YENİ OLUŞUMLARIN YARATTIĞI PANİK

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ERGÜN AYDOĞAN

 

23 Haziran ikinci İstanbul seçimlerinden sonra çok konuşulan yeni parti oluşumları daha sık konuşulur hale geldi. AKP kurucularından, eski bakan Ali Babacan Erdoğan ile yaptığı görüşmede, Erdoğan’ın yeniden çalışma önerilerini kabul etmediği, helalleşmek için ayrılacağını söylemeye geldiği basına yansıdı. Ve de kısa süre sonra, gerekçelerini kamuoyuyla paylaşarak AKP kurucu üyeliğinden istifa etti.
Yine eski bakan ve başbakan Ahmet Davutoğlu, farklı illerde yaptığı toplantılardan sonra bulduğu ortamlarda iktidara yönelik eleştirilerini kamuoyuyla paylaşıyor. En son Rus orjinli Sputnik yayını RS FM’de Yavuz Oğan, Akif Beki ve İsmail Saymaz ile çıktığı programdan sonra, Sputnik ve RS FM bu isimlerin programlarını bitirdi. Resmen işlerine son verdi, tabiri caiz ise kovuldular.
Sputnik Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Mahir Boztepe kovulmalarla ilgili  ‘’Biz yayın politikamız gereği, Davutoğlu gibi bir figürü önemsemiyoruz ve açıklamalarının bizim üzerimizden yayılmasını istemiyoruz. Haber değerinin olduğuna inanmıyoruz’’ diyor.

İktidarın, kendi bakanı ve başbakanı tarafından eleştirilmesi haber değilmiş! Haber değeri taşımıyormuş! Yani biz karşıyız veya böyle olması gerektiği için demiyor da; haber değeri taşımıyor, diyor. Siz Sputnik olarak önemsemiyor olabilirsiniz ama başbakana danışmanlık, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık yapan bir kişinin uzun bir aradan sonra söyleyecekleri; önemsenir, dünyanın her yerinde de haber değeri taşır.
Neyse, Türk medyasının ne halde olduğunu uzun uzun anlatmaya sanırım gerek yok; sağır sultan bile medyanın tek sesli, tek komutlu, komutun dışında hareket kabiliyetinin olmadığı herkesin bildiği gerçekler.
O tek sesli medyada boy gösterenlerin panik halleri bir başka vakıa. Olası oluşumlar iktidardan çok, iktidar adına boy gösterenler, savunmak zorunda olanlar o kadar panik olmuşlar ki…
Efendim, siyasi parti kurma sosyolojik alt yapısı oluşmamış. Bir siyasi oluşumun olabilmesi için öncelikle toplumda siyasi, sosyolojik şartların oluşması gerekirmiş; henüz o 2001 şartları yokmuş! Sadece bu da yetmezmiş, bunlar ne söylüyormuş, ne diyormuş; siyasete… ekonomiye… teröre… dış politikaya… AB… ABD ilişkilerine nasıl bakıyorlarmış. Bugüne kadar hiç sesleri çıkmamış… görüşleri bilinmiyormuş… Erdoğan’ın güçlü liderliği karşısında işleri çok kolay değilmiş!
İşleri çok zormuş! Bugüne kadar iktidarda sorumluk üstlendikleri için hatalardan onlar sorumluymuş! Hatalarından yola çıkıp iktidarı eleştirirlerse, iktidar bloğundan oy alamazlar. İktidarı eleştirmezlerse karşı taraftan oy alamazlarmış!

İktidar olma şansları olmadığı halde parti kurmak için neden yola çıkıyorlar, sadece iktidara kaybettirmek için parti mi kurulurmuş!
Sanki parti kurulma kararı alınmış, kadrolar belirlenmiş, yola çıkmışlarda; hiçbir şey söylemiyorlarmış gibi her akşam TV’lerde görüş serdettiklerini, gazete köşelerinde edebiyat yaptıklarını görmek mümkün. AKP’den çok, panik olan AKP savunucuları var!
Oysa Ankara’da siyaset kulisleri oldukça hareketli, sonbaharda hareketin yoğunlaşacağı, AKP’den 70-80, MHP’den 15-20 civarında milletvekilinin Babacan oluşumuna sıcak baktığı iddiaları siyaset kazanında kaynıyor.

AKP ve CHP HASSASİYET FARKI
Toplumun dilinde özellikle AKP belediyeciliği ve yönetim anlayışı ile ilgili; çalıyorlar ama çalışıyorlar sözü bir mottoya dönüştü. Son yerel seçimlerde de en önemli söylem ‘israf’ ‘tasarruf’ ve ‘şeffaflık’ söylemleri belirleyici oldu.
AKP’nin ‘Nepotizm’i devlette liyakatsizliği, verimsizliği ve savurganlığın ölçüsünün kaçtığı, devlete ağır maliyet yüklediği ortada, AKP’liler bu tip çoklu görevlerden rahatsız olamayabilir, olmuyor da!
Son günlerde kamuoyuna yansıyan, İzmir-Karaburun belediye başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın kendisini belediye şirketine müdür olarak ataması, 8 bin TL’lik başkan maaşına ilave olarak, şirket müdürlüğünden huzur hakkı adı altında 7 bin 500 TL maaş alacağı basına yansıyınca… Kamuoyunda ve sosyal medyada oluşan tepkiler sonucu, görevin yasallığı savunması da tepkileri dindirmeyince Erdoğan, maaşını eğitime bağışladığını açıklamak durumunda kaldı.
Toplumun belli kesimleri sağ iktidarların bu tip istismarlarına pek ses çıkarmaz ama CHP olunca haklı olarak; siz CHP’siniz, yapmayacaksınız der, kıyameti koparır.
CHP’li belediye başkanları da azami özen gösterecek, her zamankinden daha dikkatli olacak ve buna benzer davranışlar ‘yasal’ kılıfa uygun olsa bile yapmayacak. AKP’nin açtığı yoldan ilerlemek yerine, farkını yaratacak. Yoksa CHP bir 25 yıl daha iktidar umuduyla bekler…

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
YENİ OLUŞUMLARIN YARATTIĞI PANİK
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!