Küresel İklim Değişikliği Hayatımızı Kuşattı
Edremit Çevre Derneği tarafından yapılan açıklamada, küresel iklim değişikliğinin artık soyut bir kavram olmaktan çıktığı ve doğrudan yaşamın içinde hissedildiği ifade edildi. Son yıllarda mevsimlerin belirgin biçimde değiştiğine dikkat çeken dernek, kışların kurak ve ılık geçtiğini, yaz aylarında ise aşırı sıcaklarla birlikte şiddetli yağış ve sellerin yaşandığını belirtti.
Çölleşme ve Kuraklık Geri Dönülmez Noktaya Yaklaşıyor
Dernek, sıcaklık artışlarının yalnızca iklimsel değişikliklerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda su kaynaklarının azalmasına, göllerin ve nehirlerin kurumasına, çölleşmenin ise geniş alanlara yayılmasına neden olduğunu kaydetti. Açıklamada, “Giderek artan çölleşmeye karşı önlem alınmazsa, Dünya’daki canlı yaşamı ciddi tehdit altına girecek” uyarısı yapıldı.
Su Kaynaklarımız Artık Daha Değerli
Açıklamada, su kaynaklarının korunmasının her bireyin ve kurumun sorumluluğu olduğu vurgulandı. Dernek, yalnızca su kullanımında değil, yaşamın her alanında tasarrufun ve duyarlılığın esas alınması gerektiğini belirtti. Kurumsal düzeyde de "rasyonel" davranılması gerektiği ifade edilerek, çevre ve su varlıklarına zarar veren faaliyetlere dikkat çekildi.
Madencilik ve Yapılaşma Tehdit Ediyor
Edremit Çevre Derneği, madencilik faaliyetlerinin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kirlettiğine dikkat çekti. Ayrıca, dere ve nehirlerin çevresine yapılan kontrolsüz yapılaşmaların ekosisteme zarar verdiği ifade edildi. Özellikle Edremit Körfezi'nin Dalyan mevkiindeki yeraltı su depolarının bulunduğu bölgede foseptikli lüks villalar inşa edilmek istenmesine tepki gösterildi.
“Dünyada çölleşme hızla artarken, yüzlerce yıl boyunca kullanılabilecek yeraltı sularını bugünden kirletmenin hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.” ifadelerine yer verildi.
Çağrı: Gelecek İçin Harekete Geçilmeli
Edremit Çevre Derneği açıklamasını, hem bireylere hem de yöneticilere yönelik bir çağrıyla sonlandırdı:
“Eğer bugün suyumuzu, toprağımızı, doğamızı korumazsak; gelecekte çocuklarımıza bırakacak ne bir damla su ne de yaşanabilir bir çevre kalacak. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için bugünden adım atmalıyız.”
EDREMİT ÇEVRE DERNEĞİ'NİN AÇIKLAMASI
"Küresel iklim değişimi" artık fiilen yaşanılan bir gerçek ve onun tam da içinde geçiyor hayatımız.. Son yıllarda kışlar ılık ve kurak geçiyor. Yazın olağandışı sıcaklar ile şiddetli sağanak ve selleri ise birlikte yaşıyoruz.
Gezegenimizdeki ısı artışı sonucunda sadece mevsimler değişmiyor, bölgesel su kaybı, nehirlerin ve göllerin kuruması olgusu da görülüyor. Giderek çölleşme artıyor. Buna dikkat çekmez ve gerekli önlemleri almazsak, Dünya'daki canlı hayatı iyi bir gelecek beklemiyor.
Su kaynaklarımız çok daha kıymetli artık. Bu nedenle, bireysel olarak bu sürece uygun yaşamak, sadece su konusunda değil yaşamın her alanında tasarruf yapmak ve kontrollü olmak zorundayız... Kurumsal olarak da "rasyonel" davranılması gerekiyor elbette. Mesela madenciliğin sularımızı ve toprağımızı kirletmesini engellememiz zorunlu... Mesela yerüstü sularımızı, dere ve nehirlerimizi her türlü kirlilikten korumamız şart... Mesela Körfez'in sonundaki Dalyan'da yeraltı su depolarımızın olduğu bölgenin tam da üzerine, foseptikli lüks villalar yapmaya kalkışmanın önüne geçmemiz gerekli.
Dünya'da çölleşme ve kuraklık artarken, yüzlerce yılımızı kurtaracak yeraltı sularını kirletmenin bir anlamı olabilir mi?"