu mücadelede emek verdiği bir yıl yaşadık” dedi. Topaloğlu, "2024 yılının sonlarında yine sizlerle yaptığımız röportajda '2024’ün ölümlerin, yıkımların, şiddetin, toplumsal ve ekonomik güçlüklerin ülkenin gerçeği olduğu bir yıl olduğunu' dile getirmiştim. 2025 yılının da ülkemiz için özellikle ekonomik sorunların arttığı, adalet arayışının bitmediği ve biz avukatların adalet için emek verdiğimiz bir yıl olduğunu belirtmek zorundayım." dedi.
Kavaklı Patlaması: 11 Kişi Hayatını Kaybetti, Gerçek Hâlâ Açıklanmadı
24 Aralık 2025’te Balıkesir’in Kavaklı Mahallesi’nde mühimmat üreten bir fabrikada meydana gelen patlamaya değinen Topaloğlu, olayda 11 yurttaşın yaşamını yitirdiğini, ancak aradan geçen zamana rağmen gerçek sorumluların ortaya çıkarılamadığını söyledi.
Patlama sonrası yürütülen yargı sürecini eleştiren Topaloğlu, “Bilirkişi raporları kazanın nedenini açıklayamadı. Tutuklu kimse kalmadı ve dava 2026’ya sarktı. Balıkesir 11 insanını yitirdi ama adalet sistemi nedenlerini hâlâ tespit edemedi” ifadelerini kullandı.
Topaloğlu, bu tür olayların “kaza” olarak geçiştirilmesinin yeni iş cinayetlerinin önünü açtığını vurgulayarak, Balıkesir Barosu’nun soruşturmanın takipçisi olmaya devam edeceğini söyledi. Topaloğlu şu ifadeleri kullandı:
"24 Aralık 2025'te Kavaklı Mahallesi’ndeki mühimmat üreten fabrikadaki patlamada 11 yurttaşımızı yitirdik. Patlama sonrası 4 kişinin tutuklandığı, yargılama sürecinde 2 tutuklu ile yargılamanın sürdüğü, alınan bilirkişi raporlarının kazanın nedenini açıklayamadığı ve devamında ise tutuklu kimsenin kalmadığı yargılama 2026 yılında sürecek. 11 insanımızı yitirmemize yol açan bu iş cinayetinin nedenleri ve patlamanın gerçeği halen tespit edilemedi. Balıkesir'imiz 11 insanını yitirdi ama adalet sistemimiz insanlarımızı neden yitirdiğimizi halen tespit edemedi. Aileler halen gerçeği ve 11 insanımızı neden yitirdiğimizi bilmek istiyor. Patlamanın neden gerçekleştiğinin ortaya çıkması, gerçek sorumluları ortaya çıkaracağı gibi yarınlarda başka insanlarımızın da iş cinayetlerine kurban edilmesini önleyecektir. Geçmişte olduğu gibi, Balıkesir Barosu’nun ve üyemiz avukatların sadece ilimizi değil tüm ülkemizi etkileyen ve yaralayan bu olayların takipçisi olacağını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Balıkesir Barosu, Kavaklı’daki patlama sonrasında başlatılan soruşturmanın takipçisi olmuş ve olayın gerçek nedeninin bulunması ve faillerin cezalandırılması için de çalışmalarını sürdürmektedir. Ülkemizdeki işletmelerde yıllardır yaşanan ölümlerin ve yaralanmaların kaza deyip geçilmesi ve unutturulması, sorunun temel kaynağıdır. Yaşanan olaylardan ders alan, aklın ve bilimin yolunu uygulayan, tedbirler alan ya da bu olayların yaşanmaması için çalışan kurum ya da işletmelerin değil, olayları unutturan ve hatta ölümlerin nedenini ölenlerin başına yıkan bir zihniyetin egemen olduğu yılları yaşıyoruz. Bu zihniyet nerede olursa olsun biz Balıkesir Barosu avukatları olarak, suçların gerçek faillerinin bulunması ve ölümlerin sorumlusu olan kim ya da kimler ise cezalandırılması için tüm soruşturma ve yargılamalarda adalete ve doğruya olan inancımız ile çalışmayı sürdüreceğiz. Bu amaçlarımız kapsamında ilimizdeki diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte sorunların çözümü amacıyla ortak çalışmalar yürütme kararlılığında olduğumuzu da belirtmek istiyoruz."
“Ölümler Unutturuluyor, Zihniyet Değişmedikçe Adalet Gelmez”
İş cinayetlerine ilişkin sert eleştirilerde bulunan Topaloğlu, “Aklın ve bilimin yolunu izleyen değil, ölümleri unutturan ve suçu ölenlerin üzerine yıkan bir zihniyet egemen” dedi. Baro olarak suçun gerçek faillerinin ortaya çıkarılması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Bu kapsamda sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yürütme kararlılığını da vurguladı.
Barolar ve Avukatlar Baskı Altında
2025 yılının hukuk açısından ağır hak ihlallerine sahne olduğunu belirten Topaloğlu, seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanması, kayyım atamaları, avukatların yargılanması ve İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınmak istenmesini örnek gösterdi.
Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen bazı isimlerin tahliye edilmemesini eleştiren Topaloğlu, “Hak ihlalleri yargı eliyle sürdürülüyor. Bu durum anayasal ilkelere açıkça aykırıdır” dedi.
"2025 yılında, seçilmiş belediye başkanlarının tutuklandığı, belediyelere kayyım atanması yoluna gidildiği, hak mücadelesi görevi yapan avukatların tutuklandığı, İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınmak istendiği ve görevden alınmaları için dava açıldığı, yargı paketi düzenlemeleri ile suç faillerinin infazları düzenlenirken suçların mağdurlarının korunmadığı ve dikkate alınmadığı bir süreç yaşadık. Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararlarına rağmen meslektaşımız Avukat Can Atalay'ın, TMMOB'un eski İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman'ın, Osman Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'ın özgür bırakılmadığı bir yıl yaşadık. Halkımızın ekonomik güçlükler ile başbaşa bırakıldığı, halkın oyları ile seçilen idarecilerin ise görevlerinden ve özgürlüklerinden yoksun bırakıldığı bir 2025 yaşadık. Hak ihlallerinin yargı kullanılarak yapılması ise Anayasal ilkelere aykırı bir gerçek olarak halen karşımızda duruyor. İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınmak istenmesi, ülkemizde barolara ve avukatlık mesleğine yapılmak istenen baskı ve sindirme politikası olarak karşımıza çıkıyor.
"Balıkesir Barosu, 2026 yılına 2000 avukat ile ve hak mücadelesi kararlılığı ile girecek. Balıkesir Barosu, meslektaşlarının hukuki bilgi ve donanımı açısından yetkin olmasını önemseyen, mesleki dayanışmayı esas alan ve öncelikle avukatların mesleklerini hukuka ve adalet olgusuna uygun şekilde yerine getirebilmeleri için çalışan bir yönetim sergiledi. Bu kapsamda, Balıkesir Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile birlikte eğitim çalışmaları yapmaya başladık. Avukatlarımıza mesleki eğitimlerin yanısıra bilirkişilik ve arabuluculuk eğitimleri verme konusunda da üniversitemiz ile birlikte çalışmalar yürüttük. Balıkesir'imizde ticari uyuşmazlıkların daha adil ve hızlı çözülebilmesi için Tahkim Merkezi kurulması çalışmalarını da üniversitemiz ile birlikte yürütüyoruz. Aile içi şiddet mağdurları, boşanma, nafaka, velayet davaları başta olmak üzere, avukat tutmak için ekonomik gücü olmayan yurttaşlarımıza adli yardım hizmeti vermeyi sürdürüyoruz.
Soykırıma uğrayan Filistin halkının mücadelesi için de doğamızı katleden girişimlerin önlenmesi için de sokakta, yurttaşlarımızın ve mağdurların yanında olduk. Toplumsal olaylarda protesto hakkını kullandığı için yargılanan gençlerimizin yargılamalarında avukatları olarak yanlarında olduk. Balıkesir Barosu avukatları baromuz bünyesinde çalışmalarına devam eden İnsan Hakları Merkezi ve Avukat Hakları Merkezi'nde hak ihlaline uğrayan avukatların ve yurttaşların hukuk mücadelesinde yanlarında olmaya da devam edecek. Kurucularının Kuvayı Milliye Savaşçısı avukatlar olduğu Balıkesir Barosu'nun ayrıntılı tarihini araştırma ve yurttaşlarımızın bilgisine sunma yönünde çalışmalarımız da devam ediyor."
2000 Avukatla 2026’ya Giriyor
Balıkesir Barosu’nun 2026 yılına yaklaşık 2000 avukatla gireceğini açıklayan Topaloğlu, mesleki dayanışmayı ve eğitimi öncelik haline getirdiklerini belirtti.
Balıkesir Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile yürütülen ortak eğitim çalışmalarına değinen Topaloğlu, bilirkişilik, arabuluculuk ve tahkim alanlarında önemli adımlar attıklarını söyledi. Ayrıca ekonomik gücü olmayan yurttaşlara adli yardım hizmetinin sürdüğünü vurguladı.
“Kuvayı Milliyeci Hukukçularız”
Topaloğlu, Balıkesir Barosu’nun tarihsel mirasına da dikkat çekerek, “Kurucuları Kuvayı Milliye savaşçısı avukatlardır. Biz de bu mirası Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında sürdürüyoruz” dedi.
Filistin halkı, çevre mücadelesi ve protesto hakkını kullanan gençler için yürütülen hukuki çalışmalara da değinen Topaloğlu, baronun insan hakları mücadelesini sürdüreceğini ifade etti.
“2026 Daha Zor Ama Mücadele Sürecek”
2026 yılının da zorluklarla geçeceğini öngördüklerini belirten Topaloğlu, “Biz avukatlar haksızlığın karşısında, hak arayanların sesi olmaya devam edeceğiz. Yurttaşlarımıza umutlu ve sağlıklı bir yıl diliyorum” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Sorunları çözme iradesinin insanda olduğunun ve hukukçuların ise sorunları çözmek adına hak mücadelesi veren insanlar olduğunun farkındayız. Biz avukatlar, haksızlığın karşısında ve hak mücadelesi veren insanlarımızın bu mücadelelerinde sesiyiz. 2026 yılınında da hak mücadelemizin daha zorlu ve zorluklarla geçeceği bir yıl olacağını görüyoruz. Yurttaşlarımıza sağlıklı ve umutlu bir yıl diliyor ve Balıkesir Barosu’nun hak mücadelesinde yanlarında olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”





